Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Hrant Dink’i 19 Ocak 2007’de öldüren Ogün Samast dün infaz süresini tamamlayarak serbest kaldı.
Başta siyasi yelpazenin sol tarafındaki partiler olmak Türkiye’de muhalif kesimler Samast’ın salıverilmesine tepki gösterdiler.
Türkiye İşçi Partisi ve Sol Parti bugün Hrant Dink’in katledildiği Agos’un eski binasına yürüyerek Samast’ın salıverilmesini protesto etti.
Avukat Bahri Belen: “TCK 312’den yargılansaydı çıkması mümkün olmazdı”
Bu salıverilmenin kendileri için sürpriz olmadığını söyleyen Hrant Dink davası avukatlarından Bahri Belen, savunmanın itirazına rağmen Türk Ceza Kanunu’nun 312. maddesinde öngörülen “silahlı örgüt suçu” yerine, aynı kanunun 220. maddesinde tanımlı “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçundan hükmün kurulmasının bu sonucu doğurduğunu söyledi.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Avukat Belen, “İlk verilen kararda ‘mahalle çocukları’ cinayet işlemiş gibi davranıldı. Biz buna itiraz ettik, ‘burada örgüt var, örgütten ceza verilmeli’ dedik. AİHM’den gelen karar sonrası yerel mahkeme kararı bozuldu, kamu görevlilerinin dosyası ile bu tetikçi ve beraberindeki Yasin Hayal, Erhan Tuncel ile ‘mahalle çocukları’ hakkındaki dosya birleştirildi. Ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi burada TCK 312’den değil TCK 220’den örgüt suçu olduğunu kararına yazdı. Sonra son aşamada kamu görevlileri ile bunların dosyası ayrıldı. Eğer 312’den yargılansalardı şu anda çıkması mümkün olmazdı. Tabii TCK 220’den verilen ceza da 12 yıllık zaman aşımına girdiğinden oradan da ceza almadılar” dedi.
Ceza ve Tevkif Genel Müdürlüğü: “2015 yılından itibaren hükümlünün 2 kez denetimli serbestlik talebi uygun görülmemiştir”
Ogün Samast’ın son infaz indirimlerinden yararlandığı için erken çıktığı iddialarına yanıt Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Genel Müdürlüğü’nden geldi.
Ceza ve Tevkif Genel Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada “Hükümlünün, denetimli serbestlik hakkı 19/02/2022 tarihinde doğmuş olmasına rağmen, denetimli serbestlikten yararlandırılmamıştır. Adı geçen hükümlü hakkında 19/01/2023 ve 13/07/2023 tarihlerinde yapılan değerlendirmelerde koşullu salıverilmesine uygun olmadığına karar verilmiş, şartlı tahliyesi 15/11/2023 tarihinde gerçekleştirilmiştir.
Bu süreçte 2015 yılından itibaren hükümlünün 5 kez açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebi, 2 kez de denetimli serbestlik talebi uygun görülmemiştir” dendi.
Danzikyan: “Aslında üç yıl önce tahliye edilecekti, gardiyana saldırdığı için ek ceza almıştı”
Agos gazetesi genel yayın yönetmeni Yetvart Danzikyan da sosyal medya hesabında Ogün Samast’ın infaz düzenlemeleri nedeniyle daha erken çıkmasının mümkün olduğunu ancak cezaevindeki saldırganlığı nedeniyle bu sürenin uzadığını yazdı:
“Ogün Samast'ın 16 yıl 10 ay sonra tahliye edilmesi elbette ağır. Ama şunu söylemem lazım. Samast, Dink cinayetiyle ilgili iyi halden tahliye edilmedi. Gardiyana saldırdığı için ek ceza almıştı, onun iyi halinden tahliye edildi. Aslında üç yıl önce tahliye edilecekti.”
“Normal şartlarda 2030’a kadar cezaevinde kalması gerekiyor, indirimlerden yararlandı”
Ogün Samast 2017 yılının Ocak ayında 3 gardiyana “sizi öldüreceğim” diye saldırmış, cebinden çıkardığı çakısıyla birini yaralamıştı.
Avukat Bahri Belen de Samast’ın infaz düzenlemelerinden yararlanmadığı iddialarının doğru olmadığı görüşünde.
“Normal şartlarda 2030’a kadar cezaevinde kalması gerekiyor. Ancak bizim infaz düzenlemeleri ceza alan kişilerin topluma kazandırılmasını hedeflediğinden ‘iyi hal’ indirimleri uygulanıyor. O da bunlardan yararlandı ki 2023’te çıktı. Ancak tabii Yasin Hayal ve Erhan Tuncel daha uzun süre çıkamayacak. Burada şunun da altını çizmek gerekir. Ogün Samast bilinçli seçilen bir isim. 17 yaşında olduğu için o seçilmiş. Çocuk mahkemesinde yargılandı ve daha az cezayla yargılandı.”
