İstinaf mahkemesi olarak da adlandırılan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Cumhuriyet davasıyla ilgili mahkumiyet kararlarını onadı.
İstinaf mahkemesinin bu kararıyla ilk derece mahkeme tarafından haklarında beş yıldan az mahkumiyet kararı verilen Cumhuriyet gazetesi eski çalışanı 6 avukat ve gazetecinin yeniden cezaevine girmesi bekleniyor.
Buna göre 4 yıl 6 ay hapis cezası alan gazetenin eski avukatı Bülent Utku, 3 yıl 9’ar ay hapis cezaları alan Cumhuriyet Vakfı eski yöneticisi Önder Çelik, karikatürist Musa Kart ve eski avukat Mustafa Kemal Güngör, Hakan Karasinir ile 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan muhasebe çalışanı Emre İper, daha önce cezaevinde kaldıkları günler hesaba katılarak değişen sürelerde hapis yatacaklar.
Erinç, Sabuncu, Atalay, Çetinkaya, Şık ve Engin hakkındaki kararı Yargıtay verecek
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 5 yıldan fazla hapis cezalarına çarptırılan Cumhuriyet çalışanlarının temyiz süreci ise Yargıtay’da devam edecek.
7 yıl 6’şar ay hapis cezasına mahkum edilen Cumhuriyet gazetesi eski genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet gazetesi eski yazarı Aydın Engin ve muhabiri Ahmet Şık ile 6 yıl 3’er ay hapis cezalarına çarptırılan Cumhuriyet Vakfı Eski Başkanı Orhan Erinç ve vakfın eski yöneticisi Hikmet Çetinkaya ve 7 yıl 3 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılan Cumhuriyet İcra Kurulu Eski Başkanı Vakfı Akın Atalay’ın dosyalarını ise Yargıtay karara bağlayacak.
Avukat Kemal Aytaç: “Yargı noter gibi davranmakta, kendisini onama makamı gibi konumlamaktadır”
Cumhuriyet gazetesi yargılamaları sırasında İstanbul Adalet Sarayı’nda Adalet Nöbeti başlatan avukatlardan Kemal Aytaç, bu kararla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvuru yolunun açık olduğunu ancak bunun infazı engellemediğini söyledi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Avukat Aytaç, “Bu kararı kabul etmek mümkün değil. Bu kadar sürede üstelik hiç duruşma dahi yapmadan böyle bir kararı vermek akla, mantığa, vicdana ve hukuka uygun değil. Maalesef yargı noter gibi davranmakta kendisini bir onama makamı görmektedir. Tam da bu nedenle bu Perşembe günü ‘onama makamını protesto etmek’ için avukatlar olarak bir protesto gösterisi yapacağız” dedi.
DİSK Basın İş: “İstinaf mahkemesinin Cumhuriyet davasındaki kararı siyasi nitelik taşıyor”
DİSK Basın İş, yerel mahkeme gibi istinaf mahkemesinin verdiği kararın da siyasi nitelikte olduğu görüşünde.
VOA Türkçe’ye konuşan DİSK Başkanı Faruk Eren, “Bu kararın ardından gazeteci ve hukukçular bir kez daha hapse girmek zorunda kalacaklar. Karar sonrası Anayasa Mahkemesi yolu açık. Ancak başvuru yapılsa bile infazı durdurmayacak ve bir kez daha özgürlükleri kısıtlanacak. Gazetecileri ve hukukçuları bir kez daha cezaevine gönderen bu kararlar siyasidir, bir gün bu kararların altına imza atanlara da, isimsiz ihbar mektuplarına imza atanlar da adalet aramak zorunda kalacaklar” dedi.
Sınır Tanımayan Gazeteciler: “Karar 2019 yılında gazetecilere hapis yolu görüneceğine dair kaygılarımızı teyit ediyor”
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da istinaf mahkemesinin kararının Türkiye’deki basın özgürlüğüne dair kaygıları teyit ettiğini söyledi.
VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Önderoğlu, “Adil yargılamaya dönük bariz ihlallerin olduğu, editoryal politikaların suçlama konusu edildiği bir davada istinaf mahkemesinin hem de oybirliği ile böyle bir karar alması, Türkiye’deki basın özgürlüğünün 2019 yılındaki seyrine ilişkin kaygılarımızı teyit ediyor. Maalesef, basın özgürlüğü sürekli irtifa kaybeden Türkiye’de bu yıl da gazetecilere hapishane yolu görünüyor. Bu kararla 5 yıldan az ceza alanlardan cezaevine gidecek. Beş yıldan çok ceza alanlarla ilgili kararı da Yargıtay verecek. Karara baktığımızda dosyanın hak ettiği şekilde doğru dürüst bir incelemeye tabii tutulmadığını da görmekteyiz” dedi.
