İSTANBUL —
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Mısır Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi’nin görevden alınmasını en çok protesto eden liderlerden biri oldu ve darbeyi uluslararası bir komploya bağladı. Erdoğan Türkiye’nin de benzer bir komploya kurban gidebileceğini söylüyor. Uzmanlar bunun hükümetin ülkede bundan sonra çıkabilecek huzursuzlukları sert bir şekilde bastırmaya hazırlandığı anlamına gelebileceği görüşünde.
Erdoğan son günlerde kendine desteğin yüksek olduğu seçim bölgelerini geziyor ve büyük mitinglerde konuşuyor. Konuşmalarda Mursi’den ve Mısır’dan sıklıkla bahseden Başbakan kendi hükümetinin de benzer bir komploya kurban gidebileceğini söylüyor.
Erdoğan geçenlerde Bursa’da bir konuşmasında bugün Mısır'da oynanan oyunun yarın başka bir Müslüman ülkede oynanabileceğini ve bunun belki de Türkiye olacağını söyledi. Erdoğan bunu “Çünkü bu bölgede güçlü bir Türkiye istemiyorlar,” diyerek açıklıyor. Başbakan Erdoğan kurulan tuzağı bozacaklarının sözünü verirken, “Unutmayın herkesin tuzağı vardır. Ama en büyük tuzak kudret, kuvvet sahibi olan Allah'ın tuzağıdır,” diye konuştu.
Geçmişi siyasi İslam’a dayanan AKP’nin Müslüman Kardeşler’le yakın bağları bulunuyor.
Brüksel’daki Carnegie Europe’da ziyaretçi araştırmacı olarak bulunan Sinan Ülgen, Mısır’da cumhurbaşkanının ordu tarafından görevden alınmasının Erdoğan’ı ciddi şekilde etkilediğini düşünüyor. Ülgen, Türkiye’de AKP’yle ordunun geçmişi ve sonunda askerin siyasi etkisinin bertaraf edildiği göz önünde bulundurulduğunda, Erdoğan’ın ordunun seçilmiş bir hükümeti görevden aldığı Mısır hakkındaki tavrının anlaşılabileceğini söylüyor.
Erdoğan Mısır cumhurbaşkanının devrilmesinin siyasi İslam’a karşı uluslararası bir komplo olduğunu defalarca tekrarladı ve Gezi Parkı olaylarının da arkasında benzer bir komplo olduğunu savundu.
Taraf gazetesinden Semih İdiz gelecek yıl Türkiye’de çok önemli bir seçim yapılacağını hatırlatıyor ve Erdoğan’ın komplo teorisi kartını oynamasının akıllıca olduğunu söylüyor. İdiz’e göre bu dili kullanması, Erdoğan’ın seçmenlerini elinde tutmasını ve parti içinde bölünmeler yaşanmasını engellemesine yarayabilir. İdiz’e göre Erdoğan bu kuşatılmışlık psikolojisini yaratarak, bugünlerde birlikte sağlam durulması gerektiği mesajını veriyor. İdiz’e göre bu nedenle Erdoğan, İslami seçmenin anladığı temaları kullanıyor.
Mısır’da ordunun müdahalesinden önce demokrasi istemiyle büyük gösteriler yaşandı. Kadir Has Üniversitesi’nden Soli Özel bu nedenle Erdoğan’ın her türlü hükümet karşıtı protestoyu, hükümetine karşı doğrudan antidemokratik bir tehdit olarak algılayacağını ve polis güçlerine sert müdahale emri vereceğini söylüyor. Özel’e göre Gezi Parkı tipi yeni gösteriler olursa çok sert müdahaleler yaşanabilir ve Mısır söylemi bunu meşru kılmak için kullanılabilir.