TBMM Başkanı: “İnfaz sistemimizle ilgili belki de yeni düzenleme yapmamız lazım”
İnfaz düzenlemelerine ilişkin eleştirilere TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş da katıldı.
Meclis’te gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, “İnfaz sistemimizle ilgili belki de yeni düzenleme yapmamız lazım. Bütün bunlar bizim yargı sistemimiz içerisinde yeniden gözden geçirilmesi gereken hususlar olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
RSF’den Önderoğlu: “Samast örgüt üyeliğinden yargılanmayarak bugün tahliye olması sağlandı”
Gazeteci örgütleri ve gazeteciler de hukuk sistemin işleyişinden rahatsız.
Hrant Dink davalarını en yakından takip eden gazetecilerden Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, kamu görevlilerinin dahil olduğu dava ile Samast ve diğerlerinin yargılandığı davanın birbirinden kopuk yürümesinin hukuksuzluk yarattığı görüşünü savunuyor.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Önderoğlu, “Ogün Samast’ın davasına detaylı bir şekilde baktığınız zaman iki davanın süreçlerinin birbirinden kopuk işletildiğini görürsünüz. Biz Ogün Samast’ın Hrant Dink’in katili olduğunu biliyorduk. Onun katil olmasından dolayı aldığı cezayı yatmış oldu. Samast’ın örgüt üyeliğinden yargılanmaması bugün tahliye olmasın sağladı. Eğer bu sorumluklar bir bütün olarak işletilseydi Samast bugün hapiste olurdu. Ağır bir hukuk sorunuyla yüz yüzeyiz” diye konuştu.
Soykan: “Hrant Dink’in katili özgür bırakılıyor, biz her gün gazeteci davaları için adliyedeyiz; adaletsizlik arşa çıktı”
Gazeteci Timur Soykan da Ogün Samast’ın serbest kaldığı bir ülkede gazeteciler hakkında sürekli soruşturmalar açılmasının Türkiye’deki adalet sisteminin durumunu gözler önüne serdiğini söyledi.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Soykan, “Türkiye’deki adalet sisteminin çöktüğüne dair artık o kadar çok veriye sahibiz ki. Bunun örneğini o kadar çok yaşıyoruz ki. Bir yanda Hrant Dink’in katili. Hepimizi çok ağır yaralayan bir cinayetin faili Ogün Samast bir yanda tahliye ediliyor, özgür bırakılıyor. Öte yanda biz burada Barış Pehlivan’ın ya da diğer meslektaşlarımızın yargılandığı davalar için her gün adliyedeyiz. Barış’ın davasından önce Furkan Karabay’ın davası vardı. Geçen hafta aynı gün Barış Terkoğlu’un davası vardı. Kürt gazeteci meslektaşlarımız hala cezaevinde yatıyorlar. Artık bu adaletsizlik arşa çıkmış vaziyette” dedi.
Agos: “Bir bebekten katil yaratan karanlığın 16 yıl 10 aydır hala aydınlanmamış olduğunu söylemek gerekir”
Dink ailesi Ogün Samast’ın tahliyesi hakkında herhangi bir açıklamada bulunmazken Hrant Dink’in kurucusu olduğu Agos gazetesi sürece dair görüşlerini bir başyazıyla kamuoyuyla paylaştı.
Başyazıda, Hrant Dink’in eşi Rakel Dink’in 2007 yılında kaleme aldığı bir açık mektupta dile getirdiği “bir bebekten katil yaratan karanlık” tanımlamasına da atıf vardı.
“Dink Cinayeti’nin arkasındaki karanlık perde henüz tam olarak aydınlatılmış değildir. Kamu görevlilerinin yargılandığı dava hayli eksik biçimde yürütülmüş, Dink ailesi avukatlarının dosyanın genişletilmesi yönündeki talepleri Yargıtay tarafından kabul görmemiştir. Dink’i hedef haline getiren süreç sorgulanmamıştır. Ve en önemlisi “Vur” diyenler hala ortaya çıkarılmamıştır. Ülkemizde benzer bir karanlık atmosfer hala hüküm sürmektedir. Pek çok muhalif, iktidar çevrelerince ve medyasında rahatlıkla hedef gösterilmektedir. Osman Kavala ve Gezi tutukluları hakkında her gün en üst perdeden akıl almaz suçlamalar yöneltilmektedir. Her şeyin ötesinde Anayasa Mahkemesi’nin bile ‘terörist’likle, ‘siyasal aktivizm’ ile suçlandığı bir atmosferin içindeyiz. Dolayısıyla evet, Samast’ın tahliye edilmesi hem beklenen, hem de ağır bir gelişmedir. Ancak bir bebekten katil yaratan karanlığın 16 yıl 10 aydır hala aydınlanmamış olduğunu söylemek gerekir” dendi.
Forum