Erişilebilirlik

ABD’de Salgın Hastalıkla Ön Safta Mücadele Veren Türk Doktorlar


150’den fazla Türk doktorun üyesi olduğu Turkish-American Medical Association-Türk-Amerikan Tıp Derneği’nin (TAMA) geçtiğimiz yıl başkanlığına seçilen Dr. Rabia Gürses Özden, yaklaşık 104 bin kişinin Corona virüsü nedeniyle hayatını kaybettiği ABD’de Türk doktorların salgın hastalığa karşı verdiği mücadeleyi ve TAMA’nın yeni vizyonunu VOA Türkçe’ye değerlendirdi.

Dr. Rabia Gürses Özden
Dr. Rabia Gürses Özden

TAMA'nın, kendisi de hekim olan eşiyle birlikte, 1997'de Amerika'ya eğitim için geldiklerinde kendilerine kucağını açan köklü bir dernek olduğunu belirten Özden, ''Henüz üst ihtisasını yapan bir öğrenciyken, New York'ta böyle bir derneğin varlığı bizi çok mutlu etmişti. Kendimizi yeni geldiğimiz bu ülkede yalnız hissetmemiştik. TAMA, bilgi paylaşımının çok yoğun olduğu, çeşitli seminerlerin düzenlendiği, dayanışmanın pekiştirildiği bir dernektir. İş nedeniyle San Francisco'ya taşınmamız bizi dernek faaliyetlerinden biraz uzaklaştırdı ama New York'a geri dönünce dernek toplantılarına yeniden katılmaya başladık. Ben, sivil toplum kuruluşlarının çok önemli olduğunu düşünen bir insanım. Bir de bu azınlıkta olan bir gruba ait bir kuruluşsa, daha da önemli hale geliyor. Ben, böyle bir kuruluşta aktif çalışmayı hep istedim ve geçen sene TAMA Başkanlığını Dr. Nejat Kıyıcı'dan devraldım” diye konuştu.

“Bizi yetiştiren ülkemize hizmet etmek çok büyük gurur kaynağı olur”

Özden, başkanlık vizyonunun büyük bir parçasının, TAMA'yı Türk-Amerikan sivil toplulukları içerisinde görünür hale getirmek olduğunu belirterek, ''Türk-Amerikan hekimleri olarak, çalıştığımız kurumlarda etkin konumlardayız. Aramızdaki iş birliğini artırırsak, Türk diasporasını pozitif yönde etkileyebileceğimizi ve ülkemiz için bunun olumlu olacağını düşünüyorum. Bizi yetiştiren ülkemize bu şekilde hizmet etmek hem benim için hem de bütün diğer hekim arkadaşlarım için büyük bir gurur kaynağı olur. Vizyonumuzun diğer parçası ise, Türk-Amerikan toplumunu tıbbi konularda, çeşitli araçlarla, özellikle medya yoluyla doğru bilgilendirmektir. Sağlık konusunda toplumu paniğe sevk etmeden ama rehavete de yol açmadan, kanıta dayalı, doğru bilgilendirmenin öneminin, yaşadığımız bu salgın sırasında, çok iyi anlaşıldığını düşünüyorum. Gerçekler ve doğru bilgi, salgının genel yönetimi dışında, insanların kişisel kararlarında da çok önemli" dedi.

“Medya ve sosyal medyada yapılan doğru bilgilendirmeler çok önemli”

Özden, salgın hastalık nedeniyle TAMA üyesi olan doktorların hem Türk hem de Amerikan medyasında, kendi konularında yazarak ve konuşarak toplumu bilgilendirdiklerini belirterek, ''Çok yakında TAB-NET'in (Turkish-American Business Network) düzenleyeceği ve benim moderatörlüğünü yapacağım bir webinarda, 4 meslektaşım Türk-Amerikan toplumuna salgın konusunda bilgi verip, normale dönüşte dikkat edilmesi gereken konulardan bahsedecekler. Salgın sonrasında, bu bilgilendirmeyi koruyucu hekimlik konusunda devam ettirmeyi düşünüyoruz. Arkadaşlarım ve ben, sağlıklı yaşam bilincinin yerleşmesi ve TAMA'yı Türk-Amerikan toplumu içinde daha interaktif bir hale getirmek için medya veya sosyal medya yoluyla yapılan doğru bilgilendirmelerin çok önemli olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

