İngiltere’nin Türkiye’deki seçimleri ne kadar dikkatle izlediği, günlük gazetelere şöyle yansıdı:
The Guardian, internet sitesinde, Erdoğan’ın balkon konuşmasını, “savaşçı bir tondaydı,” şeklinde verdi. Gazete, Erdoğan için, ”Böyle giderse yeniden seçilme durumunda 2028’e kadar koltukta kalması, olası,” diyor.
The Times ise “Erdoğan, çalıntı oy iddiaları ve şiddetle gölgelenmiş bu zaferle Türkiye’de bağımsız kalan bir kaç kurumu da kendine bağlamış oldu,”
şeklinde veriyor haberi. Dış haberler sayfasında yeralan haberin ayrıntıları, endişelere geniş yer veriyor.
Erdoğan Otoriterleşebilir
Gazetedeki haber-analiz bölümünde yeralan ayrıntılar dikkat çekici.
Haberde Türkiye, OHAL nedeniyle son iki yıldır yapılan uygulamalarla 1930’lar Almanya’sına benzetilmiş. Zafere giden yolun muhaliflerin sindirilmesi, gazetelerin susturulması, zorbalık ve şantajdan geçtiğinden söz ediliyor. Devlet televizyonu TRT’nin iktidar partisine yayınlarında 10 kattan fazla süre tanıması, ancak ona rağmen ratinglerin hava durumundan bile geride kalmış olması da göze çarpan bir başka ayrıntı.
Analizde Erdoğan’ın Türk vatandaşlarının önemli bir bölümünü “öteki” durumuna düşürdüğü gözlemi de var.
Financial Times ise “Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçiminde zaferini ilan etti,” diyor.
Gazete, “Erdoğan, Pazar gecesi elde ettiği zaferle sadece önümüzdeki 5 yılı garanti etmekle kalmadı, gücü kendi ekseninde toplayıp Türkiye’nin yönetim sistemini değiştirecek hareketi de başlatmış oldu,” ifadesine yer veriyor.
Independent gazetesinin dış haberler bölümü de “Erdoğan’ın tek adam rejimi kurma endişelerini” sayfasına taşımış. Gazete, Muharrem İnce’yi tanıtan bölümünde ise İnce'yi “Erdoğan’ın otoritesini sonlandıracak reformcu bir demokrat” olarak nitelemiş.
İngiltere’nin en çok okunan gazetelerinden The Telegraph da The Times gibi haberi, küçük de olsa, birinci sayfadan görmüş.
Gazete, bu seçimle birlikte yeni gelen sistemle Erdoğan’ın bir sultan gibi olduğunu, ancak kendisini yargıya götürecek yetkiyi TBMM’de bırakarak bir cömertlik sergilemiş gibi davrandığını yazıyor ve bu seçimde Erdoğan'ın meclis çoğunluğundan beklediğini elde edemediğini de ekliyor.
Haberde, “Eğer ekonomi bugünkü doğrultusunda olduğu gibi kötüye giderse, parlamenterler Erdoğan’ın bir krizi daha kendi lehine kullanmasına izin vermeyebilir ve Cumhurbaşkanlığı koltuğunu tehdit edecek cesarete erişebilir,” deniyor.
Dış haberler sayfasındaki “Erdoğan Zafer Yolunda” başlıklı haberin ayrıntılarında, bu seçimle birlikte Türkiye’nin Erdoğanlı yıllarına “flash-back”ler de var.
Muhalefetin, sonuçların manipülasyonla saptırıldığı iddiaları ve geçen referandumdaki mühürsüz oylar, aile çapında yolsuzluklar, görevi kötüye kullanma, darbecilerle birlikte muhalifleri yargılama ve toplu işten çıkarmalar gibi konulara haberde önemli yer verilmiş.
Önce düzelen, sonra bozulan ekonomi, Kürtlerle önce yakınlaşma sonraysa bağların tamamen koparılması, haberde, Erdoğan devrinin çelişkileri şeklinde yer almış.
Haberde, Batı'nın şimdiki sonuçtan hoşnut kalacağı gözlemi ve Erdoğan’ın buna karşılık NATO’dan ve AB’den uzaklaşıp Rusya’ya yakınlaşma eğilimi da bir ironi şeklinde not düşülmüş.
