İSTANBUL —
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, içeriden ve dışarıdan gelen eleştirilere ve medya özgürlüğünü daha da kısıtlayacağı yönündeki kaygılara rağmen yeni İnternet yasasını imzalayarak onayladı. Cumhurbaşkanı tarafından yeni imzalanan yasadaki bazı maddelerin değiştirilmesi için, Gül'ün tavsiyesiyle Meclis çalışmalara başladı.
Son dönemde Türkiye’de İnternet ve basın özgürlüğü tartışmalarında öne çıkan bir kuruluş olan Vagus.tv’ye erişim, bir süre önce kısa süreliğine yasaklanmıştı. Serdar Akinan tarafından kurulan internet sitesi, profesyonel ve amatör gazetecilik çalışmalarına yer veren bir site oldu. Akinan, Vagus.tv’nin özellikle son birkaç ay içinde çok popüler bir site haline geldiğini söylüyor. Bunun bir nedeni, Türkiye’de Aralık ayında başlayan ve hükümete yakın kesimlerin hedef alındığı rüşvet ve yolsuzluk soruşturması. Akinan, yayınlarının çoğunu yolsuzluk haberlerine ayıran Vagus.tv’nin en sonunda kendisinin haber olduğunu belirtiyor.
Vagus.tv sitesinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili yolsuzluk iddialarına yer verdiğini söyleyen Akinan, iki hafta önce sitenin erişime kapatıldığını, ancak 12 gün kapalı kaldıktan sonra hükümetin yeniden siteyi açmak zorunda kaldığını kaydetti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Vagus.tv’nin neden o dönem erişime kapatıldığı sorusunu dile getirmişti. Yapılan baskılar sonuç vermiş ve hükümet Vagus.tv’yi açmaya zorlanmıştı. Ancak sitenin neden önce erişime kapatıldığı, sonra da niye açıldığı konusu hiçbir zaman açıklık kazanmadı.
Serdar Akinan’ın hükümete karşı kılıçları çekmesi, ilk kez Vagus.tv’yle olmadı. Akinan daha önce Türkiye’nin önde gelen bir ana akım haber kanalında editör olarak görev yapıyordu. Ancak Akinan özellikle Başbakan Erdoğan hakkında çıkan bazı haberleri yüzünden mimlendiğini söylüyor. “İki yıl önce SkyTürk haber kanalının genel yayın yönetmeniydim” diyen Akinan, Başbakan Erdoğan’ın kendisini kovdurmak için çok çaba gösterdiğini ve bunu başardığını anlatıyor. Aynı zamanda Akşam gazetesindeki köşe yazısına da son verilince, Akinan Vagus.tv’yi kurmaya karar vermiş.
Merkezi New York’ta bulunan Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) geçen yıl Türkiye’deki medya özgürlüğünü değerlendiren raporunda, hükümet karşıtı gazetecilerin yaygın biçimde işlerinden çıkarıldığı yönünde bir politika izlendiğine dikkati çekmişti. Benzer kaygıları Avrupa Birliği yetkilileri de dile getirdi. Hükümet suçlamaları yalanlamakla kalmadı, basın özgürlüğünün kendi döneminde ilerlediğini iddia etti.
Vagus.tv’nin açılışı aynı zamanda geçen yılki Gezi Parkı protestolarını izliyor. Ana haber televizyonları hükümet baskısı altında kalarak, protestolara daha az yer verirken, Vagus.tv boşluğu doldurdu. Ama sitenin başarısına bir başka engel çıktı. Sitenin ayda 2 milyon ziyaretçi potansiyeline sahip olduğunun farkına varan Akinan, reklam almak amacıyla şirketlere başvurduğunu, ama “yaptığı haberlerin Başbakan’ı memnun etmediği” ya da “karalistede olduğu” gerekçesiyle bu şirketlerden olumlu yanıt alamadığını söylüyor. Serdar Akinan için gelecek hiç de parlak görünmüyor.
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Meclis’e sunduğu yeni İnternet yasası, milletvekillerinin onayını aldıktan sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da imzalanarak yürürlüğe girdi. Yeni yasa, hükümete mahkeme izni olmadan “özel hayatı tehdit ettiği gerekçesiyle” internet sayfalarına erişimi kapatma hakkı veriyor. Akinan yeni yasanın kendisini mesleğinden tümüyle uzaklaştırabileceğini söylüyor.
“Eskiden kararı hakimler verirdi, şimdiyse Başbakan’ın atadığı bürokratlar” diyen Serdar Akinan, gazeteciler için artık adalet kalmadığını kaydediyor. Akinan, artık İstanbul’u tamamen terk edip eşiyle birlikte organik bir tarım çiftliği bile açmayı düşündüğünü söylüyor.
Gözlemcilere göre Ankara, internet ve medya özgürlüğüne yönelik kısıtlamalardan dolayı hem içeriden hem de dışarıdan yeni baskılara maruz kalabilir.
Cumhurbaşkanı Gül dün basın özgürlüğünün azalmasına yönelik kaygıları kendisi de dile getirdi. Budapeşte’de konuşan Gül, bu konuda şikayetlerin arttığını, yayıncılığın bir kamu görevi olduğunu söyledi ve “Siz milyonlarca insana hitap ediyorsunuz. Orada da bir sorumluluk vardır. Yeri geldiğinde kendi otokontrolunu yapacaktır, yeri geldiğinde de doğru gördüğü şeyde ısrar edecektir. Doğru gördüğüne karşı baskı görüyorsa da orada isyan edecektir” diye konuştu. Türkiye’nin dışarıya karşı imajını parlak bir ışığa benzeten Cumhurbaşkanı Gül, şimdi bu ışığın yavaş yavaş söndüğüne dikkati çekti.
