ABD'li diplomatlar ve askeri yetkililer, Suriye’de Beşar Esat rejiminin çöküşünün yerini daha istikrarsız ve tehlikeli bir geleceğe bırakmasını önlemek amacıyla ülkeye yeni bir rota çizmeye çalışan grupların yanısıra Suriye'nin komşularıyla da temaslarını yoğunlaştırdı.
Bir gün önce Katar'ın başkenti Doha'da yapılan toplantıların ardından Pazartesi günü Ürdün'de üst düzey ABD'li diplomatik yetkililerin Ürdünlü mevkidaşlarıyla istişarelerde bulunduğu bir dizi önemli toplantı gerçekleştirildi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken daha fazla diplomatik misyonun yolda olduğunu söyledi.
Blinken, Pazartesi günkü açıklamalarında, “Biz konuşurken bu bakanlıktan üst düzey yetkililer bölgeye yayılıyor ve gelecek için kendi yollarına karar verirken ABD'nin Suriye halkına nasıl destek olabileceği konusunda mevkidaşlarıyla birlikte çalışıyor” dedi.
“Bu an tarihi bir fırsat sunuyor, ancak aynı zamanda önemli riskler de taşıyor” diyen Blinken, “Tarih, umut vadeden anların ne kadar çabuk çatışma ve şiddete dönüşebileceğini gösteriyor” şeklinde konuştu.
Ortadoğu'daki ABD Merkez Komutanlığı'nın (CENTCOM) komutanı da bölgedeki müttefikleriyle temaslarda bulundu.
General Michael “Erik” Kurilla, Amman'da Ürdün Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Yusuf El Hunaiti ile biraraya geldi. ABD'den yapılan açıklamaya göre Kurilla, Suriye'deki durumun kötüleşmesi halinde ABD'nin Ürdün'e destek sağlayacağı sözü verdi.
Pazartesi günü diğer ABD'li yetkililer de benzer şekilde Suriye'de sakin ve düzenli bir geçiş sürecine duyulan ihtiyacı vurguladı.
ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilci Yardımcısı Robert Wood, New York'taki gazetecilere yaptığı açıklamada, “Müttefiklerimizin güvende ve emniyette olduğundan emin olmak istiyoruz” dedi.
Wood, “İnsani bir felaket yaşanmadığından emin olmak istiyoruz. Bu nedenle önümüzdeki günlerde ve haftalarda tüm bunların gerçekleşmesini sağlamak için çalışacağız” şeklinde konuştu.
Ancak ABD Dışişleri ve Savunma Bakanlıkları yetkilileri, Suriye halkı için daha iyi bir gelecek umutlarının parçalanabileceğinden, farklılıkların yeni şiddet dalgalarına ve hatta Suriye dışına göçlere yol açabileceğinden endişe etmek için yeterli neden olduğu görüşünde.
Yetkililer, Heyet Tahrir el Şam lideri Ebu Muhammed el Colani dahil Suriyeli isyancı liderlerin sözleri ve eylemleri umut verici görünse de rakip gruplar arasındaki gerilimin tırmanmaya devam etmesi halinde yeni ve kapsayıcı bir hükümet için verilen sözlerin sınanacağını söylüyor.
Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, El Kaide terör örgütünün Suriye uzantısı olan ve bağlarını koparmadan önce ABD tarafından terör örgütü olarak tanımlanan Heyet Tahrir el Şam'ın henüz terör örgütü tanımının kaldırılmasını hak ettiğini gösteremediğini kaydediyor.
Suriye ve Irak'ta 2500 ila 5000 savaşçıya sahip olan ve son aylarda giderek güçlenen IŞİD terör örgütü için de endişeler var.
Blinken, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “IŞİD bu dönemi yeteneklerini yeniden tesis etmek ve güvenli sığınaklar yaratmak için kullanmaya çalışacaktır. Bunun olmasına izin vermemeye kararlıyız” dedi.
