Cizre, bir zamanlar PKK’nın önemli bir cephesini oluşturuyordu. Ölüm, işkence ve şiddetle anılan bir yerdi. Leyla İmret’in belediye başkanı seçilmesiyle birlikte, şehir umut vadetmeye başlamış.
27 yaşında Türkiye’nin en genç belediye başkanı olan Leyla’nın dikkat çeken bir geçmişi var.
Cizre’de tanınmış bir eylemci olan babasının öldürülmesinden sonra akrabaları tarafından Almanya’da büyütülen Leyla, 20 yıldan fazla süredir Cizre’ye geri dönmemiş. Ancak doğduğu topraklara dönme arzusuna fazla dayanamayan Leyla, geçen Eylül ayında Cizre’ye dönmüş.
Leyla İmret, 22 yıldan sonra dedelerinin ve babasının büyüdüğü “kendi topraklarına dönmenin tuhaf bir his” olduğunu belirtiyor.
İmret, Cizre’ye gelir gelmez buraya ait olduğunu hissetmiş. Ancak ailesinin eskiden yaşadığı mahalleyi ve evi ziyaret edip, ilk kez babasının mezarına gittiğinde bu aidiyet hissi çok daha fazla ağır basmış.
Almanya’dan Cizre’ye dönen İmret, sadece Cizre’de kalma kararı vermemiş; babasının mücadelesinden ilham alarak, Barış ve Demokrasi Partisi’nden Cizre Belediye Başkanı adayı olmaya karar vermiş.
İmret daha bebekken, babasının annesine İmret’in “Avrupa’da eğitim gördükten sonra buraya dönerek, kendi halkına hizmet vermesi gerektiğini” söylediğini belirtiyor.
“Babam 25 yıl önce bunu demiş, şimdi gerçekleşti” diyen İmret, “O öldükten sonra Cizre’den ayrılıp, Almanya’ya gittik, bunların hiçbirinin olabileceğini hayal bile edemezdim” diyor.
Cizre’den ayrıldığında beş yaşında olan İmret’in babası şehirde hala bilinen bir isim. İmret, belediye başkanı adaylığını kazanmasında bunun çok önemli bir rol oynadığını belirtiyor.
Siyasi gözlemciler, İmret’in rekor düzeydeki, yüzde 80 oy çoğunluğunu kazanmasını buna bağlıyor.
İmret, Cizre sokaklarında dolaşırken alkışlanıyor. Hükümetin PKK ile barış sürecini başlatmasıyla birlikte şehre ve bölgeye barışın hakim olduğu görülüyor.
Her ne kadar barış sürecindeki ilerleme duraklamış da olsa, İmret’in Cizre’ye dönüp, bir zamanlar babasının yaptığı Kürt haklarının savunmasını kendisinin devralması, şehirdeki birçok kişi için sembolik bir önem taşıyor.
İmret’in babasıyla hiç tanışmamış da olsa, kendisinin iyi, yurtsever biri olduğunu ve bu uğurda büyük fedakarlıklar yaptığını belirten bir Cizreli, İmret’in Cizre Belediye Başkanı olarak babasının anısını yaşatmasının Cizre adına olumlu bir gelişme olduğunu kaydediyor.
İmret, halkına hizmet etme fırsatının Almanya’nın güvenliğini ve konforunu terketme korkusundan her zaman daha üstün olduğunu belirtiyor.
İnsanlarına ve anavatanına olan sevgisi nedeniyle burada olduğunu söyleyen İmret, halkını çok sevdiğini ve artık hep burada olmak istediğini belirtiyor.
Ancak uzmanlar, Türkiye’nin en yoksul ilçelerinden biri olan ve yıllardır süren savaş ve çatışma ortamından kurtulma mücadelesinin verildiği Cizre’de, genç bir belediye başkanı olmanın, birçok sorunu da beraberinde getirdiğine dikkati çekiyor.
