İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısı Washington'da hem medya hem de düşünce kuruluşu camiasında geniş yankı uyandırdı. Peki IŞİD neden Türkiye’yi bu kadar sık hedef aldı ve son saldırının ardından Türkiye’nin örgütle mücadele stratejisinde değişikliğe gitmesi bekleniyor mu? Bu ve merak edilen tüm soruları Amerikan İlerleme Merkezi adlı düşünce kuruluşunun Türkiye uzmanı Michael Werz, Mehmet Toroğlu’na değerlendirdi.
‘Kürt meselesine çözüm bulup IŞİD’e odaklanma zamanı’
Türkiye’nin yakın dönemde IŞİD kaynaklı başka terör saldırılarının da hedefi olması Washington’dan endişeyle izleniyor. İstanbul’daki son terör saldırısından ne dersler çıkarılmalı? Türkiye IŞİD’e karşı mücadelesinde nasıl bir yol izleyecek?
Başkan Barack Obama yönetimine yakınlığıyla bilinen Amerikan İlerleme Merkezi’nden Michael Werz’e göre, Türkiye’nin Kürt meselesine artık bir çözüm bulması ve sadece IŞİD’e odaklanması gerekiyor.
Werz, şöyle konuştu: “İstanbul’daki saldırı, havalimanlarının korunması imkansız değilse de çok zor yerler olduğunu maalesef bir kez daha hatırlattı. Saldırıdan çıkarabileceğimiz derslerden biri de, her zaman tetikte olmamız ve istihbarat servislerinin bu gibi havalimanlarına saldırma niyeti ve kapasitesine sahip kişileri tespit etmede çok iyi bir performans göstermesi gerektiği yönünde. Bunun yanında bence saldırıdan siyasi bir netice de çıkarabiliriz, o da şu; Türk hükümetinin Kürt meselesinde barışçıl çözüm bulması ve böylece IŞİD ve terörle mücadeleye özellikle odaklanması gerekiyor. Bu hem Türkiye hem Avrupa Birliği hem de ABD-Türkiye ortaklığı için zorunlu.”
‘Yeni saldırılar beklenebilir’
Peki IŞİD neden Türkiye’yi hedef alıyor? Örgütün saldırılarında daha da artış olacak mı? Werz’e göre IŞİD Irak ve Suriye’de toprak kaybetmesinin etkisiyle hem Türkiye hem de Avrupa’nın diğer kentlerinde yeni saldırılara girişebilir.
Werz şunları kaydetti: “Bu, IŞİD’in Türk topraklarını hedef aldığı en az 3 ya da 4’üncü saldırı. Dolayısıyla evet, IŞİD saldırı noktası olarak Türkiye’yi özellikle seçiyor gibi görünüyor. Kolay giriş-çıkış yapabiliyor, Suriye’de savaş alanlarına çok yakın ve tabi ki IŞİD güçlülükten değil zayıflığından bu saldırıları düzenliyor, Irak ve Suriye’de toprak kaybediyor. Dolayısıyla maalesef Avrupa ve Türkiye’nin şehirlerinde vahim saldırıların yenilerini bekleyebiliriz.”
İstanbul Atatürk Havalimanı’nın yılda 60 milyon yolcu çektiğine ve dolayısıyla dünya genelindeki 60 milyon kişinin bu saldırıdan dolaylı biçimde etkilendiğine işaret eden Werz, bunun Türkiye’de istikrar ve güvenliğe büyük bir darbe vurduğunu söyledi.
‘Kritik soru sınırın nasıl güvenlik altına alınacağı’
Türkiye uzmanı Werz, terörle mücadele ve istihbarat konusunda Türkiye ve Amerika ve özellikle de Türkiye ve Avrupa Birliği arasındaki işbirliğinin 3-4 yıl öncesine göre bugün kaydadeğer ölçüde gelişme gösterdiğini de belirtiyor.