Son dönemde Türkiye’de İnternet ve basın özgürlüğü tartışmalarında öne çıkan bir kuruluş olan Vagus.tv’ye erişim, bir süre önce kısa süreliğine yasaklanmıştı. Serdar Akinan tarafından kurulan internet sitesi, profesyonel ve amatör gazetecilik çalışmalarına yer veren bir site oldu. Akinan, Vagus.tv’nin özellikle son birkaç ay içinde çok popüler bir site haline geldiğini söylüyor. Bunun bir nedeni, Türkiye’de Aralık ayında başlayan ve hükümete yakın kesimlerin hedef alındığı rüşvet ve yolsuzluk soruşturması. Akinan, yayınlarının çoğunu yolsuzluk haberlerine ayıran Vagus.tv’nin en sonunda kendisinin haber olduğunu belirtiyor.
Vagus.tv sitesinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la ilgili yolsuzluk iddialarına yer verdiğini söyleyen Akinan, iki hafta önce sitenin erişime kapatıldığını, ancak 12 gün kapalı kaldıktan sonra hükümetin yeniden siteyi açmak zorunda kaldığını kaydetti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde konuşan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Vagus.tv’nin neden o dönem erişime kapatıldığı sorusunu dile getirmişti. Yapılan baskılar sonuç vermiş ve hükümet Vagus.tv’yi açmaya zorlanmıştı. Ancak sitenin neden önce erişime kapatıldığı, sonra da niye açıldığı konusu hiçbir zaman açıklık kazanmadı.
Serdar Akinan’ın hükümete karşı kılıçları çekmesi, ilk kez Vagus.tv’yle olmadı. Akinan daha önce Türkiye’nin önde gelen bir ana akım haber kanalında editör olarak görev yapıyordu. Ancak Akinan özellikle Başbakan Erdoğan hakkında çıkan bazı haberleri yüzünden mimlendiğini söylüyor. “İki yıl önce SkyTürk haber kanalının genel yayın yönetmeniydim” diyen Akinan, Başbakan Erdoğan’ın kendisini kovdurmak için çok çaba gösterdiğini ve bunu başardığını anlatıyor. Aynı zamanda Akşam gazetesindeki köşe yazısına da son verilince, Akinan Vagus.tv’yi kurmaya karar vermiş.
Merkezi New York’ta bulunan Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) geçen yıl Türkiye’deki medya özgürlüğünü değerlendiren raporunda, hükümet karşıtı gazetecilerin yaygın biçimde işlerinden çıkarıldığı yönünde bir politika izlendiğine dikkati çekmişti. Benzer kaygıları Avrupa Birliği yetkilileri de dile getirdi. Hükümet suçlamaları yalanlamakla kalmadı, basın özgürlüğünün kendi döneminde ilerlediğini iddia etti.
Vagus.tv’nin açılışı aynı zamanda geçen yılki Gezi Parkı protestolarını izliyor. Ana haber televizyonları hükümet baskısı altında kalarak, protestolara daha az yer verirken, Vagus.tv boşluğu doldurdu. Ama sitenin başarısına bir başka engel çıktı. Sitenin ayda 2 milyon ziyaretçi potansiyeline sahip olduğunun farkına varan Akinan, reklam almak amacıyla şirketlere başvurduğunu, ama “yaptığı haberlerin Başbakan’ı memnun etmediği” ya da “karalistede olduğu” gerekçesiyle bu şirketlerden olumlu yanıt alamadığını söylüyor. Serdar Akinan için gelecek hiç de parlak görünmüyor.
İktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Meclis’e sunduğu yeni İnternet yasası, milletvekillerinin onayını aldıktan sonra Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından da imzalanarak yürürlüğe girdi. Yeni yasa, hükümete mahkeme izni olmadan “özel hayatı tehdit ettiği gerekçesiyle” internet sayfalarına erişimi kapatma hakkı veriyor. Akinan yeni yasanın kendisini mesleğinden tümüyle uzaklaştırabileceğini söylüyor.
“Eskiden kararı hakimler verirdi, şimdiyse Başbakan’ın atadığı bürokratlar” diyen Serdar Akinan, gazeteciler için artık adalet kalmadığını kaydediyor. Akinan, artık İstanbul’u tamamen terk edip eşiyle birlikte organik bir tarım çiftliği bile açmayı düşündüğünü söylüyor.
Gözlemcilere göre Ankara, internet ve medya özgürlüğüne yönelik kısıtlamalardan dolayı hem içeriden hem de dışarıdan yeni baskılara maruz kalabilir.
Cumhurbaşkanı Gül dün basın özgürlüğünün azalmasına yönelik kaygıları kendisi de dile getirdi. Budapeşte’de konuşan Gül, bu konuda şikayetlerin arttığını, yayıncılığın bir kamu görevi olduğunu söyledi ve “Siz milyonlarca insana hitap ediyorsunuz. Orada da bir sorumluluk vardır. Yeri geldiğinde kendi otokontrolunu yapacaktır, yeri geldiğinde de doğru gördüğü şeyde ısrar edecektir. Doğru gördüğüne karşı baskı görüyorsa da orada isyan edecektir” diye konuştu. Türkiye’nin dışarıya karşı imajını parlak bir ışığa benzeten Cumhurbaşkanı Gül, şimdi bu ışığın yavaş yavaş söndüğüne dikkati çekti.
