Uzun süredir üzerinde çalışılan eğitimde yeni müfredat Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 14 Ocak 2017 yılında kamuoyuna açıklanmıştı. Yeni müfredata göre yapılan bir çok değişikliğin yanı sıra lise son sınıf Biyoloji dersinden “Hayatın Başlangıcı ve Evrim” ünitesinin çıkartılması da dikkat çekmişti.
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada beklenen yeni müfredattan Evrim Teorisi'nin çıkarılmasını, ‘tartışmalı ve anlaşılması zor olması’na bağlamıştı.
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz da yeni müfredata ilişkin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada kaldırılan evrim teorisi hakkında “Bilim ne söylüyorsa biz onu takip edeceğiz. İlim midir, varsayım mıdır, kuramsal mıdır” demişti.
2017-2018 Eğitim Öğretim Yılı ile birlikte geçerli olacak yeni müfredattan Evrim Teorisi’nin çıkarılma nedeni olarak %100 kanıtlanmışbir bilgi olmaması, teoriden ibaret olması gerekçe gösterildi.
Peki senelerdir müfredatta yer alan Evrim Teorisi’nin müfredattan kaldırılmasını eğitimciler ve ilahiyatçılar nasıl değerlendiriyor?
İlahiyatçı ve Yazar İhsan Eliaçık, Evrim Teorisi’nin müfredattan çıkarılmasının dini bir temele dayandırıldığının iddia edildiğini ancak bunun herhangi bir aslının olmadığını söyledi. İslam’da evrim düşüncesini savunan Müslüman düşünürlerin de olduğunu kaydeden Eliaçık, Evrim Teorisi’nin İslam'a aykırı olmadığını savundu. Evrim Teorisi’ne inanmanın kişiyi Müslüman olmaktan çıkarmayacağını belirten İlahiyatçı Eliaçık, Evrim Teorisi’ni müfredattan çıkarmanın yanlış bir uygulama olduğunu dile getirdi.
Biyoloji ile ilgili, üreme ile ilgili, canlıların üremesi, yer yüzünde gelişmesiyle ilgili yapılan bilimsel araştırmaları dini itikada uymuyor diye müfredattan çıkarmanın, İslam düşüncesinden, İslam düşünce tarihindeki evrimfikrinden haberdar olmamak anlamına geldiğini söyleyen İhsan Eliaçık, yeryüzünde canlıların çoğalmasında bir evrim olduğuna inandığını söyledi. Bir Müslüman olarak hem evrime hem de Allah'a da inandığını belirten İlahiyatçı Eliaçık, Allah'ın yeryüzünde yaratmış olduğu canlıların üreme kanunlarını evrim süreçlerine bağladığını düşündüğünü söyledi. Eliaçık, canlıların, sulardan başlayan bir canlılık süreci sonrasında yavaş yavaş karalara çıkarak, ağaçlara tırmanarak, ağaçlardan inerek, yeryüzünde sürünerek, iki ayağı üzerinde veya dört ayağı üzerinde yürüyerek günümüze kadar gelmiş muazzam bir yaratılış sürecinden geçtiğini ifade etti.
İhsan Eliaçık, “Canlılık ortaya çıkalı milyonlarca yıl olmuştur. Dünya var edileli 4,5 milyar yıl olduğu söyleniyor. Evren var edileli 13.8 milyar yıl olmuş. Bu bir yaratılış sürecidir. Sadece canlılık dünyasına değil biyokimyasal alemde de, Fiziki evrende de böyle birbirinin içinden çıkarak devam eden bir evrim söz konusudur. Bunun Kuran'a aykırı, İslam'a aykırı hiçbir tarafı yoktur” dedi.
Genellikle dünyada evrimi savunanların ateist olduklarını, evrim fikrini müfredata yerleştirirsek bunu okuyan çocukların da tıpkı bu evrimi savunan bilim adamları gibi ateist olacağını düşüdünklerini söyleyeyen Eliaçık, çocukların ateist olmaması için evrim fikrinin müfredattan çıkarıldığını, bunun yanlış bir uygulama olduğunu söyledi. İhsan Eliaçık, İbn-i Haldun gibi çok sayıda Müslüman evrimci ve filozofun olduğunu belirtti.
İlahiyatçı Eliaçık, “Eğer bir şey bilimsel bir gerçekse onun karşısında duramazsınız.Yani bu evrim bilimsel bir gerçekse, yani tabiatta, doğada var olan bir gerçeklikse bunun karşında kimse duramaz. Gerçeği kurguyla örtemezsiniz. Hiçbir dini inançta bunu ortadan kaldıramaz. Zaten benim inancıma göre bilimsel gerçeklik demek dini gerçeklik demektir. Bu ikisi birbirine zıt değildir” dedi.
Dinçer: ‘Evrim’i müfredatın dışına alarak sorgulamayı ortadan kaldırmış olursunuz
Amerika’nın Sesi’ne konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Sen’in eski Başkanı Alaattin Dinçer de, Türkiye'deki eğitim sisteminin zaten temel bilimler eğitimi açısından çok zayıf olduğunu hem uluslararası sınavlarda hem de içerde yapılan bütün sınavlarda matematik, fizik, kimya, biyoloji derslerinin doğru çözümü ortalamalarının çok alt sıralarda olduğunu belirtti. Böyle bir gerçeklik varken müfredat tartışmasına bu çerçeveden bakılmamasını, çocukların, gelecek nesillerin, bilime, evrime, Darwin'e temel bilgisel olgulara mesafeli yetiştiririlmesini eleştiren Alaattin Dinçer, “geleceğin bilim insanlarını, pozitif bilimlerin gerçekliğini çocuklara nasıl anlatabilirsiniz” diye soruyor.
Talim Terbiye Kurulu Başkanı’nın bu konuları çocukların bilimsel alt yapısı olmaması nedeniyle lisans programlarına ötelediklerini açıklamasını eleştiren Eğitim-Sen eski başkanlarından Dinçer, Türkiye'deki çocukların hepsinin lisans programına gitmediğini, lisans programına giden çocukların ise sadece temel bilimlere gidenlerinin bu dersleri gördüğünü ifade etti. Zaten ilkokulda, ortaokulda fen bilgisi dersleri içerisinde bu konunun olmadığını belirten Dinçer, Evrim Teorisi’nin ortaöğretim müfredatından çıkarılmasının, çocukların zihninden bu konuyu tamamen silmek anlamına geldiğini ifade etti.
Alaattin Dinçer “Evrimin bir yanı da diyalektik materyalizmin temel öğelerinden olması. Dolayısıyla sosyolojik ve toplumsal bir işlev görüyor olması. Yani toplumların değişmesi, ilkel, feodal toplumdan, kapitalist sosyalist topluma geçiş süreçlerinin bir evrimsel tanımlaması var. Kitaplardan bunun çıkarılmasında ideolojik olarak da buna karşıtlık temelinde bir yaklaşım var. Çünkü din kesin hüküm içerir, bilim ise sorgular ve eleştirel yaklaşır. Özü itibariyle bunu müfredatın dışına alarak, eleştirel düşünmeyi, eleştirel sorgulamayı da ortadan kaldırmış oluyorsunuz. Belli kalıplar içerisinde, dünyaya, olaylara, olgulara bakan nesiller yetiştirmiş oluyorsunuz” dedi.
Evrim ve Darwin’in, bu gerçekliğin savunucuları olarak bunun mücadelesini her alanda vermeye devam edeceklerini belirten Dinçer, bu derslere giren sendika üyelerinin, her türlü riski alarak evrimi çocuklara anlatmaya devam edeceklerini belirtti.
