Erişilebilirlik

Kur ve Enflasyon Büyümeyi Halka Yansıtmıyor


Türkiye büyümeye devam ediyor. Bugün Temmuz ve Eylül aylarını içeren üçüncü çeyrek “Dönemsel Gayrisafi Yurtiçi Hasıla” ilk tahminlerini açıklayan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye’nin bu dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 büyüdüğünü ortaya koydu.

2021 yılının ilk çeyreğinde yüzde 7,4 büyüyen Türkiye, ikinci çeyrekte bir önceki yıldan gelen baz etkisiyle yüzde 22, üçüncü çeyrekte ise yüzde 7,4’yi yakalayan bir büyüme gerçekleştirdi. Türkiye, dördüncü çeyrekte de yüzde 3 büyüdüğü takdirde Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde ilk kez bir yılı yüzde 10’dan fazla büyümeyle kapatacak.

Ekonomist Zelyut: “Büyüme enflasyon altında ezildiği gibi istihdam da yaratmıyor”

Ekonomist Evren Devrim Zelyut, Türk ekonomisinin bu yılı çift haneli büyüme ile kapatmasının mümkün olduğunu söylerken bu büyümenin halk nezdinde bir karşılığı olmadığını dile getiriyor.

VOA Türkçe’nin konuştuğu Zelyut, “Pandemi ve karantina sonrası patlayan bir talep var. Büyümenin bileşenlerine baktığımızda ihracatın büyüme rakamlarını sırtladığını görüyoruz. Emekçilerin ve sabit sermaye yatırımlarının, geçen çeyreğe göre düştüğü de rakamlara yansımış. Bunun sebebi AKP ekonomi yönetiminin tutturduğu yanlış ekonomi politikası. Bu büyümenin kaynağı, aşırı değersizleştirilen Türk Lirası’nın yarattığı ihracat artışı. Üstelik o artışın bileşenlerine baktığımızda, yüksek teknoloji içeren mamul ihracatının sadece yüzde 2,9 olduğu görülüyor. Yarı mamul ve hammadde üretemiyor, onları ithal ediyoruz. Bu nedenle bu ihracat artışı da geçici. Geniş halk kitleleri dolar ve enflasyon altında eziliyor. KOBİ’lerle konuştuğum zaman birçoğu, kur kaynaklı maliyet artışları nedeniyle ellerinin şalterde olduğunu söylüyor. Bu büyüme, enflasyon altında ezildiği gibi işsizlik sorununa çözüm üretmiyor” dedi.

Yüzde 25,6’lık ihracat artışı büyümeyi destekliyor

Ekonomist Zelyut’un işaret ettiği gibi büyüme, ağırlıklı olarak mal ve hizmet ihracatından kaynaklanıyor.

TÜİK verilerinde, 2021 yılının üçüncü çeyreğinde ihracat, bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 25,6 artarken ithalatınsa yüzde 8,3 azaldığı belirtiliyor.

İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payıysa, geçen yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 30,1 iken bu oran 2021 yılında yüzde 29,8’e gerilemiş.

Büyümenin motoru hizmetler, iletişim ve sanayi

Takvim etkisinden arındırılmış şekilde gayri safi milli hasıladaki artış analiz edildiğinde, büyümenin ağırlıklı olarak hizmetler, destek hizmet faaliyetleri sanayi ve imalat sanayiden geldiği anlaşılıyor.

2021 yılının üçüncü çeyreğinde, destek hizmet faaliyetleri yüzde 25,4, bilgi ve iletişim yüzde 22,6, hizmetler 21,6, sanayi yüzde 10 ve imalat sanayi yüzde 9,4 artmış.

Buna karşılık finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 19,4, inşaat yüzde 6,7, tarım, ormancılık ve balıkçılıksa yüzde 5,9 azalmış.

“Türkiye, 2022’de durgunluk ve yüksek enflasyonu yaşayacak”

Ekonomist Evren Devrim Zelyut, bu büyümenin 2022 yılında aynı hızla gitmesinin mümkün olmadığını, Türkiye’nin stagflasyon sürecine gireceğini savunuyor.

Zelyut, “Bunun ana sebebi hükümetin ekonomi politikası. Faiz indiriminde ısrarcı olan ve halkı faiz altında ezdirmeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, halkı enflasyon altında ezdirdiğini görmüyor. Bakın tarımda gerileme var. Bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 5,9. Gıda ve tarım enflasyonu devam edecek. Türkiye durgunluk ve yüksek enflasyonu yaşayacak 2022’de. Bu stagflasyon sürecinde büyümenin en fazla yüzde 3-4 olması mümkün olacak. Kuru, bu şartlarda 12 liranın altına düşürmek de imkan dahilinde görünmüyor. Enflasyon da hem kur hem de gıda fiyatlarındaki artışlarla 2022’de yüzde 30-35 bandına fırlayacak. Bu büyüme halka bir getirisi olan bir büyüme değil” dedi.

XS
SM
MD
LG