“Bir Türk doktoru salgın hastalık yüzünden kaybettik”

Özden, Türk doktorların salgın hastalıkla mücadelede ön saflarda olduğunu belirterek, “Sözlerime New Jersey'de kardiyolog olarak çalışan Dr. Sina Zaim'in aziz hatırasını anarak başlamak istiyorum. Kendisini bir ay önce COVID-19 nedeniyle kaybettik. Tanıyan herkesin çok sevdiği, çok nazik, yardımsever bir insandı. Nurlar içinde yatsın, yattığı yer incitmesin. ABD'de Türk doktorlarının COVID-19'le mücadelesi birçok cephede oldu. Salgının anlaşılması ve kontrolu, ön sıralarda hasta bakımı ve takibi, hastalığın patogenezini anlamaya yönelik akademik çalışmalar ve toplumun hastalık hakkında doğru bir şekilde bilgilendirilmesi gibi. Birkaç örnek verecek olursak, Dr. Özge Karadağ Caman ile başlayabiliriz. Dr. Caman, tıp eğitimini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde tamamladıktan sonra, Hacettepe Üniversitesi'nde Halk Sağlığı yüksek lisans ve doktorasını tamamladı. Şu anda Columbia Üniversitesi'nde görevli olduğu araştırma merkezinin ABD ve diğer bazı ülkelerde salgının kontrolu, halk sağlığı yanıtı ve geri dönüş planları ile ilgili çalışmalara katkı vermektedir. Bu çalışmalar arasında çeşitli bilimsel yayınlar ve politika öneri paketleri hazırlamak, uluslararası webinarlar düzenlemek, ülkeler arası deneyim paylaşımı, malzeme tedarik çalışmaları yer alıyor. Bu süreçte aynı zamanda Türkiye ile salgın yanıtı konusunda akademik iş birlikleri, deneyim paylaşımları, bilimsel yayınlar, sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesine yönelik yeni ortaklıklar ve uluslararası fon başvuruları gibi çalışmalarda görev almaktadır” dedi.

“Türk doktorları salgın hastalığa karşı fedakarca çalıştı”

TAMA Başkanı Özden, ABD’deki Türk doktorların salgın hastalıkla fedakar bir şekilde mücadele ettiklerini kaydederek, “Dr. Sine Aras Akten, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra, İç Hastalıkları ve Nefroloji eğitimini ABD'de tamamladı. Şu anda New York'ta Woodhull Hastanesi'nde nefrolog ve poliklinik direktörü olarak çalışmakta. Dr. Akten, salgın sırasında ön sıralarda hasta takibi ve çalışmaları ile New York eyaletinin en fazla etkilenen yerlerinden olan Brooklyn'deki hastalara yardımcı olmuştur. İlk COVID-19'lu hastasını 10 Mart’ta görmüş ve giderek artan hasta sayılarıyla çok uzun saatler boyunca büyük bir özveriyle çalışmıştır. Dr. Akten, özellikle Mart ve Nisan döneminin hem çok hasta kaybı olması nedeniyle, hem de koruma amaçlı olarak ailesinden izole olduğu için çok zor geçtiğini anlatır. Türk medyasında bilgilendirici birçok yayın yapan Dr. Akten, New York’ta COVID-19 hastalarında ilk böbrek biyopsilerinden birini gerçekleştirmiştir ve böbrek hasarını anlamaya yönelik bir çalışma yapmaktadır. Dr. Ergin Koçyıldırım, tıp eğitimini Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamladıktan sonra, 2002'de kalp damar cerrahisi uzmanı oldu ve bunu takiben İngiltere'de çocuk kalp cerrahisi uzmanlığı eğitimi aldı. Su anda, Pittsburgh Üniversitesi'nde pediatrik kalp damar cerrahı olarak klinik çalışmalarına devam ederken mekanik kardiyak yardım cihazları ve kök hücre üzerine akademik çalışmalar yapmaktadır. Dr. Koçyıldırım, salgın sırasında hem Amerikan hem de Türk medyasında bilgilendirici yazıları ve konuşmaları ile ön plana çıkmıştır. Bu kısa zamanda, COVID-19 üzerine bütün gelişmeleri takip edip, 4 makale yazmış ve birçok TV tartışma programına ve haber bültenine canlı bağlantı yapmıştır. En son yaklaşık 6500 doktorun izlediği, yeniden açılım konusunda Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Derneği'nin düzenlediği bir webinara konuşmacı olarak katılmıştır. Bu hekimlerimiz, TAMA üyelerinin COVID-19 sırasında yaptıkları çalışmalara sadece birkaç örnek. Bu süre içerisinde birçok üyemiz hem Amerika'da hem de Türkiye'de, hastalarına ve topluma yararlı olabilmek için fedakarca çalışmışlardır ve halen çalışmaktadırlar” diye konuştu.

