Erişilebilirlik

‘Gülen’in İade Süreci Zamana Yayılmamalı’


‘Gülen’in İade Süreci Zamana Yayılmamalı’
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:50 0:00

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Malatya milletvekili Taha Özhan, Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesinin “zamana yaymamasını” ve bu sürecin “hukuka boğulmamasını” umduklarını söyledi. Özhan, sürecin uzaması halinde Türk-Amerikan ilişkilerinin zarar göreceği uyarısında bulundu.

Özhan başkanlığındaki TBMM karma heyeti, Fethullah Gülen’in faaliyetleri ve darbe girişimi ile sonrasında yaşanan gelişmeleri Amerikalı muhataplarıyla paylaşmak üzere geldikleri başkent Washington’daki temaslarını sürdürüyor.

Özhan’ın yanısıra AK Parti Kahramanmaraş milletvekili Mahir Ünal, CHP İstanbul milletvekili Oğuz Kaan Salıcı ve MHP Erzurum milletvekili Kamil Aydın’dan oluşan heyet, ziyaretin Washington ayağında Adalet, İç Güvenlik, Dışişleri ve Savunma Bakanlığı üst düzey yetkilileriyle görüşmeler yapıyor. Heyet, Dışişleri Bakanlığı’nda Avrupa ve Asya’dan Sorumlu Bakan Yardımcısı Victoria Nuland ile Demokrasi ve İnsan Hakları’ndan Sorumlu Bakan Yardımcısı Tom Malinowski ile görüştü. Heyet buradan da New York’a geçerek BM’de temaslarda bulunacak.

TBMM heyeti ayrıca, düşünce kuruluşları, medya ve başka platformlarda da çeşitli toplantılara katılıyor.

Heyet, Maryland eyaletinde Türkiye tarafından yaptırılan Amerika Diyanet Merkezi’nde Müslüman dernek temsilcileriyle görüşmelerinin ardından basın toplantısı düzenleyerek Amerika temaslarını değerlendirdi.

“Yoğun işbirliği yapacaklarını söylediler”

Heyet adına söz alan AK Parti milletvekili Özhan, görüşmelerinde Fethullah Gülen’in en kısa sürede iade edilmesi talebini yinelediklerini, Amerikalıların da buna yanıt olarak, bu konuda çok yoğun bir şekilde işbirliği içine gireceklerini söylediklerini aktardı.

Özhan, bu işbirliğinin çerçevesi ve dinamiklerinin önümüzdeki süreçte yapılacak temaslarda daha net ortaya çıkacağını söyledi.

Hem Türkiye ile Amerika arasında yıllara dayanan yapısal ilişkilerin hem de küresel ve bölgesel terörle mücadelenin, jeopolitik gelişmelerin “bir terör örgütü” tarafından rehin alınmasına müsaade edilmemesi gerektiği mesajını verdiklerini kaydeden Özhan, 1981 tarihli Suçluların İadesi Anlaşması temelinde Fethullah Gülen’in hemen gözaltına alınması ve dışarıyla iletişiminin kesilmesini beklediklerini vurguladı.

Özhan, “11 Eylül’ü nasıl Usame Bin Ladin’in Afganistan’da bir mağaradan hayata geçirdiği kabul edilmişse Fethullah Gülen’in de Pennsylvania’da küçük bir kasabadan bu darbeyi yönettiği kabul edilmek zorundadır,” diye konuştu.

Fethullah Gülen’in iadesi için bir takvimin belirlenip-belirlenmediğinin sorulması üzerine Özhan, “Bir kere bunun kesinlikle zamana yayılmasını istemeyiz. Ne kadar çok zamana yayılırsa, Türk-Amerikan ilişkilerinin hem derinlik bakımından gerilmesi hem de farklı komplikasyonların ortaya çıkması anlamında sıkıntı oluşturacaktır. Amerikan yönetiminin de bunun farkında olduğunu düşünüyorum. Ümidimiz bunu zamana yaymak yerine zamanında çözmeleridir” diye konuştu.

Özhan, şöyle devam etti: “Önümüzdeki günlerde, ama haftalarda değil, hızla Amerikan tarafının cevabını alıp sürecin ilerlemesini istiyoruz. Biz hiçbir demokratik ülkenin Fethullahçı Terör Örgütü gibi bir örgütü sırtında yük olarak taşımasını istemeyiz. Bu terör örgütü, nasıl DAEŞ’le mücadele ediliyorsa mücadele edilmesi gereken, DAEŞ benzeri bir başka yeni dönem mesianik bir örgüttür bizim açımızdan. Bunu da en iyi Amerikalılar’ın anlamasını istiyoruz. Çünkü 11 Eylül saldırıları nasıl büyük bir vahşet ortaya çıkardıysa 15 Temmuz terörist darbe girişimi de Ankara ve İstanbul başta olmak üzere benzer bir atmosfer ortaya çıkardı. Kaldı ki buradaki saldırılar ülke dışından yapılmış saldırılardı, bizdeki içeriden ve çok daha yaygın bir şekilde insan unsurunun katıldığı saldırılar oldu. Bunu bir kez daha tecrübe etmek istemiyoruz. O yüzden zamana yaymak yerine zamanında gereken tedbirlerin alınmasını istiyoruz.”

“Bu sadece bir Fethullah Gülen meselesi değil”

Özhan, başta FBI olmak üzere Amerika’nın güvenlik kurumlarının da Fethullah Gülen hareketiyle mücadele ederek kendileriyle bilgiler paylaşmasını beklediklerini de söyledi.

