Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye tarihinde ilk kez halk tarafından seçilecek olan ve Türkiye’nin 12. Cumhurbaşkanını belirleyecek seçimlerde, partisinin onayı ile aday olacağını açıkladı
Başbakan’ın posterleriyle donatılmış olan ATO Kongre Merkezi’ndeki 4 bin parti üyesi, Erdoğan’ın gelişini kampanya müzikleri eşliğinde kutladı. Başbakan’ın adaylık duyurusunu Başbakan Yardımcısı ve 40 yıldır birlikte siyasette olduğu meslektaşı Mehmet Ali Şahin yaptı.
Başbakan’ın kırk yıllık siyasi kariyerini konu alan video sunumu, Erdoğan’ın limon satıcılığından, Türkiye’nin en güçlü siyasetçisi olmasına uzanan yolu salondaki izleyicilere yansıttı. Başbakan, konuşmasında sık sık dini referanslar vererek, İslami siyasi geçmişini öne çıkardı ve geçmişte Türkiye’yi yöneten laik siyasetçiler nedeniyle ayrımcılığa maruz kaldıklarını hatırlattı.
Başbakan, “Dua ettiğimiz için bize gerici dediler, köy muhtarı bile olamaz dediler. Başbakan, cumhurbaşkanı olamaz dediler. Bizi devlet nezdinde eşit olarak bile görmediler” diye konuştu.
Bazı uzmanlara göre, Başbakan’ın adaylığını açıklarken yaptığı bu konuşma yarattığı kutuplaşmayı daha da körükleyebilir.
Brüksel’deki Carnegie Avrupa Enstitüsü’nde siyaset uzmanı olan Sinan Ülgen, adayların idealindeki cumhurbaşkanlığının bu kutuplaşmayı daha da arttırabileceğini belirtiyor.
Sinan Ülgen; “Adaylar ülkenin nasıl yönetilmesi gerektiği konusunda farklı görüşlere sahip. Erdoğan, hükümette söz sahibi olmak istediğini açıkça ortaya koyuyor. Muhalefetin adayı İhsanoğlu ise daha şu andaki anayasa doğrultusunda daha az söz sahibi olan bir yönetim görüşünü savunacak. Ancak bence 10 Ağustos’ta oy kullanacaklar için en önemli konu, Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı olarak görüp, görmek istemedikleri olacak” diyor.
Başbakan Erdoğan’ın seçimlerdeki asıl rakibinin CHP ve MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu olması bekleniyor. Akademisyen olan İhsanoğlu, İslam Konferansı Örgütü’nün de eski genel başkanı.
Halkın Demokrasi Partisi’nden Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklayan üçüncü isim.
Seçim sloganını “milli irade, milli güç” olarak belirleyen Başbakan, seçimlerin sonucu ne olursa olsun, Türkiye’nin artık eski Türkiye olmayacağını belirtiyor.
Başbakan, “Tarafsız bir cumhurbaşkanı isteyenlerin asıl amaçlarının halka karşı olan bir cumhurbaşkanı seçmek olduğu ama artık o devrin bittiğini, 10 Ağustos’un sadece cumhurbaşkanı seçimi değil aynı zamanda bir dönemin bitişi anlamına geldiğini” söyledi.
Bazı kamuoyu yoklamalarına göre Başbakan Erdoğan’ın oyların yüzde 50’den fazlasını alması bekleniyor. Siyasi uzmanlar, seçim kampanyasındaki becerisi, güçlü parti ve finansal destek nedeniyle Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’nın en güçlü adayı olduğunu belirtiyor.
Ancak uzmanlar seçimin ikinci tura kalması durumunda Başbakan’ın kutuplaştırıcı yanı ve otoriter bir hükümet kurabileceği kaygılarının kendisinin zayıf yanı olduğunu belirtiyor.