Virüsün gözden bulaşma olasılığı

Dr. Özden Corona virüsünün göz yoluyla buluşmasıyla ilgili görüşlerini şöyle ifade etti: ''Bu hastalığın varlığını dünyaya ilk defa bir göz doktoru açıklamıştı, Dr. Li Wenliang. Dr. Wenliang, maalesef COVID-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Tam olarak bulaşma yolunu (göz veya solunum yoluyla) bilemeyiz ama Dr. Wenliang'ın bunu asemptomatik bir glokom hastasından aldığını düşündüğünü söyleniyor. Gözün, ön kısmını ve kapak içlerini kaplayan ince bir zar bulunur, konjonktiva.Virüsün, hem konjonktivada, hem de gözün önündeki saydam tabaka, korneada, ACE2 reseptörlerine tutunup, gözyaşı kanalı yoluyla burun, boğaz ve akciğerlere ulaştığı, ayrıca insandan insana bulaşmada da gözlerin rol oynadığı, teorik olarak düşünülüyor. Ama şimdiye kadar yapılan çalışmaların bu bulaşma yolunu çok iyi açıkladığını söyleyemeyiz. Öncelikle bu dokularda ACE2 reseptörlerin varlığının gösterilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. Mart ayında Ophtalmology dergisinde Singapur'dan bir çalışma yayınlandı; bu çalışmada 17 hastada burun ve boğazda Corona virüsü tespit edildiği halde gözyaşında bulunamadı. Başka çalışmalarda ise virüsün gözlerden alınan sürüntü testinde tespit edildiği ve COVID-19 hastalarında çeşitli göz bulgularına rastlandığı bildirilmiştir. Genelde virüslerin neden olduğu, 'pembe göz' olarak bilinen konjonktivit de az görülüyor COVID-19 hastalarında. Bütün bu nedenlerle, henüz göz yoluyla bulaşma riskinin ne olduğunu ya da bunun primer bir bulaşma noktası olup olmadığını söylemek zor, fakat daha fazla bilgi sahibi olana kadar dikkatli olmakta kesinlikle fayda var. O nedenle ellerimizle yüz ve gözlerimize dokunmamaya çalışmalıyız. Eğer dokunmamız gerekiyorsa da öncesinde ellerimizi 20 saniye sabunla yıkamalıyız. Ayrıca bütün sağlık çalışanlarının olduğu gibi, özellikle göz doktorlarının, yakın muayene teknikleri nedeniyle koruyucu önlemlere çok dikkat etmeleri gereklidir.''

Dr. Rabia Gürses Özden kimdir?

TAMA Başkanı Özden, özgeçmişini şöyle anlattı: “Hacettepe Üniversitesi'nde tıp eğitimini aldıktan sonra Ankara Üniversitesi'nde oftalmoloji ihtisasımı tamamladım. Amerika'da glokom klinik üst ihtisasımı, New York Eye and Ear Infirmary'de yaptım. Üst ihtisas sonrasında, çalışmalarıma, NYEEI'de ve Glaucoma Associates of New York’ta 'da yaklaşık beş sene devam ettim. Uzun süredir tıbbi cihaz ve ilaçların klinik olarak geliştirilmesinde (ARGE'de) çalışıyorum. Son zamanlarda görme kaybı ve işitme kaybının genetik terapi klinik ARGE’si üzerinde uzmanlaştım. Şu anda bir biotech olan Akouos, INC.'in Chief Develoment Officer'i olarak çalışıyorum. 2019 yılından beri TAMA'nın başkanlığını yapıyorum.”

XS
SM
MD
LG