AK Parti milletvekili şunları kaydetti: “Bu sadece bir Fethullah Gülen meselesi değil. Nasıl ki DAEŞ 100’ü aşkın ülkeden militan toplayabiliyorsa bu terör örgütü de 100'ü aşkın ülkede bir şekilde aktif ve büyük ölçüde burayı (ABD) da ana üslerden birisi olarak kullanıyor. Bundan sonra da daha yoğun şekilde kullanacaktır, çünkü Türkiye'deki altyapıları ciddi anlamda tahrip edilmiş durumda. Dolayısıyla bunu bir küresel tehdit ve ülke güvenliğine tehdit olarak görüp, gereken tedbirleri burada almaları gerekiyor. Biz nasıl El Kaide'yi Türkiye'de farklı unsurlarıyla takip ediyor ve gereken yargısal süreçleri başlatıyorsak benzer şeyin burada da yapılmasını bekliyoruz.”

Özhan, bir gazetecinin “Gülen’in üçüncü bir ülkeye kaçacağı iddiası var. Buna yönelik bir uyarınız oldu mu Amerikalılar’a?” şeklindeki sorusunu, “Muhakkak, bunların hepsini dile getirdik elbette. Fethullah Gülen bu işin çok önemli bir kısmı, ama onu aşan boyutu da, sadece Fethullah Gülen yok, bu örgütün hem silahlı kanadından hem silahsız kanadından birçok unsuru artık Amerika'da. Bunun net bir şekilde anlaşılması gerekiyor,” diye yanıtladı.

“Sürecin uzaması Amerikan karşıtlığını besler”

Gülen’in iade sürecinin uzamasının Türkiye’deki Amerikan karşıtlığını daha da besleyeceği uyarısında da bulunan Özhan, görüşmelerde Amerikalılar’ın, darbenin arkasında ABD olduğuna dair Türkiye’de oluşan algının nasıl telafi edilebileceğini açıkça sorduklarını aktardı.

Özhan, “Bizim de cevabımız şu oldu; Fethullah Gülen burada olduğu sürece ve bu örgütün diğer unsurları burada bu kadar rahat ve aktif hareket edebildiği sürece bu algıyı biz her türlü lojistiği sağlasak, her türlü retoriği size sunsak bile bir yere kadar yönetebiliriz. Dolayısıyla bu işin nihayeti öncelikle Fethullah Gülen meselesinde yol alınmasıdır,” diye konuştu.

Amerikan medyasının da süreci çok kötü yönettiği değerlendirmesinde bulunan Özhan, "Bunların tabi hepsi toplumsal algıyı besleyen, aynı kabın içine atıp eriten ve ortaya da bir netice çıkaran özellik arzediyor. Onun neticesi de maalesef bu. Ama bunu düzeltme görevine sahip, büyük ölçüde sorumluluk alması gereken yerler belli. Biz ümit ederiz ki bu konuda adım atarlar ve bunu düzeltme imkanına hala sahipler. Fethullah Gülen'in çok rahat bir şekilde medya erişiminin devam etmesi, örgüt üyeleriyle bu kadar rahat iletişime devam edebilmesi bunun önündeki ilk büyük engeldir. Türk halkı bu örgütün liderinin her gün ayrı bir televizyonda röportajlar verip mesajlar yayınlamasını görmeye devam ettiği sürece Amerika ve darbe arasında, Amerika ve Fethullah Gülen arasında kurulan ilişkinin boyutunun sorumlu bir şekilde yönetilmesi mümkün değildir” diye konuştu.

“Ucuz pazarlığa girecek değiliz”

Bir başka soru üzerine Özhan, Türkiye ile Amerika’nin terörle mücadele kapsamında ilk kez bir iade ilişkisine girmediğine, özellikle son birkaç yıldır bazen neredeyse her hafta bu tarzda iade işlemleri için talepler olduğuna işaret etti.

Özhan, “Eğer terörle mücadelede bu ilişki devam edecekse, ki etmesini her iki taraf da fazlasıyla arzu ediyor, bizim açımızdan tehdit oluşturan herhangi bir teröristin iade edilmesiyle Fethullah Gülen'in iade edilmesi arasında nitelik ve nicelik farkı olmaması lazım. Bizim beklentimiz budur, Türk halkının beklentisi de budur,” dedi.

Görüşmelerde Amerikan tarafının, darbe girişiminin Türkiye'nin IŞİD'e karşı koalisyondaki çabaları üzerinde etkisi olması ihtimaline dair bir endişe dile getirip-getirmediğinin sorulması üzerine de Özhan, “Biz başka bir terör örgütüyle yaptığımız mücadeleyi gelip burada ucuz bir pazarlığa dönüştürecek değiliz. Ama aynı şekilde bizim de bu terör örgütüyle yaptığımız mücadeleyi başkalarının, başka araçlarla pazarlığa dönüştürmesini görmek istemeyiz” diye konuştu.

Özhan, ABD’den Türkiye’ye üst düzey bir ziyaretin olup-olmayacağına yönelik bir soru üzerine de, en kısa sürede üst düzel bir ziyaret için planlama yapmaya çalıştıklarının kendilerine iletildiğini söyledi.

CHP İstanbul milletvekili Oğuz Kaan Salıcı da, bir soru üzerine, OHAL sonrası sürecin bir “cadı avına” dönüşmemesi, insanların toptan mağdur edildiği bir yapının ortaya çıkmaması için muhalefet olarak ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini belirtti.

XS
SM
MD
LG