CANLI BLOG: Gazze'de ateşkes bir gün daha uzatıldı

Hamas-İsrail Savaşı, Türkiye ile İsrail ilişkilerinde normalleşmenin başladığı bir döneme denk geldi. Özellikle 2010’daki Mavi Marmara baskınından sonra kopma noktasına gelen ilişkilerde, Ankara ve Tel Aviv arasında tam diplomatik ilişkilerin yeniden kurulduğu 2022 yılından bu yana yeni bir sayfa açılmıştı. Savaş, Türkiye’nin İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yu resmi bir ziyaret için beklediği bir zamanda patlak verdi. Türkiye, taraflara itidal çağrısında bulunarak şiddetin sona ermesi için diplomatik çabalarını arttırdı. Ancak savaşın Türkiye ile İsrail ilişkilerindeki normalleşme sürecini nasıl etkileyeceği merak konusu.

Türkiye’nin Filistin ve Kudüs konusundaki tutumu, tarihsel süreç içerisinde de Türkiye-İsrail ilişkilerini belirleyen en önemli unsur oldu. İsrail devletini 1949’da tanıyan ilk Müslüman ülke olan Türkiye’nin, İsrail yönetiminin Filistin topraklarını işgal ederek kontrol ettiği alanları genişletmesine gösterdiği tepki ilişkilerin seyrine de yön verdi.

VOA Türkçe AK Parti’nin iktidara gelmesinden sonraki dönemde iki ülke ilişkilerindeki önemli kilometre taşlarını derledi.

HABERİN DEVAMI İÇİN TIKLAYIN

AK Parti döneminde Türkiye-İsrail ilişkileri

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, dün yaptıkları telefon görüşmesinde Filistin-İsrail meselesini ele aldı. Reisi ve Selman, Çin arabuluculuğunda İran ve Suudi Arabistan arasındaki bağların yeniden inşa edilmesi sonrasında ilk kez temas kurdu.

İsrail-Hamas savaşının ele alındığı 45 dakikalık telefon görüşmesinde iki lider, Filistin halkının içinde bulunduğu zor durumu, çatışmaları sonlandırma ve İslam dünyasında birlik oluşturma gerekliliğini ele aldı.

Suudi Arabistan devlet haber ajansı SPA’nın bildirdiğine göre Muhammed bin Selman, “Suudi Arabistan Krallığı’nın tüm uluslararası ve bölgesel taraflara devam eden tırmanmanın durdurulması gerektiğini aktarmak için mümkün olan tüm çabaları gösterdiğini” söyledi.

İran devlet medyası ise Reisi ve Selman’ın “Filistinliler’e yönelik tüm savaş suçlarının sona ermesi gerektiği” konusunda fikir birliği içinde olduklarını kaydetti.

Riyad ve Tahran, yedi yıl süren zıtlaşmalardan sonra Çin himayesinde Mart ayında yapılan anlaşma çerçevesinde bağları yeniden oluşturmuştu.

Refah sınır kapısından Gazze’ye insani yardım ve yakıt nakledilmesini sağlamak için İsrail ve Amerika ile yoğun temas halinde olan Mısır, Gazze’den çıkış için koridorlar açılması önerilerini ise reddetti.

Mısır, buna gerekçe olarak, Gazze’den çok sayıda Filistinli’nin çıkmasının Filistin davası açısından ağır sonuçları olabileceğini gösterdi.

Adının açıklanmaması kaydıyla konuşan Mısırlı üst düzey bir yetkili, Mısır hükümetinin Gazze’de İsrail bombardımanından kaçak Filistinliler için koridorlar oluşturulmasına yönelik her türlü teklifi reddettiğini söyledi. Yetkili, bu sözleriyle, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby’nin, Biden yönetiminin sivillerin Gazze’den emniyetli çıkışını sağlamak için aktif görüşmeler yürüttüğü şeklindeki açıklamasına yanıt verdi.

Mısır devlet medyası, İsrail’in saldırılarının Gazze’yi boşaltma planının parçası olduğunu bildirdi.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada ordunun Gazze’ye yönelik olası bir kara harekatı için hazırlık yaptığı bildirildi, ancak siyasi liderlerin bu konuda henüz bir karar almadığı kaydedildi. Yarbay Richard Hecht, bugün gazetecilere yaptığı açıklamada, İsrail kuvvetlerinin “karar alınması halinde kara manevrası için hazırlık yaptığını” söyledi.

360 bin yedek askeri göreve çağıran İsrail, Hamas’ın haftasonunda giriştiği yaygın saldırılara daha önce eşi görülmemiş bir yanıt vereceği tehdidinde bulunmuştu. Cumartesi gününden bu yana İsrail, Gazze’ye yoğun hava saldırıları düzenlerken Hamas militanları, İsrail’e binlerce roket fırlattı.