İzmirli gazeteciler İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını ve gazetecilerin saldırılarda hayatını kaybetmesini protesto etti.
İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şubesi üyeleri, Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde “İzmirli gazeteciler savaş istemiyor” sloganıyla eylem yaptı.
Eyleme İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Yönetim Kurulu Başkanı Dilek Gappi, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu, üyeler ve basın mensupları katıldı.
İGC ve TGS üyeleri adına ortak basın metnini İGC Yönetim Kurulu Başkanı Dilek Gappi okudu. İsrail’in saldırılarını kınayarak sözlerine başlayan Gappi, “Kadın, çocuk demeden hasta, yaşlı demeden bir milleti yok etme girişimleri hiçbir şekilde gerekçelendirilemez. 7 Ekim’den bu yana Ortadoğu yine kan gölü ve yine insanlık onuru yok sayılmakta. Dünyayı, mazlum insanları piyon haline getiren her küresel oyununuz batsın. Bu yüzyılda kana kan anlayışıyla hareket eden İsrail’i ve bu katliamı destekleyenleri dünya tarihi kanlı harflerle yazacaktır” dedi.
“Halkı bilgilendirme görevini yapan gazetecilere yönelik katliamlar akıl almaz boyutlardadır”
Saldırıları haberleştirmek için bölgede görev yapan en az 17 gazetecinin hayatını kaybettiğini söyleyen Gappi, “Sadece Gazze’de yaşananlar değil bölgede görev yapan meslektaşlarımız da hayatlarını kaybetmektedir. Halkı bilgilendirme görevini yapan gazetecilere yönelik katliamlar akıl almaz boyutlardadır. Bugüne kadar Filistin’de yaşanan gerçekleri görünür kılan en az 17 meslektaşımız katledilmiştir. Bunların içinde Filistin’de yaşayan ve evinden alınarak öldürülen gazeteciler bulunmaktadır. Öldürülen gazeteci meslektaşlarımızın 13’ü Filistinli, 3’ü İsrailli ve 1’i de Lübnanlıdır. Üç gazeteci de kayıptır” diye konuştu.
Gazeteciler olarak artık savaş haberleri yazmak istemediklerini dile getiren Gappi, “Öldürülen masum insanların sayılarını vermek, aç, susuz, evsiz, yarınsız kalan bir halkın çaresizliğini görüntülemek istemiyoruz. İsrail’in Filistin Gazze’de yaptığı vahşete bugün son verilmeli ve uluslararası kuruluşlar başta olmak üzere ülkeler bölgede barış için harekete geçmelidir” ifadelerini kullandı.
Bir alternatif medya biçimi olan ‘barış gazeteciliğinden’ vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Gappi, “Bizler hayata haberleriyle katkı sunan gazetecileriz, fikir işçileriyiz. Ülkemizin ve bulunduğumuz coğrafyanın daha müreffeh ve barışçıl olması düsturuyla mesleğini yapanlarız. Tarafı ve kimliği ne olursa olsun insan ölümünü ve canlı katliamını kabul etmiyoruz. Uluslararası kamuoyunu ve tüm meslektaşlarımızı savaşa karşı durmaya, 'savaşa hayır' demeye çağırıyoruz” dedi.
“Habere giderken haber olmak bir gazetecinin en son isteyeceği şeydir”
TGS İzmir Şube Başkanı Nil Kahramanoğlu da Hamas-İsrail savaşı ile özgür basının öneminin bir kez daha ortaya çıktığını kaydetti.
Kahramanoğlu, “Gazeteciler için koşulların her gün kötüye gittiği bu süreçte neredeyse tek motivasyonu mesleğini yapmak olan, halka bilgi vermek olan gazeteciler her şeye rağmen, tüm koşullara rağmen savaş bölgesindeki insan hakları ihlallerini, insani durumu ve siyasi gelişmeleri ve barış çabalarını dünyaya duyuruyor. Gazze’de son günlerde yaşananlar basın özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu bir kere daha gösterdi. Bugün İsrail evrensel insan haklarını en ağır şekilde ihlal ediyor. Savaş suçu işleyen işgalci İsrail hükümetinin çocuk, sivil demeden katliam yapmasını en sert şekilde kınıyoruz” dedi.
Bölgede görev yapan gazeteciler için taleplerini sıralayan Kahramanoğlu, “Habere giderken haber olmak bir gazetecinin en son isteyeceği şeydir. Taleplerimiz net; bölgedeki gelişmeleri takip eden gazeteciler için gerekli önlemler alınmalı. Uluslararası hukuka uyulmalı. Gazetecilerin gazetecilik haklarına saygı duyulmalı. Biz İzmirli gazeteciler savaş haberleri yapmak istemiyoruz” diye konuştu.
Forum