Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Washington ziyaretinde Başkan Barack Obama ile görüşüp görüşmeyeceği konusundaki belirsizlik devam ederken, Beyaz Saray Sözcüsü Josh Earnest, günlük basın brifinginde, Obama’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile son 6 ay içerisinde defalarca görüştüğüne dikkati çekti.
Earnest, Obama’nın Erdoğan’la görüşmeyi reddettiğine dair haberlerin sorulması üzerine, “Son 6 ay içerisinde Başkan (Obama) Cumhurbaşkanı Erdoğan ile defalarca görüşme fırsatına sahip oldu” dedi. Earnest, iki liderin Antalya’daki G-20 zirvesi ve ondan kısa süre sonra da Paris’teki iklim zirvesinde yüz yüze görüştüğünü, bunun yanında bir dizi telefon görüşmesi de yaptığını hatırlattı.
Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın da birkaç hafta önce Türkiye’yi ziyaret ettiğini ve Erdoğan ile yüz yüze görüştüğünü anımsatan Earnest, Türkiye’nin terör saldırıları nedeniyle şu anda zor bir dönemden geçtiğini ve ABD’nin NATO müttefiki Türkiye’nin yanında yer aldığını belirtti.
Earnest, IŞİD’le mücadelede de Türkiye ile aralarında devam eden işbirliğine dikkati çekerek, Türkiye’nin Suriye ile olan sınırında güvenliğin artırılması noktasında son aylarda önemli ilerlemeler sağladığını ve bu sayede yabancı savaşçıların geçişinde azalma gözlemlediklerini belirtti.
Beyaz Saray Sözcüsü Earnest, “Türkler’le yapmamız gereken önemli işler var ve diplomasi yoluyla önemli ilerleme sağladık. Bu diplomasinin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Nükleer Güvenlik Zirvesi için bu hafta Washington’a düzenleyeceği ziyarette de devam etmesini bekliyoruz” diye konuştu.
‘Yargı süreçlerini izlemeye devam edeceğiz’
Amerika Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby’ye de, günlük basın brifinginde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Can Dündar ve Erdem Gül’ün yargılandığı MİT tırları davasını izleyen başkonsoloslara sert tepkisi soruldu.
Kirby, duruşmada Amerikalı temsilcilerin de bulunduğunu ve bunun, ev sahibi ülkelerdeki siyasi, yargısal ve diğer alanlardaki gelişmeyi gözlemleme ve rapor etmeye yönelik standart diplomatik uygulamayla tamamen uyumlu olduğunu ve bu tür faaliyetlerini sürdüreceklerini kaydetti.
“Bu, bu türden yargı süreçlerini izlememizin ilk örneği değil, sonuncusu da olmayacak” diyen Kirby, davanın kamuoyuna, medyaya ve diplomatik erişime kapatılmasını ise üzüntüyle karşıladıklarını belirtti.
Kirby, “Türk hükümetine, adil yargılama süreci, yargı bağımsızlığı, ifade ve basın özgürlüğü dahil kendi anayasasında yüceltilen yükümlülüklere sadık kalma çağrımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
‘İlişkilerimiz değişmedi’
Kirby bir gazetecinin, Türkiye ile Amerika arasındaki ilişkilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2013 yılındaki son ziyaretinden bu yana değişip değişmediğinin sorulması üzerine de, “Kısa cevap, hayır. Türkler NATO müttefiki, DAEŞ karşıtı koalisyonda güçlü bir ortak. Bu bizim açımızdan çok önemli, çok ciddiye aldığımız bir ilişki. Türkler’in de ciddiye aldığını biliyoruz. Her konuda aynı görüşte olmadığımızı daha önce konuşmuştuk. Basın özgürlükleri konusu bunlardan biri. Ama sağlıklı bir ilişkinin gücü, anlaşamadığınızda bile, terörizm, DAEŞ gibi ortak tehditler ve zorluklar hakkında verimli görüşmeler yapabilmekten geçer” diye konuştu.
Kirby, bir başka soru üzerine, Türkler’in Suriyeli Kürtler hakkındaki kaygılarını anladıklarını ve bu konudaki diyaloglarını devam ettirmek istediklerini belirtirken, “Geçen hafta da söylediğim gibi, Suriye içerisinde yarı özerk ve kendi kendine ilan edilmiş bölgeleri kabul etmiyoruz, bu duruşumuz değişmeyecek” ifadesini kullandı.
‘Öyle saçma bir suçlama ki…’
Kirby bir gazetecinin, “Türkiye’de hükümete yakın bazı medya kurumlarında ABD’yi Erdoğan hükümetini devirmeye çalışmakla suçlayan” haberlere ilişkin sorusunu, “Bu öylesine saçma bir iddia ve suçlama ki, cevap vermeye değer görmüyorum, ABD’nin bir cevap vermesini hak etmiyor” diye yanıtladı.