IŞİD'in saldırıları arttırdığı uyarısı
Ancak ABD'nin Suriye'de sahadaki müttefikleri, IŞİD'in geçtiğimiz hafta Suriye rejim güçlerinin çöküşünü fırsat bilerek saldırılarını arttırmaya başladığı uyarısında bulunuyor.
VOA'e konuşan Kürtler'in öncülüğündeki ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) siyasi kanadının ABD temsilcisi, Suriye'nin kuzeydoğusundaki saldırıların arttığına işaret ederek “Endişeliyiz” dedi.
“İç güvenlik güçlerimizi hedef alıyorlar” diyen Suriye Demokratik Konseyi temsilcisi Sinem Muhammed; Rakka, Deyrizor ve Haseke gibi yerlerde örgütün uyuyan hücrelerinin çabalarına dikkat çekti. Haseke, 2019'da IŞİD'in mağlup edilmesinin ardından yakalanan binlerce savaşçısının tutulduğu SDG'nin işlettiği hapishanelerden birine ev sahipliği yapıyordu.
Sinem Muhammed ayrıca, çoğu çocuk on binlerce IŞİD savaşçısıyla evlenen kadınları ve diğer aile fertlerini barındıran El Hol kampında artan hareketlilik ve yeni kaçış girişimleri konusunda uyardı.
Muhammed, SDG'ye destek veren ABD güçlerini övdü ancak Suriye rejim güçlerinin Rus ve İranlı müttefikleriyle birlikte terk ettiği bölgelerde IŞİD'in yeni faaliyetler yürüttüğüne dair işaretler olduğunu söyledi.
ABD askeri yetkilileri Pazar günü Suriye'nin orta kesimlerinde beş noktaya düzenlenen bir dizi hava saldırısının bu tehdidi köreltmeye yardımcı olacağını umuyor.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Sabrina Singh, Pazartesi günkü brifingde, saldırıların “IŞİD'in Suriye'deki dinamiklerden ve mevcut durumdan faydalanmalarını kesinlikle engellemenin bir yolu olduğunu” söyledi.
Ancak ABD terörle mücadele yetkilileri, uzun zamandır IŞİD'in hem sabır hem de direnç gösterebileceği ve Suriye'de geçiş hükümetini raydan çıkarmaya hizmet edebilecek çatlakların farkında olduğu konusunda uyarıda bulunuyor.
Bu gerilimler şu anda en çok Kürt milislerle Türkiye destekli milislerden oluşan bir koalisyon olan Suriye Milli Ordusu arasında çatışmaların patlak verdiği Suriye'nin kuzeydoğusunda hissediliyor.
SDG'yi vurmaya yönelik çeşitli çabaları savunan Türkiye, SDG'nin, hem Ankara hem de Washington tarafından terör örgütü olarak tanımladığı PKK'nın Suriye merkezli bir uzantısı olan YPG savaşçıları tarafından yönetildiğini iddia ediyor.
Suriye Demokratik Konseyi ve SDG ise buna karşılık Suriye Milli Ordusu’nu Menbiç ve civarındaki diğer bölgelerde sivillere saldırmakla suçladı.
Sinem Muhammed, VOA'ya yaptığı açıklamada, “ABD şimdi bunu durdurmaya çalışıyor. Bazı müzakereler var. Umarız ABD bunu başarabilir” dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Pazartesi günü yaptığı açıklamada, her iki tarafa da açık olduklarını söyledi ve SDG'nin devam eden çatışmaların ABD destekli gücün IŞİD'i kontrol altına alma kabiliyetine zarar verebileceği yönündeki uyarılarını yineledi.
Bakanlık Sözcüsü Matthew Miller, Kürt gruplar ve SDG arasındaki çatışmalarla ilgili olarak “Bir tırmanma görmek istemiyoruz. Kimsenin bu istikrarsızlık döneminden faydalanarak kendi konumunu güçlendirmeye çalıştığını görmek istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Nike Ching, Margaret Besheer ve Carla Babb bu habere katkıda bulunmuştur.
Forum