Grönland sakinleri Salı günü, uluslararası kamuoyunun da yakından takip ettiği parlamento seçiminde oy kullanmak için sandığa gidiyor.
Grönland, ABD Başkanı Donald Trump'ın maden zengini adayı ABD’ye dahil etme niyetini açıklaması sonrası uluslararası kamuoyunun gündemine gelmişti.
Ocak ayında göreve geldiğinden bu yana Trump, Danimarka'ya bağlı yarı özerk bir bölge olan Grönland'ın ABD'nin güvenlik çıkarları için hayati önem taşıdığını söyleyerek ABD'nin bir parçası haline getirme sözü verdi.
Sadece 57 bin nüfusa sahip olan ada, eriyen buzulların kaynaklarını daha erişilebilir hale getirmesi ve yeni nakliye rotaları açmasıyla kendisini Kuzey Kutbu'nda hakimiyet için jeopolitik bir yarışın ortasında buldu.
Hem Rusya hem de Çin bölgedeki askeri faaliyetlerini yoğunlaştırdı.
Eski bir koloni ve 1953'ten beri de Danimarka toprağı olan Grönland, ABD’nin Teksas eyaletinin üç katı büyüklüğünde.
Ada ilk parlamentosunun kurulduğu 1979 yılında bir miktar özerklik kazandı, ancak Kopenhag adanın dışişleri, savunma ve para politikasını kontrol ediyor ve ekonomiye yılda 1 milyar dolardan biraz daha az kaynak sağlıyor.
2009 yılında bir referandumla tam bağımsızlık ilan etme hakkı kazanan bölge, Danimarka'nın ekonomik desteği olmadan yaşam standartlarının düşeceği endişesiyle bunu yapmadı.
Ancak Trump'ın ilgisi statükoyu sarstı ve yerli Inuit halkının artan kültürel bağlılığıyla birleşerek bağımsızlığı bu seçimlerde ön plana çıkardı.
Yerel Sermitsiaq gazetesinin editörü Masaana Egede, “Bağımsızlık konusu Trump’tan sonra gündemde tepeye oturdu. Günlük meselelerin üstünü örttü” dedi.
Oy verme merkezleri Salı günü 11 saat boyunca açık olacak. Nihai sonuçların Çarşamba günü açıklanması planlanıyor. Herhangi bir anket ya da sandık çıkış anketi beklenmiyor.
Ocak ayında yapılan bir anket, Grönland sakinlerinin çoğunluğunun bağımsızlığı desteklediğini, ancak zamanlama ve yaşam standartları üzerindeki potansiyel etki konusunda bölünmüş olduklarını gösterdi.
Reuters'in başkent Nuuk'ta konuştuğu Grönlandlılar bağımsızlıktan yana olduklarını söylerken, birçoğu hızlı bir geçişin ekonomiye zarar verebileceği ve evrensel sağlık ve ücretsiz eğitim gibi İskandinav refah hizmetlerini ortadan kaldırabileceği endişesini dile getirdi.
Ada, elektrikli araçlardan füze sistemlerine kadar yüksek teknoloji endüstrilerinde kullanılan nadir elementler gibi kritik mineraller dahil önemli doğal kaynaklara sahip.
Ancak Grönland, çevresel kaygılar, şiddetli hava koşulları ve Çin'in sektör üzerindeki neredeyse tam kontrolü nedeniyle bunları çıkarmakta yavaş kaldı.
Yatırım taahhütleri
Trump başlangıçta askeri güç kullanmama yönünde garanti vermeyerek pek çok Grönlandlı’yı endişelendirmiş olsa da daha sonra tutumunu yumuşatarak yerel halkın iradesine saygı duyacağını ve ABD'ye katılmaları halinde “milyarlarca dolar yatırım yapmaya hazır olduğunu” ifade etti.
Grönland Başbakanı Mute Egede adanın satılık olmadığını vurguladı ve dış baskılara direnmek için geniş bir koalisyon hükümetini savundu.
Pazartesi günü Danimarka yayın kuruluşu DR tarafından yayınlanan bir röportajda Trump'ın teklifini “saygısızlık” olarak nitelendiren Egede, bunun yerine diğer ülkelerle işbirliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti.
İktidardaki Inuit Ataqatigiit ve hükümetin koalisyon ortağı Siumut dahil altı ana parti bağımsızlığı destekliyor. Ancak bunun nasıl ve ne zaman gerçekleşebileceği konusunda görüş ayrılıkları yaşanıyor.
Önde gelen muhalefet partilerinden bağımsızlık yanlısı Naleraq partisi, ABD'nin ilgisi ve Danimarka'nın Grönland'ın maden zenginliğini tarihi olarak sömürdüğüne dair yeni suçlamaların da etkisiyle, seçim öncesinde ivme kazandı.
Naleraq’ın adaylarından Qunanuk Olsen, “Bu bizim bağımsızlık seçimimiz” dedi.
Parti, ABD'nin ilgisinin Grönland'ın Danimarka ile ayrılık görüşmelerindeki konumunu güçlendirdiğine inanıyor ve dört yıl sonraki seçimlerden önce Kopenhag ile bir anlaşmayı oylamaya sunmayı hedefliyor.
Forum