Türkiye ile Avrupa Birliği arasında uzlaşıya varılan mülteci planıyla ilgili tartışmalar sürerken, anlaşmaya taraf olan AB ülkelerinden Danimarka’nın Dışişleri Bakanı Kristian Jensen uzlaşıyı Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi.
Mülteci krizini sonlandırmak için Türkiye ile Avrupa Birliği arasında bir plan üzerinde varılan ilke anlaşmasıyla ilgili umutlu konuşan Jensen, “Türkiye ve Almanya’nın hazırladığı teklifin somut bir planı hayata geçirmek için harika bir çerçeve sunduğunu düşünüyorum” ifadesini kullandı.
Bazı Avrupa ülkelerinin farklı konularda endişeleri olduğunu bildiğini ancak gelecek haftaki AB zirvesinde nihai anlaşmaya varılması halinde krizi çözme yolunda ellerinde iyi bir planın olacağına inandığını kaydeden Jensen, “Bence Avrupa’daki sığınmacı kriziyle çok daha katı biçimde mücadele etmeliyiz ve sınırı kapatıp mültecileri direkt Türkiye’den almak çok iyi bir fikir,” dedi.
Jensen, bazı insan hakları örgütlerinin uzlaşıyı insani bulmadığının hatırlatılması üzerine, “İnsan kaçakçılarının Avrupa’ya insan kaçırmayı büyük bir sektöre dönüştürdüğünü görüyoruz. Bizim de anlaşmayla şu anda yapmaya çalıştığımız bu sektörü kırmak,” diye konuştu.
Türkiye’ye gelen mültecilere, tehlikeli yolculuk için insan kaçakçılarına servet ödemek zorunda kalmadan bir Avrupa ülkesine yerleşme olanağı sunmak istediklerini belirten Jensen, “Yunan adalarında çok sayıda insan öldü, çok trajik anlara tanık olduk. Avrupa’ya mülteci kabul etmenin ve aynı zamanda da sayı ve geçişi kontrol altında tutmanın daha iyi yollarını neden aramayalım?” dedi.
Danimarkalı bakan, mülteci krizini çözmede yardım alma uğruna Türkiye’deki hak ihlalleri iddialarını görmezden geldiği yönünde Batı medyasında çıkan eleştirileri de şöyle yanıtladı:
“Türkiye AB’nin bir müttefiki ve ortağı ama her konuda anlaştığımız bir müttefik değil. DAEŞ’e karşı yürütülen savaş, mülteci kriziyle mücadele gibi bazı konularda Türkiye ile birlikte çok yakın çalışmalıyız. Ama Kürt meselesinde çözüm sürecinin eksikliği, Türkiye’de basın özgürlüğünün durumu gibi konularda farklı görüşlere sahibiz ve bunları yüksek sesle dile getiriyoruz. Dolayısıyla Türkiye’deki sorunlara göz yummuyoruz ama aynı zamanda bazı alanlarda da müttefikiz. Türkiye ile hem birlikte çalışırken hem de gerektiğinde eleştirebileceğimiz çift boyutlu bir ilişki yapısına sahip olmalıyız.”
Sığınmacı krizini çözmeye yönelik plan, şimdi 17-18 Mart’ta yapılacak Avrupa Birliği zirvesinde masaya yatırılacak. Avrupa Birliği liderleri ve Türkiye, zirvede planın metnine son halini vermeyi ve bir anlaşmaya imza atabilmeyi umuyor
