Diyarbakır Suriçi’nin tanınan ve sevilen esnaflarından Nihat Kuş önceki yıl yakalandığı Corona virüsü nedeniyle ölümden döndü. Üç ayı solunum cihazına bağlı, bir yıla yakın tedavi gören Kuş, bugünlerde yeni hayatına uyum sağlamaya çalışıyor.
Sur içindeki Hazreti Süleyman Caddesi’nde 50 yıla yakındır faaliyet gösteren büfeyi işleten Nihat Kuş, kentte birçok kesimin tanıdığı ve sevdiği bir sima. Kuş’un hayatı 2020 yılının Eylül ayında yakalandığı salgınla altüst oldu. İşyerinde çalışırken birdenbire ateşi yükselen Kuş, evinin yanındaki mağazanın girişinde ateşini ölçtürdü. Kuş daha sonra yaşadıklarını VOA Türkçe’ye şöyle anlattı; “Ateşim 38,5 çıktı. Hemen kendi arabamla acile gittim, test gördüm ve COVID olduğumu öğrendim. İlaç aldım, biraz iyi geldi. Sağlık Bakanlığı’ndan mesaj geldi, ilaçları gönderdiler, ilaçları aldıktan sonra kendimi kaybettim. 6 gün boyunca evde uyanmadım, yaşananları hayal meyal hatırlıyorum. Ne yediğimi, içtiğimi hatırlamıyorum. Acile götürmek istemişler hatırlamıyorum, hiçbir şey aklıma gelmiyor”
Pandemi hastanesi olan Gazi Yaşargil Eğitim Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Kuş, hemen entübe edildi. Doktorlar, durumu gittikçe kötüleşen Kuş’un, hayatından ümidini kesti. Hatta doktorlar ailesine ölüm haberine hazır olmalarını söyledi. Çoğu müşterileri olan doktorların, kendisiyle yakından ilgilendiği belirten Kuş, entübe edildiği sırada birçok kez halüsinasyon gördüğünü söyledi. Entübe olduğu sırada dünyayla bağlantısının koptuğunu ifade eden Kuş, “Beni bir yerde zincire bağlanmışlar gibi hissediyorum. ‘İmdat’ diye bağırıyorum, ellerim ayaklarım bağlı. ‘Beni bırakın’ diyorum. Böyle halüsinasyonlar görüyorum. Bir kardiyolog arkadaşın geldiğini gördüm, onu hatırlıyorum. El salladı bana ‘İyileşeceksin’ dedi. Ben hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Konuşmaları duyuyordum, çocuklarım ağlıyordu. Dünya’yla hiçbir irtibatım yoktu. Hastanenin orada tren geçiyor. Şimdi yeni yeni anlıyorum. Kendimi Almanya'da bir Alman hastanesinde zannediyorum. Tren sesini vapur sesi olarak algılıyorum. Beni Almanya’ya getirdiklerini zannediyorum. Bir doktor arkadaşım vardı ona kızıyorum ‘Gel beni buradan çıkar’ diyorum” dedi.
“Korkunç bir süreçti”
Solunum cihazına bağlı olduğu sırada sadece çocuklarını düşündüğünü ifade eden Kuş, yaşananları ‘Korkunç’ olarak nitelendirdi. Entübeden çıktığında ilk önce çocuklarını sorduğunu vurgulayan Kuş, hayatını Corona öncesi ve Corona sonrası olarak ikiye ayırdığını söyledi. Kuş, hastalığın hayata bakışını değiştirdiğini savunarak “Hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Doktorlar ‘Biz senin yerinde olmak isterdik. Keşke bizim de bu kadar sevenimiz olsa” diye konuşuyorlardı. Entübeden çıktığım gün sesim kısıktı, konuşamıyorum. Kızımla konuşmaya çalıştım ama sesim çıkmıyordu. Sesimin ne zaman çıkacağını bilmiyordum. O dönem içinde sadece çocuklarımı düşündüm. Para, pul, ev, araba, hiçbir şey aklıma gelmedi. Sadece çocuklarım aklıma geldi. Acaba ne olur diye merak ediyordum. Hayatımı COVID’ten önce ve sonra diye ikiye ayırdım. COVID’ten önce hayata bakış açım farklıydı. Şimdi daha farklı. Önce sanki hiç ölmeyecekmiş gibi hayata sarılıyorduk. COVID sonrası bakışım değişti. Arada boşluk oldu. Hayatıma sanki format atıldı. Yeni bir düzen geldi, inancım, fikrim, çalışma hayatım değişti” diye konuştu.
“Bize bir şey olmaz diyorduk”
6 ay hastanede kalan Kuş, vücudunda çıkan yaralar nedeniyle ameliyat olmak zorunda kaldı. Tedavisine evinde devam eden Kuş, aradan 18 ay geçmesine rağmen hala tam olarak iyileşmediğini söyledi. Hastalığın psikolojisini bozduğunu söyleyen Kuş “Ameliyat olduktan sonra evde fizik tedavi görüyordum. ‘Ne zaman lavaboya gidebileceğim?’ diye soruyordum. İnsanların hiçbir zaman böyle bir dileği olmaz ama işte durup dururken bunu düşünüyorsun. ‘Ne zaman çıkacağım, ne zaman duş alabileceğim?’ diye düşünüyordum. Bardakta su içmeyi çok özlemiştim. Susadığımda bir kaşık su ağzıma getirdikleri zaman sanki bir kova su içmiş gibiydim” şeklinde konuştu.
İnsanların hastalığı ciddiye alması gerektiğine dikkat çeken Kuş, aşı karşıtlarına da tepkiliydi. ‘Bize bir şey olmaz’ yaklaşımının virüsün yayılmasında etkili olduğunu savunan Kuş “İnsanlar bu hastalığı ciddiye alıp aşı olması gerekiyor. Başka seçenek yok. Aşı karşıtlığına karşıyım, böyle bir şey olmaz. Mutlaka herkes aşı olmalı, başka yolu yok. Biz de ‘bana bir şey olmaz’ dedik ve bir anda yakalandık. İlk hastalananlardan biriydim. O zaman aşı da yoktu. COVID hayatımızı değiştirdi. Hayat pahalı diyorlar, mazot diyorlar ama nefes alıyoruz demiyorlar. Nefes almak en büyük mutluluktur. Ben ölümün kıyısından döndüm” dedi.
Kuş, hastanede yattığı süre içinde birkaç kez ölüm haberleri duyduğunu belirterek “Bunları duyunca üzülüyorsun ama elden bir şey gelmiyor. Sen de onlardan biri olabilirdin. Bu kadar insanın beni sorması, ilgilenmesi başlı başına büyük bir mutluluk” diye konuştu.