Hükümet şimdiden konser ve spor karşılaşmalarında siyasi slogan atılmasını yasaklayan düzenlemeler çıkardı ve sert anti-terör yasalarının göstericilere karşı kullanılabileceğini söyledi. Bu tehditlere rağmen uzmanlar öğrencilerin Eylül ayında üniversitelere ve okullara dönüşüyle yeni gösterilerin başlayabileceğini vurguluyor.
Erdoğan son günlerde kendine desteğin yüksek olduğu seçim bölgelerini geziyor ve büyük mitinglerde konuşuyor. Konuşmalarda Mursi’den ve Mısır’dan sıklıkla bahseden Başbakan kendi hükümetinin de benzer bir komploya kurban gidebileceğini söylüyor.
Erdoğan geçenlerde Bursa’da bir konuşmasında bugün Mısır'da oynanan oyunun yarın başka bir Müslüman ülkede oynanabileceğini ve bunun belki de Türkiye olacağını söyledi. Erdoğan bunu “Çünkü bu bölgede güçlü bir Türkiye istemiyorlar,” diyerek açıklıyor. Başbakan Erdoğan kurulan tuzağı bozacaklarının sözünü verirken, “Unutmayın herkesin tuzağı vardır. Ama en büyük tuzak kudret, kuvvet sahibi olan Allah'ın tuzağıdır,” diye konuştu.
Geçmişi siyasi İslam’a dayanan AKP’nin Müslüman Kardeşler’le yakın bağları bulunuyor.
Brüksel’daki Carnegie Europe’da ziyaretçi araştırmacı olarak bulunan Sinan Ülgen, Mısır’da cumhurbaşkanının ordu tarafından görevden alınmasının Erdoğan’ı ciddi şekilde etkilediğini düşünüyor. Ülgen, Türkiye’de AKP’yle ordunun geçmişi ve sonunda askerin siyasi etkisinin bertaraf edildiği göz önünde bulundurulduğunda, Erdoğan’ın ordunun seçilmiş bir hükümeti görevden aldığı Mısır hakkındaki tavrının anlaşılabileceğini söylüyor.
Erdoğan Mısır cumhurbaşkanının devrilmesinin siyasi İslam’a karşı uluslararası bir komplo olduğunu defalarca tekrarladı ve Gezi Parkı olaylarının da arkasında benzer bir komplo olduğunu savundu.
Taraf gazetesinden Semih İdiz gelecek yıl Türkiye’de çok önemli bir seçim yapılacağını hatırlatıyor ve Erdoğan’ın komplo teorisi kartını oynamasının akıllıca olduğunu söylüyor. İdiz’e göre bu dili kullanması, Erdoğan’ın seçmenlerini elinde tutmasını ve parti içinde bölünmeler yaşanmasını engellemesine yarayabilir. İdiz’e göre Erdoğan bu kuşatılmışlık psikolojisini yaratarak, bugünlerde birlikte sağlam durulması gerektiği mesajını veriyor. İdiz’e göre bu nedenle Erdoğan, İslami seçmenin anladığı temaları kullanıyor.
Mısır’da ordunun müdahalesinden önce demokrasi istemiyle büyük gösteriler yaşandı. Kadir Has Üniversitesi’nden Soli Özel bu nedenle Erdoğan’ın her türlü hükümet karşıtı protestoyu, hükümetine karşı doğrudan antidemokratik bir tehdit olarak algılayacağını ve polis güçlerine sert müdahale emri vereceğini söylüyor. Özel’e göre Gezi Parkı tipi yeni gösteriler olursa çok sert müdahaleler yaşanabilir ve Mısır söylemi bunu meşru kılmak için kullanılabilir.
Hükümet şimdiden konser ve spor karşılaşmalarında siyasi slogan atılmasını yasaklayan düzenlemeler çıkardı ve sert anti-terör yasalarının göstericilere karşı kullanılabileceğini söyledi. Bu tehditlere rağmen uzmanlar öğrencilerin Eylül ayında üniversitelere ve okullara dönüşüyle yeni gösterilerin başlayabileceğini vurguluyor.
