Kıbrıs'taki Türk ve Rum liderler, Pazartesi günü yaptıkları açıklamada, dünyanın en çetin anlaşmazlıklarından birini çözmek için sekiz yıl aradan sonra resmi görüşmelerin yeniden başlamasının yolunu açabilecek, Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde gelecek ay yapılacak bir toplantıya katılmaya hazır olduklarını belirtti.
Ancak toplantının Kıbrıslı Türk lider Ersin Tatar ile Rum lider Nikos Hristodulidis'i gelecekteki bir barış anlaşmasının nasıl olması gerektiği konusunda ayıran ve giderek genişleyen uçurumu kapatıp kapatamayacağı hala tartışmalı.
Hem Tatar hem de Hristodulidis, Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’den oluşan garantör ülkelerin yetkililerini de biraraya getirecek Mart ortasındaki toplantıya zemin hazırlamak üzere BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo ile ayrı ayrı görüştü.
DiCarlo, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in her iki tarafın da resmi müzakerelerde ilerlemesine yardımcı olmaya kararlı olduğunu söyledi.
Kıbrıs yarım asırdan fazla bir süredir etnik hatlara göre bölünmüş durumda. Türkiye, 1974 yılında Yunanistan ile birleşme yanlılarının Yunan cuntası destekli darbesinin hemen ardından 1974’te adaya askeri harekat düzenlemişti.
Kıbrıslı Türkler, 1983’te Türkiye'nin 35 binden fazla asker bulundurduğu adanın kuzeyinde bağımsızlıklarını ilan etti. Kıbrıs Rum tarafı 2004 yılında Avrupa Birliği'ne katıldı. Sadece adanın uluslararası alanda tanınan hükümetinin bulunduğu güneydeki Kıbrıslı Rumlar AB üyeliği haklarından yararlanabiliyor.
En sonuncusu 2017'de olmak üzere, Kıbrıs’ta BM destekli çok sayıda barış görüşmesi başarısızlıkla sonuçlandı. Bu görüşmelerin çökmesinin ardından Türkiye ve Kıbrıslı Türkler, adayı Rum ve Türk bölgelerinden oluşan bir federasyon olarak yeniden birleştirmekten vazgeçti. Daha önceki tüm müzakerelerde bu çerçevede görüşmeler yapılmıştı.
Ersin Tatar, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, bunun yerine Kıbrıslı Türkler’in çoğunluktaki Kıbrıslı Rumlar gibi “egemen eşitliğe ve eşit uluslararası statüye” sahip olacakları iki devletli bir anlaşmada ısrar ettiklerini söyledi.
Buna karşılık Kıbrıslı Rumlar, adanın bölünmüşlüğünü resmileştirecek herhangi bir barış anlaşmasını reddediyor. Rum tarafı ayrıca Türkiye ve Kıbrıslı Türkler’in çözüm sonrası kalıcı Türk askeri varlığına ve Ankara'ya devredilen askeri müdahale hakkı taleplerine de karşı çıkıyor.
Her iki tarafa insan akışını kolaylaştırmak için 180 kilometrelik BM kontrolündeki tampon bölge boyunca hangi ek geçiş noktalarının açılması gerektiği konusunda devam eden anlaşmazlık iki tarafı ayıran uçurumu gösteriyor. Halihazırda bu tür sekiz geçiş noktası açık durumda.
Tatar, gelecek ayki toplantının 17-18 Mart tarihlerinde yapılacağını söyledi ancak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi hükümetinin sözcüsü Konstantinos Letimbiotis, Birleşmiş Milletler'in kesin tarihleri zamanı geldiğinde teyit edeceğini belirtti.
BM Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo, ayrıca Kıbrıs’taki temasları kapsamında kadınların barış çabalarına katılımını arttırmanın yolları konusunda her iki toplumdan önde gelen kadınlarla da biraraya geldi. DiCarlo, kadınların barış çabalarına katılımının sadece bir adalet ve eşitlik meselesi olmadığını, bunun akıllıca bir barış sağlama yolu olduğunu vurguladı.
Forum