ABD ve Rusya arasında Ukrayna savaşıyla ilgili temasların hızlanmasının ardından yedi AB ülkesi ve İngiltere’yi bu hafta başında Paris’te toplayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu kez de NATO üyesi Norveç ve Kanada’nın yanısıra ilk toplantıya katılmayan AB üyesi ülkeleri biraraya getiriyor.
Marcon, Ukrayna'daki savaş ve Avrupa güvenliği hakkında olası müzakereler için ortak bir tutum belirlemeyi amaçlayan ve sadece belirli Avrupa ülkelerini davet ettiği mini zirveden iki gün sonra bazı NATO ve AB ülkeleriyle yeniden bir zirve düzenleyeceğini açıkladı.
AB liderlerinin toplantısının ardından dün Riyad’da Rus heyetiyle görüşen ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, “Avrupa Birliği de dahil olmak üzere, Ukrayna konusunda müzakere masasında herkesin yer alması gerektiğini” belirten sözleri, masa dışında kalma endişesi taşıyan Avrupalılar’ı bir ölçüde rahatlattı.
Cumhurbaşkanı Macron, bu sabah Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin üçüncü yıldönümünden birkaç gün önce yerel basına verdiği söyleşide, “Rusya'nın Avrupalılar için varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu” ileri sürdü ancak buna rağmen Rus lider Vladimir Putin ile görüşmeye hazır olduğunu da ekledi.
Macron, “Putin beni ararsa tabii ki konuşurum. Yaklaşan müzakerelerin döngüsünde uygun olduğunda, eğer yararlıysa tabii ki onunla tekrar konuşurum” dedi.
Emmanuel Macron, “Dünyada giderek belirsizleşen gelişmeleri görmezden gelemeyiz. Özerkliğimizi güçlendirmemiz, egemenlik açısından giderek daha net seçimler yapmamız gerekecek. İki veya üç hafta içinde Avrupa'daki herkesle konuşmuş olacağım” ifadesini kullandı.
Macron’un Pazartesi günü Elysee Sarayı’nda İngiltere, Almanya, İtalya, İspanya, Polonya, Danimarka ve Hollanda liderleriyle gerçekleştirdiği mini zirve, AB içinde itirazlara neden oldu. Çek Cumhuriyeti ve Romanya toplantıya çağrılmadıkları için tepki gösterirken, Macaristan ve Slovakya gibi ülkeler de toplantıyı “barış karşıtı” diye niteleyerek protesto etti.
Eleştiriler üzerine Macron, geri kalan AB liderleri ile “ikili ve çok taraflı” bir dizi toplantı organize etti. İkinci zirveye AB üyesi olmayan ancak NATO müttefiki Norveç ve Kanada liderleri ile AB ülkeleri Çek Cumhuriyeti, Romanya, Litvanya, Estonya, Letonya, Yunanistan, Kıbrıs Rum Yönetimi, Finlandiya, İsveç ve Belçika’nın katılacağı belirtiliyor.
Elysee kaynakları, Macron’un bu akşam Romanya Cumhurbaşkanı Vekili Ilie Bolojan’ı kabul edeceğini ardından Bolojan ile birlikte diğer liderlerle videokonferans formatında biraraya geleceğini kaydediyor.
“Askerleri savaşmak için göndermiyoruz”
Elysee Sarayı’nda Pazartesi günü yapılan mini zirvede, AB liderleri Ukrayna’da olası barışı korumak üzere asker gönderme” konusunda bölünmeler yaşarken, Cumhurbaşkanı Macron yerel medyaya verdiği söyleşide bu konuya ilişkin detaylar da verdi.
Macron, Fransa’nın “kara birlikleri göndermeyeceğini” belirterek şunları söyledi:
“Güvenlik garantileri çerçevesinde Ukraynalılar’ın yeniden silahlandırılmasını, yeniden donatılmasını öneriyoruz. Daha sonra uzmanlar ve ‘sınırlı bir süre için’ asker gönderme var. Bu askerler herhangi bir çatışma bölgesinin dışına gönderilerek, Ukraynalılar’a destek ve dayanışmamızı gösterecek. İngilizler ile birlikte planladığımız şey bu. Ve üçüncü çözüm, NATO üyeliğidir.”
Rusya, NATO askerlerinin AB bayrağı altında bile olsa Ukrayna'ya konuşlandırılmasına karşı çıkıyor. ABD Başkanı Donald Trump ise Mar-a-Lago’da dün akşam düzenlediği basın toplantısında, Ukrayna savaşında barış anlaşmasına varılması halinde Ukrayna'ya güvenlik garantisi sağlanması kapsamında Avrupa'nın barış gücü göndermesine karşı olmayacağını söyleyerek, “Orada asker bulundurmak iyi olur, buna hiç itiraz etmem” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise “bunun kabul edilemez bir girişim olacağını” söyledi.
Kaja Kallas: “Rus tuzaklarına düşülmemeli”
Ukrayna savaşı hakkında AB ile ABD arasındaki görüşmeler de hızlandı. Fransa, İtalya, Almanya ve İngiltere’nin dışişleri bakanları ile AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Suudi Arabistan'daki görüşmelerin ardından Marco Rubio ile görüştü.
AB diplomasisinin şefi Kallas, Salı akşamı ABD'ye, “Moskova'nın Batı'yı bölmeye çalışacağını” söyleyerek, “Rus tuzaklarına düşülmemesi” çağrısında bulundu.
AB, Rusya'ya karşı 16'ncı yaptırım paketini onayladı
Bu arada, AB'nin 27 üye ülkesinin büyükelçileri, bu sabah yaptıkları toplantıda Rusya’ya karşı 16’ncı yaptırım paketini onayladı.
Söz konusu yaptırımlar arasında Rus alüminyumunun AB'ye ithalatının yasaklanmasının ve Rus petrol ihracatının sınırlandırılmasının da yer aldığı belirtiliyor. Kararın, gelecek
Pazartesi toplanacak AB dışişleri bakanları tarafından resmen kabul edilmesi bekleniyor.
AP’den “ABD’ye bağımlılık sona ermeli” mesajı
Öte yandan, Avrupa Parlamentosu'nun dört büyük siyasi grubu, sağ, sol, çevreciler ve merkez gruplarının liderleri ortak bir bildiri yayınlayarak, “Avrupa'nın artık ABD'ye bağımlılığın sona ermesi gerektiğini” belirtti.
Bildiride, “Avrupa artık değerlerini ve ortak çıkarlarını savunmak için yalnızca ABD'ye güvenemez" ifadelerini kullanan AP Grup Başkanları, “Avrupa Birliği ve üye ülkelerinin derhal harekete geçmekten başka seçeneği yok. Bu yeni gerçeklikle yüzleşmek ve Ukrayna ile Avrupa güvenliğini savunmak için çabaları iki katına çıkarmak gerekiyor. Gruplarımız, savunma politikamız için gerekli finansmanı sağlamak amacıyla acilen harekete geçmemiz gerektiğinin farkındadır” ifadelerine yer verildi.
Forum