Türkiye’de çok sayıda doktor düşük maaşlar, mesleklerini itibarsızlaştıran söylemler, ağır çalışma koşulları ve güvenlik endişesi gibi nedenlere ülkeyi terk ederek, mesleklerine yurtdışında devam etmeyi planlıyor.
Son dönemde özellikle devlet hastanelerindeki yabancı uyruklu doktor sayısındaki artış ise dikkati çekiyor.
14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle dün birçok şehirde açıklamalar ve protestolar yapılırken, Tabip-Sen de 14-15-16 Mart tarihlerinde iş bırakacaklarını açıkladı.
Tabip-Sen’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurtdışına giden hekimleri eleştirirken kullandığı “varsın gidiyorlarsa gitsinler” sözüne gönderme yaparak hazırladığı “Farz edin ki gitmişiz” yazılı grev posteri ise dikkati çekti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), geçen yıl en az 10 bin, bu yıl Ocak-Şubat aylarında ise 354 genç hekimin yurtdışında çalışmak üzere başvuru yaptığını açıkladı.
VOA Türkçe’ye konuşan doktorlar, Erdoğan’ın 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla açıkladığı maaş artışı kararının yeterli olmadığını, hekimlerin güvenli bir ortamda ve insani koşullarda çalışmalarının sağlanması gerektiğini söylüyor.
“Türkiye’de sağlık hizmetlerinin geleceği karanlık”
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Haseki Eğitim Araştırma Hastanesi’nde kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olan Doktor Murat Ekmez, “Türkiye’de artık sağlık hizmetlerinin geleceğini karanlık gördüğünü, birçok meslektaşının Türkiye’de hekimlikle ilgili bir gelecek göremediğini” söyledi.
İstanbul Tabip Odası yönetim kurulu üyesi olan Dr. Ekmez, yurtdışına gitmenin kendisinin de aklından geçtiğini belirterek, hekimlerin yurtdışı planlarının birkaç nedeni olduğunu anlattı.
Dr. Ekmez, “En önemli nedeni, insanların hakettiği ücretleri almıyor olmaları. İkincisi, artık hekimler güvenli bir ortamda çalışmıyor, her gün şiddete maruz kalmakla karşı karşıyayız. Türkiye’de uzmanlığa giden asistanlık sürecinin yoğun emek sömürüsüyle geçmesi de en önemli nedenlerden birisi” diye konuştu.
“Maaşım 5 kat eridi”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “varsın gidiyorlarsa gitsinler” sözünün kendilerini üzdüğünü dile getiren 10 yıllık uzman doktor Ekmez, “Bir uzman hekim olarak benim aldığım maaş, 5 kat eridi. Uzman olduğum zaman 6 bin dolar civarında bir maaş alıyordum, şu anda aldığım maaş bin dolar seviyesinde. Benim 6 bin dolar aldığım dönemde Almanya’da hekimler 5 bin avro civarında maaş alıyordu. Şu anda ise Almanya’daki hekimler bizim 4-5 katımız maaş alıyorlar. Tek sebep maaş değil gerçekten, giderek şifa dağıtmayan bir sağlık sistemi söz konusu” dedi.
Hastanelerde özellikle son dönemde Türki cumhuriyetlerden hekimlerin çalışmaya başladığını anlatan Ekmez, “Bu insanlar ücretsiz olarak çalıştırılıyor. 5 bin üzerinde yabancı uyruklu asistan hekim var. Ciddi bir emek sömürüsü söz konusu. Bu ülkede yetişmiş hekimler varken, bu hekimlerin sorunlarını çözmek yerine, sorunları ‘gitsinler, biz gerekirse dışarıdan hekim getiririz’ bakış açısıyla çözemezler” ifadelerini kullandı.
“‘Yine doktor olurdum’ diyemiyorum”
İstanbul Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi bölümünde asistan hekim olan Aytaç Alten de, tıp fakültesine çok isteyerek ve dereceyle girdiğini anlattı. “Ancak hem zorlu eğitim süreci, hem de zorlu çalışma koşulları dikkate alındığında şu anda tekrar seçme
şansım olsa ‘yine doktor olurdum’ diyemiyorum” diyen Alten, kendi için yurtdışına gitme alternatifi yaratmak istediğini kaydetti.
2 senelik mesleki kariyerinde üç kez kendisine yönelik şiddeti bildiren “beyaz kod” verdiğini belirten Alten, defalarca da şiddetle tehdit edildiğini söyledi. Mesailerin çok uzun ve yorucu olduğunu ve bu nedenle kendisi ve mesai arkadaşlarından bazılarının trafik kazaları yaptıklarını anlatan Alten, “Benim bulunduğum bölümdeki öğrencilerin yarısı yurtdışına çıkmak istiyor. İnsanların bu mesleği yapmaları için manevi ve maddi motivasyonları kalmadı” diye konuştu.
Çalıştığı bölümde yabancı hekimlerin de olduğu ve mesleki yeterliliklerinin bulunduğunu düşündüğünü ifade eden Alten, ancak yabancı asistan hekimlerin asgari ücretin çok daha altında bir ücretle çalıştırıldıklarını kaydetti.
“Böyle çalışmak insanüstü”
Aytaç Alten’le aynı bölümde plastik cerrahi asistan hekimi olan Azerbaycanlı Ali Rıza Cihangirov da koşullar nedeniyle zaman zaman Türkiye’den gitmeyi düşündüğünü söyledi.
Nöbet saatlerinin çok uzun olduğuna dikkati çeken ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden 2019 yılında mezun olan Cihangirov, “Böyle çalışmak biraz insanüstü” dedi.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Bölümü'nde asistanlık eğitimini sürdüren Fatih Beytur da, sadece maaş yetersizliği değil, “doktorları değersizleştirme politikasından” dolayı da mutsuz olduğunu dile getirerek, “Açıkçası son birkaç aya kadar yurtdışına gitmek konusunda bir planım yoktu. Ama artık yurtdışına gitmeyi düşünüyorum” diye konuştu.