Werz’e göre, şimdi kritik soru, Türkiye sınırının nasıl güvenlik altına alınabileceği.
Michael Werz şunları söyledi: “Bu çok zorlu bir hedef, herkes bunu biliyor. Sınırda IŞİD’in elindeki son toprak parçası olan 98 kilometrelik Menbiç bölgesine dair atılacak adımlar hakkında istişareler yürütülmeli, görüşmeler olmalı. Şu nokta net ki bu bölgenin kurtarılması ve sınırın kapatılması Amerika’nın da Türkiye’nin de Avrupa’nın da çıkarına. Bu, çok değişken olan bir bölgede istikrarı artıracak ve Türkiye’yi Suriye’deki korkunç iç savaşın etkilerinden bir dereceye kadar koruyacak.”
‘Türkiye bu dersi acı şekilde öğreniyor’
Terör saldırısıyla Ankara’daki hükümet arasında doğrudan bir bağlantı öngören suçlamaları ise ‘sorumsuzca’ olarak niteleyerek, böyle bir argümanda bulunmanın analitik açıdan zor olduğunu ifade eden Werz, şöyle devam etti:
“Bununla birlikte, hem Washington hem de tüm Avrupalı dostlar arasındaki genel uzlaşı; Türk hükümetinin Suriye’deki İslamcı gruplar ile Türkiye’ye sığınıp burayı üs ve lojistik olarak kullanan kişiler karşısında ilk başlardaki desteği ya da bazılarının nitelemesiyle ihmalini yeniden değerlendirme ya da tersine döndürmede nispeten yavaş kaldığı yönünde. Bu grupları kontrol edemezsiniz. Bu bizim de Avrupalıların da birçok kereler öğrendiği bir ders. Türkiye bu dersi acı bir şekilde öğreniyor.”
Werz, Türkiye’nin, Türk toplumunu istikrarsızlaştırmaya dönük çabalarla baş etmenin yolunu bulacağını umduğunu belirterek, çünkü Türkiye’nin önemli bir ortak ve önemli bir NATO üyesi olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin doğudaki çatışmalara çözüm bulması ve Kürt meselesinde çözüm sürecine geri dönmesinin bunun önkoşullarından biri olduğu görüşünü dile getiren Werz, bunun ardından da Ankara’nın, Türkiye’nin güvenliği, istikrarı ve gelecekteki ekonomik büyümesi açısından en acil konu olarak nitelediği IŞİD ve terörle mücadeleye odaklanması gerektiğini kaydetti.
‘Öyle görülüyor ki IŞİD Türkiye’de bir miktar lojistik kapasiteye sahip’
Türkiye uzmanı Werz, IŞİD’in Türkiye’de bir miktar lojistik kapasitesinin bulunduğunun görüldüğünü ama kaç kişi oldukları ve ne kadar kapasiteye sahip olduklarının tam olarak bilinmediğini söyledi.
İstanbul’daki saldırının, nispeten az sayıda kişiden oluşan bir grup ve basit silahlarla çok zarar verilebileceğine ve çok sayıda masumun öldürülebileceğini gösterdiğine dikkati çeket Werz, dolayısıyla IŞİD’in sadece Irak ve Suriye’deki üslerini etkisiz hale getirmenin yetmeyeceğini aynı zamanda militanların nerede saklanıyorlarsa bulunmaları ve yakalanmaları gerektiğini vurguladı.
‘Esat’la işbirliği ihtimali çok zayıf’
Michael Werz’e, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esat’ın, son terör saldırılarından Batı’nın IŞİD’e karşı kendisiyle gizli işbirliği yaptığı yönündeki açıklamalarını da sorduk.
Amerikan İlerleme Merkezi uzmanı Werz, böyle bir işbirliği ihtimalini çok zayıf gördüğünü belirtirken, Amerika’nın Suriye’de Esat rejimi uzun vadeli bir gelecek görmediği şeklindeki pozisyonunu çok net ortaya koyduğunu hatırlattı.