Erişilebilirlik

Paris-Cezayir ilişkileri sert bir “türbülansa” girdi


Fransa ve Cezayir arasında yaşanan gerginlik, Cumhurbaşkanı Macron'un Temmuz 2024'te, “Batı Sahra'ya yönelik Fas özerklik planını” destekleme kararından bu yana sürekli tırmanıyor.
Fransa ve Cezayir arasında yaşanan gerginlik, Cumhurbaşkanı Macron'un Temmuz 2024'te, “Batı Sahra'ya yönelik Fas özerklik planını” destekleme kararından bu yana sürekli tırmanıyor.

Fransa ve Cezayir arasında sular durulmuyor. Son iki yıldır sıklıkla diplomatik ve politik gerginlik yaşayan iki ülke arasında, “göçmenlerin geri gönderilmesi” konusunda yeni ve sert bir gerginlik yaşanıyor.

Fransa Başbakanı François Bayrou, özellikle yasadışı göçmenlerin geri gönderilmesini kabul etmeyen Cezayir’in bu davranışına karşılık, Cezayir’in bağımsızlığının tanındığı Evian Anlaşması dahil “Fransa ve Cezayir arasındaki tüm anlaşmalarının gözden geçirileceğini” açıkladı.

Fransa, adım atması için Cezayir'e “altı hafta” süre verirken Cezayir hükümetinden gelen yanıt, sert oldu. Cezayir Dışişleri Bakanlığı, iki ülke senatosu arasındaki ilişkileri askıya aldığını açıkladı.

Fransız hükümeti, hakkında 14 kez “ülkeyi terk etme emri” verilen bir Cezayirli göçmenin, Mulhouse kentinde bir kişiyi öldürüp yedi kişiyi yaraladığı bıçaklı saldırının ardından bu saldırıdan, yasadışı göçmen statüsündeki vatandaşlarını geri almayan Cezayir hükümetini sorumlu tutuyor. Mulhouse kentinde yaşanan saldırının ardından ilgili bakanlarla kriz toplantısı yapan Başbakan Bayrou, “iki ülkeyi, 1968'den bu yana birbirine bağlayan tüm anlaşmaların, hızla ve derhal yeniden incelenmesi” çağrısında bulundu.

Bayrou bu kararını, “Artık bu tür durumlara tahammül edemiyoruz… Fransa, Cezayir hükümetinden tüm anlaşmaların ve bu anlaşmaların uygulanma biçimlerinin yeniden gözden geçirilmesini isteyecek. Bunu bir ay, altı hafta süre vererek yapacağız, böylece bunları gözden geçirebileceğiz. Ve bu süre zarfında Cezayir hükümetine acilen ülkelerine geri dönebilmesi gereken ve bu açıdan özellikle hassas gördüğümüz kişilerin bir listesini sunacağız. Biz, nihayet anlaşmalara saygı gösterilmesi ve geri kabulün mümkün olabilmesi için yollar bulunması gerektiğine inanıyoruz” sözleriyle açıkladı.

“Provokasyon ve iç siyaset”

Bu sözlere, Cezayir hükümetinden yanıt gecikmedi. Cezayir Dışişleri Bakanlığı, Fransız Başbakanı’nın açıklamanın bir “provokasyon” olduğunu, Fransa'nın Cezayir'i iç siyasi amaçları için kullanmak istediğini dile getirdi. Bakanlık, “Aşırı sağın yükselişiyle belirginleşen siyasi iklimin dayattığı bu kararı eleştirerek düşmanca görülen her türlü önlemin, sert ve acil bir yanıtla sonuçlanacağı” uyarısında bulundu. Fransız Senatosu ile olan ilişkileri askıya aldıklarını duyurdu.

Cezayirli bir vatandaşın Mulhouse'da gerçekleştirdiği bıçaklı saldırı, Emmanuel Macron'un Temmuz 2024'te Batı Sahra'ya yönelik Fas özerklik planını destekleme kararından bu yana bir süre diplomatik kriz yaşayan Paris ve Cezayir arasındaki diyaloğun yeniden canlandırılması konusundaki kırılgan dinamikleri paramparça etti.

Gerilimi düşürme çabaları

Fransa ve Cezayir arasında yaşanan gerginlik, Cumhurbaşkanı Macron'un Temmuz 2024'te, “Batı Sahra'ya yönelik Fas özerklik planını” destekleme kararından bu yana sürekli tırmanıyor. Fransa’da yaşayan Cezayirli yazar Boulem Sansal’ın, Fransa dönüşü tutuklanması ve cezaevine konulması da iki başkent arasındaki gerginliği derinleştirdi.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, açlık grevine başlayan Sansal’ın durumu hakkında endişe duyduklarını, 75 yaşındaki yazarın derhal serbest bırakılmasını, aksi taktirde Fransa’nın yaptırım uygulayacağını” açıkladı.

Bu gelişmelere rağmen, ilişkilerin düzelebilmesi için sergilenen kırılgan çabalar da Mulhouse saldırısı ile sona erdi.

Fransız Dışişleri Bakanı Barrot, diplomatik pasaport taşıyan Cezayirliler’e yönelik “kısıtlayıcı önlemler” alacaklarını duyurdu. Bu açıklama karşısında da “şaşkınlık ve hayret” duyduğunu dile getiren Cezayir Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, “Cezayir devletinin bilgilendirilmediği bu tedbirlerin açıklanması, Cezayir'e yönelik uzun provokasyon, sindirme ve tehdit listesinin bir parçasıdır. Bunların ülkemize hiçbir etkisi olmayacak, ülkemiz bunlara boyun eğmeyecek” denildi. Açıklamada, "Çıkarlarımızı zedeleyecek her türlü tedbire karşı sert ve acil tedbirler uygulanacaktır" ifadelerine yer verildi.

“Kriz çok ciddi”

Fransa ve Cezayir arasında 200 yıllık bir sömürü geçmişine dayanan tarihi inceleyen Cezayir asıllı Fransız tarihçi Benjamin Stora, Cumhurbaşkanı Macron’un talebi üzerine, 2021 yılında “ilişkilerin nasıl düzelebileceği” konusunda öneriler içeren bir rapor yayımlamıştı. Son gerginliğin ardından yeniden açıklamalarda bulunan tarihçi Stora, iki ülke arasındaki gerilimin “hiç bu kadar ciddi boyuta ulaştığına tanık olmadığını” belirterek Cumhurbaşkanı Macron’dan, “uygun kelimeleri seçerek konuşmasını” istedi.

Stora, Franceinfo'ya yaptığı açıklamada, “Cezayir ile uzlaşma arzusunda çok büyük rol oynayan Emmanuel Macron'un, Fransa'nın benimsemesi gereken tutum hakkında konuşması gerekiyor. Bekleyip görüp, sessiz kalamayız. İleriye doğru hareket etmeliyiz, doğru kelimeleri bulmalıyız, çünkü bu iki ülkenin iki neslinin geleceği buna bağlı. Cezayir ile Fransa arasında daha önce hiç bu kadar ciddi bir kriz, bu kadar tırmanma ve bu kadar mesafe yaşamamıştım. Bugün olağanüstü zor bir durumdayız. Sorun, krizi kimin başlattığı değil, artık orada değiliz” dedi.

Forum

XS
SM
MD
LG