Moda her yıl değişiyor. Her yıl ortaya yeni trendler çıkarken eskileri sönüp gidiyor. Ama bütün bunların yanında değişmeyen tek bir şey var ki o da mücevherin hayatımızdaki yeri. New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nde, mücevherlerin tarihine ve hayatımızdaki rolüne odaklanan bir sergi açıldı. İşte mücevherin sürprizlerle dolu ve büyüleyici hikayesi.
Serginin başlangıç noktasından uzakta, küçük bir siyah-beyaz fotoğraf var. Kontes Irina Yusupova, Amerikalı bir fotoğrafçıya poz vermiş. Boynundaki inci kolyeyle, her zamanki gibi nefes kesiyor.
Metropolitan Sanat Müzesi'nden küratör Melania Holcomb, “Kontes Yusupova, büyüleyici bir kadındı. Yusupova ve eşinin, Rasputin’i öldürmeye çalışanlar arasında olduğuna dair tarihi kanıtlar var,” diyor.
Baştan çıkarmalar, cinayete teşebbüsler, karmaşık skandallar, günümüzün yeraltı yaşamı, eski çağ tarihi ve çağdaş trendler. Kasım ortasında New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nde açılan “Jewelry: The Body Transformed” adlı sergi, mücehverin tarih boyunca insanların hayatında oynadığı farklı rollere odaklanıyor.
Sergide 300 parça var ve her biri karmaşık bir geçmişe sahip.
Müzeden Quinci Houghton, “Ziyaretçilerin, koleksiyonu görüp, her parçanın tarihi hakkında bilgi aldıktan sonra mücevhere yaklaşımlarının değişmesini umuyoruz,” şeklinde konuşuyor.
Eski Mısırda çok sevilen altının sınırsız bir güce sahip olduğuna inanılırdı. Onlara göre altın, sahiplerinin sosyal statüsünü göstermenin yanısıra, onları kötü ruhlardan korur ve hastalıkları tedavi ederdi.
Diana Craig Patch, “Buradaki her şey, Firavun Tutmoz III’ün eşlerine ait. Tuthmoz III bir çok kez evlendi ve eşlerinden bazıları Mısırlı değildi. Evlilik yoluyla Mısır’la küçük komşu devletler arasındaki ilişkileri sağlamlaştırmaya çalıştı,” diyor.
Firavunun, bir tanesi esas olmak üzere toplam dört eşi vardı. Sergiyi ziyaret edenler, mücevherler sayesinde, geçmişteki statü ve hakları günümüzle karşılaştırma fırsatı yakalarken çok değerli tarihi bilgiler de ediniyor.
