Hollanda’da altı ay önce yapılan genel seçimden bu yana süren koalisyon görüşmeleri sona erdi. Ülke aşırı sağcı ve İslam karşıtı Özgürlük Partisi (PVV) ile üç başka sağ parti tarafından yönetilecek.
Hollanda’da 2023’ün ortalarında koalisyon partileri göç politikası üzerinde anlaşamamış, Başbakan Mark Rutte’nin istifa etmesi sonrasında ülke erken seçime gitmişti.
Kasım ayında yapılan seçimi ise aşırı sağcı Geert Wilders’in liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV) açık ara önde tamamladı; ancak parlamentoda tek başına hükümeti kuracak çoğunluğa ulaşamadı.
Altı ay süren çetin koalisyon görüşmelerinden sonra, Müslüman ve göç karşıtı PVV’nin yanı sıra, Dilan Yeşilgöz’ün liderlik ettiği Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), Hristiyan demokrat Yeni Toplum Sözleşmesi Partisi (NSC) ve popülist çiftçi partisi Çiftçi Vatandaş Hareketi'nin (BBB) koalisyon hükümeti üzerinde anlaştıkları duyuruldu.
Geert Wilders daha önce yaptığı bir açıklamada, sağ ve aşırı sağ çizgideki dört partili koalisyonun kurulabilmesi için başbakanlıktan feragat ettiğini bildirmişti.
Dört parti liderinin "Umut, cesaret ve gurur" başlığı atlında tanıtılan koalisyon protokolüne göre, görüşmelerde aracılık yapan Richard van Zwol, hükümette yer alacak bakanların listesini oluşturmakla görevlendirildi.
Henüz başbakanlık koltuğuna kimin oturacağı konusunda bir açıklama yapılmazken, Hollanda basını bu görev için sosyal demokrat kökenli eski Eğitim Bakanı Ronald Plasterk’in isminin konuşulduğunu yazdı.
"En katı iltica politikası"
Bugün Lahey'de dört parti arasındaki koalisyon anlaşmasının sunumunda konuşan Geert Wilders, Hollanda‘nın radikal bir rota değişikliğine gittiğini belirterek, "Bugün tarih yazıyoruz. 20 yıldır ilk kez Hollanda’nın çıkarlarını önde tutan bir güç merkezi hükümete geliyor. Ülkemiz üzerinde güneş yeniden parlayacak. Hollanda yeniden bizim olacak" dedi.
Wilders, Hollanda'nın şimdiye kadarki en katı iltica politikası uygulayacağını ve göçün ciddi ölçüde kısıtlanmasının hedeflendiğini duyurdu.
Bu kapsamda koalisyonun, acil tedbir önlemlerini uygulayabilmek için "sığınmacı krizi" ilan edeceği bildiriliyor.
Buna göre oluşacak koalisyon, ilticacılar konusunda kendi politikasına karar verebilmek için, Avrupa Birliği'nin iltica ve göç politikalarına katılmamayı hedeflerken, daha fazla sınır kontrolü de uygulamayı planlıyor.
Hükümet protokolünde, "Geçici iltica başvuruları kaldırılacak, ikamet izinleri yeniden düzenlenecek, iltica başvuruları ile ilgili hukuki yardım mümkün olduğunca kısıtlanacak ve tekrarlanan iltica başvuruları durumunda mümkün olduğunca azaltılacaktır" denilirken, oturma izni verilmeyen mültecilerin, en kısa zamanda, gerekirse zorla sınırdışı edileceği de ifade ediliyor.
Ayrıca Hollanda'ya eğitim için gelen yabancı öğrencilerin sayısında azalmaya gidilecek. Hoparlörden okunan ezanlar için de yeni düzenleme getirilecek. Bu arada yeni hükümetin, en kısa zamanda Tel Aviv’deki Hollanda Büyükelçiliği'ni Kudüs’e taşımayı planlandığı da açıklandı.
Hükümet Haziran'da kurulacak
Yeni hükümetin göreve başlayabilmesi için muhtemelen dört hafta daha geçmesi gerekecek. Hükümet protokolünün 22 Mayıs'ta Meclis'te görüşülmesinden ve dört partin onayından sonra, kabine oluşturulacak.
Bu arada bir önceki liberal Başbakan Mark Rutte, Hollanda siyasetinden çekildiğini ve NATO Genel Sekreteri olmayı hedeflediğini söylemişti.
Wilders, Erdoğan karşıtlığı ile tanınıyor
Yaklaşık 500 bin Türkiye kökenli göçmenin yaşadığı Hollanda’daki yeni koalisyonun "iplerini elinde tutan" aşırı sağcı Geert Wilders, Türkiye’de de yakından izlenen bir siyasetçi.
Wilders, geçmişte yaptığı açıklamalarda Türkiye’nin Müslüman kimliğinden dolayı AB üyesi olamayacağını savunurken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı sık sık eleştirmesiyle Ankara’nın sert tepkisini çekti.
Wilders, Türkiye’de 15 Temmuz’daki darbe girişiminin ardından, "Erdoğansız bir dünya görecektim. Buna çok sevinirdim. Ne yazık ki, 15 Temmuz’daki darbe girişimi başarılı olmadı" ifadelerini kullanmıştı.
2020 yılında Wilders‘in Erdoğan'ı kafasında el bombasıyla tasvir eden bir karikatürü paylaşarak, "terörist" ifadesini kullanması sonrasında, Wilders'a "faşist" diye hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam karşıtı siyasetçinin düşünce özgürlüğü sınırlarını aştığını belirterek, avukatı aracılığıyla hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
Forum