Avrupa Birliği’nin en büyük genişleme dalgasını Birlik ilke ve kurallarına uyamadığı için kaçırarak üç yıllık bir gecikmeyle 2007’de üye olan Romanya ve Bulgaristan aradan geçen beş yıla rağmen Brüksel’in gözüne girmeyi başaramadı.
Avrupa Birliği Komisyonu tarafından açıklanan iki rapor, Sofya ve Bükreş’in hukuk devleti, yargı, yolsuzlukla mücadele gibi alanlarda Birlik standartlarını yakalayamadığını gösterdi. Avrupa Birliği Komisyonu’nun, diğer üye ülkeler dikkate alındığında örneğine rastlanmayan şekilde 2007’den bu yana denetim altında tuttuğu bu iki ülke için, “ikna edici adım beklentisini” yinelemesi dikkat çekti.
Aslında Avrupa Birliği Komisyonu’nun Romanya ve Bulgaristan’a yönelik beklentilerine bakıldığında sanki üye ülkelerden değil de aday ülkelerden bahsedildiği algılaması oluşuyor. Aradan geçen beş yıla rağmen bu algıda değişiklik olmaması ve iyileşme yerine kötüleşme potansiyelinden bahsediliyor olması ise akıllara, “Madem herkese aynı kriterler uygulanıyor, o halde bu ülkeler nasıl üye oldu?” sorusunu getiriyor.
Bulgaristan konusunda ciddi eleştiriler olsa da son gelişmeler nedeniyle gözlerin çevrildiği asıl ülke Romanya oldu. Avrupa Birliği Komisyonu, Romanya’nın Birlik içindeki ortaklarının güvenini yeniden kazanabilmek için hukukun üstünlüğüne ve yargı bağımsızlığına saygıyı güvence altına alması gerektiği mesajını verdi.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, geçtiğimiz günlerde Brüksel’de bir araya geldiği Romanya Başbakanı Victor Ponta’nın verdiği taahhütleri yerine getirmesini beklediklerini belirterek “Demokratik sistemde gereken kontrol ve denge sistemi güvence altına alınmalıdır. Son beş yılda yargı reformunda ve yolsuzlukla mücadelede ilerleme sağlansa da son bir aydaki olaylar bunun sorgulanması sonucunu doğurmuştur” dedi. Romanya konusunda 2012 sonunda bir rapor daha hazırlayacaklarını vurgulayan Barroso, Avrupa Birliği’nin endişelerinin giderilip giderilmediğinin değerlendirileceğini ifade etti.
Her iki ülke için hazırlanan raporlardaki ton olumsuz olsa da bazı alanlarda ilerlemeler yaşandığına da dikkat çekiliyor. Avrupa Birliği açısından ana sorunu ise kaydedilen gelişmelerin geriye döndürülemez bir nitelik kazanmaması ve daha atılması gereken çok sayıda adımın bulunması oluşturuyor. Yolsuzlukla mücadele ve organize suçlar konusunda Avrupa Birliği standartlarına uygun bir politikayı devreye sokamayan Bulgaristan da 2013’te yayımlanacak yeni bir rapora kadar Romanya’yla birlikte denetim mekanizmasında kalmayı sürdürecek.
Avrupa Birliği Komisyonu tarafından açıklanan iki rapor, Sofya ve Bükreş’in hukuk devleti, yargı, yolsuzlukla mücadele gibi alanlarda Birlik standartlarını yakalayamadığını gösterdi. Avrupa Birliği Komisyonu’nun, diğer üye ülkeler dikkate alındığında örneğine rastlanmayan şekilde 2007’den bu yana denetim altında tuttuğu bu iki ülke için, “ikna edici adım beklentisini” yinelemesi dikkat çekti.
Aslında Avrupa Birliği Komisyonu’nun Romanya ve Bulgaristan’a yönelik beklentilerine bakıldığında sanki üye ülkelerden değil de aday ülkelerden bahsedildiği algılaması oluşuyor. Aradan geçen beş yıla rağmen bu algıda değişiklik olmaması ve iyileşme yerine kötüleşme potansiyelinden bahsediliyor olması ise akıllara, “Madem herkese aynı kriterler uygulanıyor, o halde bu ülkeler nasıl üye oldu?” sorusunu getiriyor.
Bulgaristan konusunda ciddi eleştiriler olsa da son gelişmeler nedeniyle gözlerin çevrildiği asıl ülke Romanya oldu. Avrupa Birliği Komisyonu, Romanya’nın Birlik içindeki ortaklarının güvenini yeniden kazanabilmek için hukukun üstünlüğüne ve yargı bağımsızlığına saygıyı güvence altına alması gerektiği mesajını verdi.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, geçtiğimiz günlerde Brüksel’de bir araya geldiği Romanya Başbakanı Victor Ponta’nın verdiği taahhütleri yerine getirmesini beklediklerini belirterek “Demokratik sistemde gereken kontrol ve denge sistemi güvence altına alınmalıdır. Son beş yılda yargı reformunda ve yolsuzlukla mücadelede ilerleme sağlansa da son bir aydaki olaylar bunun sorgulanması sonucunu doğurmuştur” dedi. Romanya konusunda 2012 sonunda bir rapor daha hazırlayacaklarını vurgulayan Barroso, Avrupa Birliği’nin endişelerinin giderilip giderilmediğinin değerlendirileceğini ifade etti.
Her iki ülke için hazırlanan raporlardaki ton olumsuz olsa da bazı alanlarda ilerlemeler yaşandığına da dikkat çekiliyor. Avrupa Birliği açısından ana sorunu ise kaydedilen gelişmelerin geriye döndürülemez bir nitelik kazanmaması ve daha atılması gereken çok sayıda adımın bulunması oluşturuyor. Yolsuzlukla mücadele ve organize suçlar konusunda Avrupa Birliği standartlarına uygun bir politikayı devreye sokamayan Bulgaristan da 2013’te yayımlanacak yeni bir rapora kadar Romanya’yla birlikte denetim mekanizmasında kalmayı sürdürecek.
