Açılış törenine binlerce kişi katıldı. Kalabalığa seslenen Recep Tayyip Erdoğan ülkenin tarihinden bahsetti ve tünelin Sultan Abdülmecit’in hayali olduğunu söyledi. Bu hayali gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan daha Türkiye ve İstanbul için birçok tarihi proje yapacaklarını ve bunun halka hizmet olduğunu söyledi.
Tünel kendi türünün en derine yapılan örneği ve günde 1 milyon yolcu taşıma kapasitesiyle kentin kronik trafik sorununu hafifletmeyi amaçlıyor.
Ancak deprem riski bulunan kentte tünelin güvenliği ilgili kaygılar bulunuyor. İTÜ’den Profesör Celal Şengör gerekli önlemlerin alındığını söylüyor. Tünelin ön çalışmalarını yaptığını belirten uzman bu bölgede fay hattı olmadığını, bir deprem durumunda tünelin sarsılacağını ancak en iyi şekilde yapılmışsa kırılma riski bulunmadığını belirtiyor. Şengör tüneli yapanların kendi alanlarında çok başarılı olduğunu da ekliyor.
Buna rağmen Erdoğan İstanbul’da altyapı projelerinin sayısını artırdıkça kendisine yönelik eleştiriler de artıyor.
Eleştirileri yönelten kesimler, yapılan değişikliklerin halka yeteri kadar danışılmadan yapıldığını belirtiyor. Kentle ilgili endişeler Haziran ayında başlayan Gezi protestolarında kendini göstermişti.
Tünel projesi 2004 yılında başladığında dört yıl içinde bitirilmesi planlanıyordu. Ancak aralarında 4. Yüzyıl’dan, Bizans’a ait bir liman da bulunan önemli arkeolojik keşifler projenin gecikmesine neden oldu.
Medyada çıkan haberlere göre proje Cumhuriyet’in kuruluşunun 90’ıncı yılına yetiştirilmesi için aceleye getirildi. Ancak hükümet bu iddialara yanıt vermek yerine tünelin sağladığı olanaklardan bahsetmeyi tercih etti.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tünelin önemli bir ticaret noktası olacağını ve Pekin’den Londra’ya yük trenlerinin gitmesini sağlayacağını söyledi. Projenin Asya ve Avrupa’yı birleştirdiğini söyleyen Yıldırım, projenin İpek Yolu’nu tekrar hayata geçirdiğini belirtti. Bakan İpek Yolu’nun canlandırılmasının iki kıta arasındaki hayati önem taşıyan ticaret damarlarını birleştireceğini söyledi.
Uzmanlar tünelin hükümetin gerçekleştirdiği bir seri büyük altyapı projesinin sonuncusu olduğunu ve bunda amacın İstanbul’u bir dünya merkezi yapmak olduğunu söylüyor.
Siyasi uzman Atilla Yeşilada, AKP’nin bu tür projeleri iktidarda kalmak için kilit olarak gördüğünü söylüyor. Hükümetin hedeflerinin sınırı olmadığını söyleyen uzman, 2013 yılının ilk yarısındaki büyüme rakamlarının neredeyse tamamen altyapı projelerinden geldiğine dikkat çekiyor. Yeşilada büyüme oranlarının azalması ya da döviz kurunun artması durumunda hükümete duyulan güvenin azalacağını belirtiyor.
Tünel kendi türünün en derine yapılan örneği ve günde 1 milyon yolcu taşıma kapasitesiyle kentin kronik trafik sorununu hafifletmeyi amaçlıyor.
Ancak deprem riski bulunan kentte tünelin güvenliği ilgili kaygılar bulunuyor. İTÜ’den Profesör Celal Şengör gerekli önlemlerin alındığını söylüyor. Tünelin ön çalışmalarını yaptığını belirten uzman bu bölgede fay hattı olmadığını, bir deprem durumunda tünelin sarsılacağını ancak en iyi şekilde yapılmışsa kırılma riski bulunmadığını belirtiyor. Şengör tüneli yapanların kendi alanlarında çok başarılı olduğunu da ekliyor.
Buna rağmen Erdoğan İstanbul’da altyapı projelerinin sayısını artırdıkça kendisine yönelik eleştiriler de artıyor.
Eleştirileri yönelten kesimler, yapılan değişikliklerin halka yeteri kadar danışılmadan yapıldığını belirtiyor. Kentle ilgili endişeler Haziran ayında başlayan Gezi protestolarında kendini göstermişti.
Tünel projesi 2004 yılında başladığında dört yıl içinde bitirilmesi planlanıyordu. Ancak aralarında 4. Yüzyıl’dan, Bizans’a ait bir liman da bulunan önemli arkeolojik keşifler projenin gecikmesine neden oldu.
Medyada çıkan haberlere göre proje Cumhuriyet’in kuruluşunun 90’ıncı yılına yetiştirilmesi için aceleye getirildi. Ancak hükümet bu iddialara yanıt vermek yerine tünelin sağladığı olanaklardan bahsetmeyi tercih etti.
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tünelin önemli bir ticaret noktası olacağını ve Pekin’den Londra’ya yük trenlerinin gitmesini sağlayacağını söyledi. Projenin Asya ve Avrupa’yı birleştirdiğini söyleyen Yıldırım, projenin İpek Yolu’nu tekrar hayata geçirdiğini belirtti. Bakan İpek Yolu’nun canlandırılmasının iki kıta arasındaki hayati önem taşıyan ticaret damarlarını birleştireceğini söyledi.
Uzmanlar tünelin hükümetin gerçekleştirdiği bir seri büyük altyapı projesinin sonuncusu olduğunu ve bunda amacın İstanbul’u bir dünya merkezi yapmak olduğunu söylüyor.
Siyasi uzman Atilla Yeşilada, AKP’nin bu tür projeleri iktidarda kalmak için kilit olarak gördüğünü söylüyor. Hükümetin hedeflerinin sınırı olmadığını söyleyen uzman, 2013 yılının ilk yarısındaki büyüme rakamlarının neredeyse tamamen altyapı projelerinden geldiğine dikkat çekiyor. Yeşilada büyüme oranlarının azalması ya da döviz kurunun artması durumunda hükümete duyulan güvenin azalacağını belirtiyor.