Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'in en yakın müttefiklerinden eski Cumhurbaşkanı Dimitri Medvedev, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin çıkardığı tutuklama kararı sonrasında, Putin'i tutuklamak için yapılacak her türlü girişimin, Rusya'ya karşı savaş açmak anlamına geleceğini söyledi.
Putin'in yüzlerce çocuğu Ukrayna'dan yasadışı olarak sınır dışı edip Rusya'ya götürerek savaş suçu işlediğini kaydeden Uluslararası Ceza Mahkemesi, geçen hafta Cuma günü, Rusya Cumhurbaşkanı için tutuklama kararı çıkarmıştı. Kararda, Putin'in kriminal sorumluluğu olduğuna ilişkin makul sebepler olduğu belirtilmişti.
Rus medyasına konuşan Medvedev, Rusya, Çin ve Amerika gibi ülkelerin tanımadığı Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin hiçbir ciddi iş yapmayan ve "hukuki açıdan değersiz" olan bir kurum olduğunu söyledi.
Putin'in Güvenlik Konseyi'nin Başkan Vekili olan Medvedev, Putin'i tutuklamak için yapılacak her türlü girişimin savaş ilanı sayılacağını kaydetti.
Medvedev, Telegram'da yayınladığı videoda, "Bu durum hiç gerçekleşmeyecek ama varsayalım ki nükleer devletin başındaki kişi, örneğin Almanya'ya gitti ve tutuklandı. Bu ne demektir? Bu, Rusya Federasyonu'na savaş açmak demektir. Bu durumda tüm füzelerimiz ve diğer unsurlarımız Almanya Başbakanı'nın ofisine uçar" şeklinde konuştu.
Kremlin, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tutuklama kararının son derece partizanca olduğunu ancak Rusya açısından hiçbir anlam taşımadığını söyledi. Rus yetkililer, Ukrayna'da savaş suçu işlendiğini reddediyor ve Batı'nın Ukraynalılar'ın işlediği savaş suçlarını gözardı ettiklerini iddia ediyor.
Medvedev, Batı'yla ilişkilerin tüm zamanların en düşük seviyesinde olduğunu söyledi.
Nükleer riskler
2008-2012 yılları arasında Rusya Cumhurbaşkanı olan Dimitri Medvedev, kendisini Batı yanlısı bir reformcu olarak yansıtmıştı. Ancak Ukrayna savaşının başlangıcından bu yana Batılı liderleri aşağılayıcı açıklamalarda bulunan ve bir dizi nükleer uyarı yapan Medvedev, en şahin tavırlı Rus yetkililerden biri haline geldi.
Nükleer risklerin tırmandığını belirten Medvedev, "Yabancı ülkelerin Ukrayna'ya silah gönderdiği her gün, nükleer kıyameti daha da yaklaştırıyor" ifadesini kullandı.
Sovyetler Birliği'nin 1991 yılındaki çöküşünden bu yana, Batı'nın kendisini Rusya'nın patronu olarak düşündüğünü söyleyen Medvedev, Putin'in bu düşünceye bir son vermesi gerektiğini belirtti.
"Çok alınmışlardı" diyen Medvedev, Batı'nın Rusya ve Çin'in bağımsız olmasından hoşlanmadığını ve şimdi de Rusya'yı zayıf devletlere bölerek dev doğal kaynaklarını çalmak istediğini dile getirdi.
"Ukrayna, Rusya'nın parçasıdır" diyen Medvedev, günümüz Ukrayna'sının neredeyse tamamının, Rusya imparatorluğunun parçası olduğunu söyledi. Rusya, 1994 Budapeşte Memorandumu'yla, Ukrayna'nın 1991 sonrasındaki bağımsızlığını ve sınırlarını tanımıştı.
Batı'yla olan bağların bir gün düzelebileceğini söyleyen Medvedev, bunun zaman alacağını kaydetti ve "Durumun er ya da geç istikrara kavuşacağına ve iletişimin başlayacağına inanıyorum. Ancak o zamana kadar Batılı liderlerin büyük çoğunluğunun emekli olmasını ya da hayata veda etmiş olmasını gönülden diliyorum" dedi.
"Macaristan Putin'i tutuklamayacak"
Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın genel sekreteriyse bugün yaptığı açıklamada, Putin'in Macaristan'a gelmesi durumunda tutuklanmayacağını, tutuklama için hiçbir hukuki zemin olmadığını söyledi.
Macaristan, Putin hakkındaki tutuklama kararını çıkaran Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin, kurucu sözleşmesi olan Roma Statüsü'ne imza atan ve statüyü onaylayan ülkelerden biri.
Viktor Orban'ın Genel Sekreteri Gergeli Gulyas, Putin'in Macaristan'a gelmesi durumunda tutuklanıp tutuklanmayacağına ilişkin bir soruya, Roma Statüsü'nün Macaristan'ın hukuki sisteminin içine monte edilmediğini söyleyerek yanıt verdi.
Gulyas, "Macar yasalarına bakarız ve buna dayanarak Uluslararası Ceza Mahkemesi kurucu sözleşmesi, Macaristan'da yürürlüğe girmediği için Rusya Cumhurbaşkanı'nı tutuklayamayız" dedi.
Gulyas, hükümetin Putin hakkında çıkarılan tutuklama kararına ilişkin "bir tutum belirlemediğini" kaydetti ve "Bu kararlar gerginliği tırmanmayı arttırıcıdır ve barışa doğru ilerlemez, bu benim şahsi yorumum" şeklinde konuştu.
Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından hakkında tutuklama kararı çıkarılan üçüncü devlet başkanı olan Putin'in, yakın zamanda mahkemeye çıkarılması beklenmiyor. Ancak karar, Putin'in, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne üye ülkelerden birine seyahat etmesi durumunda tutuklanabileceği ve Lahey'e gönderileceği anlamına geliyor.
Rusya, yüzlerce Ukraynalı çocuğun Rusya'ya götürüldüğü programı gizli tutmuyor ve programın, savaş alanında terk edilen öksüz ve yetim çocukları korumayı amaçlayan insani bir kampanya olduğunu savunuyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin bir parçası olmayan Rusya, kararın anlamsız olduğunu kaydediyor. Moskova, komşusu Ukrayna'nın işgali sırasında insani suç işlediği suçlamalarını reddediyor.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski ise Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kararının "tarihi bir hesap sorma" adımı olduğunu, çocukların Rusya'ya götürülmesinin "Rusya'nın en üst düzey yetkilisinin başlattığı bir devlet kötülüğü politikası" olduğunu söyledi.
Almanya Dışişleri Bakanı'ndan Putin'in tutuklanması kararına destek
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’sa bugün yaptığı açıklamada, işlediği savaş suçları nedeniyle Putin hakkında tutuklama kararı çıkaran mahkemeye destek verdi.
Ziyarette bulunduğu Kuzey Makedonya'da bir basın toplantısında konuşan Baerbock, Putin'i işaret ederek, "Hiç kimse hukukun üzerinde değildir" dedi.