Erişilebilirlik

'Seçim Sonuçları Ezber Bozdu'


'Seçim Sonuçları Ezber Bozdu'
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:08:12 0:00

31 Mart yerel seçimleri Washington’da da yakından takip edildi. Amerika’dan bakıldığında sandığa giden seçmeni motive eden neydi? Seçmen, tercihleriyle hangi mesajları verdi? Kazanılan koltuklar toplumsal hangi göstergeleri ortaya koydu? Bu soruları Washington’daki Georgetown Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Elif Andaç Jones’a sorduk.

Georgetown Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Elif Andaç Jones, seçim sonuçlarının bir anlamda ezber bozduğu, bunun da ülkede, hatta dünya genelinde heyecan yarattığı görüşünde.

Jones, “Çok heyecanlı, çok keyifli, çok enteresan bir seçim oldu, herkes için. Ben de sanırım uzun zamandır yaşanan seçim trendlerine bakacak olursak hani bu seçimin sonucu da ‘üç aşağı beş yukarı belli, nereye gittiğini biliyoruz, aman oy vermem, seçimden bir şey çıkmaz’ değil, ama ‘çok da değişik bir şey görmeyiz’ kanısındaydım ki çok enteresan bir tabloyla karşılaştık. Nedir enteresan olan? Özellikle İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri’nin Cumhur İttifakı’ndan Millet İttifakı’na geçmiş olması.”

Uzun süre görevde kalan iktidar partileri için ‘yorgunluğun’ kaçınılmaz olduğunu savunan Elif Andaç Jones, sonuçların Türkiye’ye yönelik uluslararası bakış açısının değişmesi açısından da önemli olduğunu kaydetti:

Andaç Jones, “Her şeyden önce yüzde 80-85 oranında katılım oranı görüyoruz ki inanılmaz güzel bir rakam bu. Özellikle Türkiye’deki demokratik sistemin uluslararası akademik ortamlarda, çok da mükemmel olmadığı düşünüldüğü, değerlendirildiği düşünülürse, son birkaç yıl içerisinde pek çok akademisyen Türkiye’yi eksik demokrasi kategorisinden çıkartıp, rekabetçi otoriter sistem kategorisine koymaya başlamıştı. Nedir bu? Seçimler yapılıyor evet, halk gidiyor oy veriyor evet, fakat iktidar partisi ya da partileri bu tür sistemler içerisinde sistem adil ya da durumuna göre çok da adil olmayan bir güç sahibi oluyor. Hem adalet sistemini etkileme şansına sahipler ya da örneğin seçim yayınlarının yapıldığı medya üzerinde çok büyük söz sahibi” dedi.

İktidar partisinin ilçe belediyelerinde daha başarılı olmasına karşın özellikle büyükşehir belediyelerinde koltuk kaybetmesinin nedeninin seçmen profiline dayandığını dile getiren Andaç Jones, Türkiye için bunun çok da sürpriz olmadığının da altını çiziyor.

Jones, “Türkiye her zaman şehirlerde ve şehir dışında farklı oy katmanlarına sahip oldu. Cumhuriyet tarihine baktığınız zamanda aynı tabloyu göreceksiniz. Hemen hemen hiç yanılmadan büyük şehirlerin, dünyanın her yerinde de böyle ama, her zaman merkezin solundaki oylar daha çok şehirlerden, daha karışık, farklı etnik grupların farklı kültürel yapıların, farklı sınıfların bir arada yaşadığı, dolayısıyla da daha liberal politikalara daha açık olduğu şehir ortamlarından çıkar. Her zaman Türkiye merkezin sağındaki partilere kendini daha yakın hissetti. Çoğunluğu Türkiye’nin her döneminde merkezin sağına odaklaştı. Dolayısıyla bu beklenti yani sağ partilerin önemli oranda oy çıkartması beklentisi ne olursa olsun iktidar düzeyinde demokrasi düzeyinde, orada burada, klasik beklediğimiz bir şey. İlçelerde daha küçük yerlerde aynı patern, aynı gelişme Cumhuriyet tarihinden bu yana devam ediyor ki çok enteresan ilçe seçimleri de yaşandı Türkiye’de. Mevcut düzeni sorgulayan, yeni bir şeyler vaadiyle gelen, yeni bir politika umudu veren adaylar,hiç beklenmeyen adaylar küçük şehirlerde de başarıya ulaştı Türkiye’de” ifadelerini kullandı.

Elif Andaç Jones‘a göre sandığa giden halk, oylarıyla iktidar partisine de önemli mesajlar verdi.

Jones,“AK Parti’nin son yıllardaki en büyük hatalarından biri naçizane bana soracak olursanız yereli biraz ihmal etmiş olması. AK Parti ilk iktidara geldiği zaman en önemli artılarından biri sahasıydı. AK Parti çalışanlarının kapı kapı dolaşıp, kahvehanelere gidip, herkesle konuşup, dertlerini dinleyip, yerel sorunlara yerel çözümler bulmak için mücadele vermesiydi. İstanbul’da örneğin CHP adayı İmamoğlu, AK Parti ve diğer parti adaylarıyla karşılaştırıldığı zaman tam da bunu yapabileceğini gösterdi. Ben belediyeciyim, ben buradan tabandan geliyorum, ben bu işi biliyorum, ben sizdenim, o da değil senin dini inancın ekonomik düşüncen, işin gücün, rengin başörtün ne olursa olsun ben senin için çalışacağım. Çünkü ben yerel insan için çalışacağım mesajı inanılmaz etkili oldu” dedi.

Elif Andaç Jones, HDP’nin güçlü olduğu Şırnak gibi bir kentte sandıktan iktidar partisinin çıkmasınıysa bölge halkının terörden bıkmış olmasına ve terörün neden olduğu sorunlardan kurtulmak istemesine bağlıyor.

Jones,“Terör bu ülkenin ciddi sorunu her zaman böyle oldu bütün seçimlerde önemli bir faktör oldu öyle olmaya da devam ediyor. Şırnak’taki durumda hükûmetin terör karşıtı çok ciddi yaptırımlarda müdahalelerde bulunmuş olması ve gerek sıkıyönetim şartları olsun gerek oy verme koşulları olsun gerek yaşam koşulları olsun, seçmende biraz ‘biz biraz huzur istiyorsak şu anda hayatımızda mevcut iktidarla gitmemiz gerekiyor izlenimi yaratılmış olabilir. Şırnak çok enteresan. Diğer yerlere baktığımız zaman HDP’nin Millet İttifakı’na çok önemli yardımı olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.

Seçim sonuçlarının belki de en büyük sürprizi Türkiye tarihinde ilk kez bir komünist parti adayının Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturacak olmasıydı. Jones’a göre bu, partinin değil, adayın başarısı.

Jones, “Belediyecilik anlamında, yerel halka hizmet getirmek anlamında inanılmaz işler yapmış olan birinin, tanınan, bilinen birinin, yaptığı icraatları son derece onaylanan birini komünist fikirleri de dahilinde, belediye ve başkanlık pozisyonuna getirilmiş olmasını istisnai bir durum olarak görmüyorum ben bunu, çok hoş bir durum, neden çünkü çalışan yöneticilerin, çalışan belediyecilerin, siyasi parti bağlarından bağımsız olarak Türkiye’de halkın desteğini almaya ne olursa olsun, almaya devam ettiğini gösteriyor bu durum” dedi.

Elif Andaç Jones, 31 Mart seçimlerini şu sözlerle özetliyor:

“Türkiye’de demokratik ruh var, burada demokrasi yaşıyor biz bunun ne olduğunu biliyoruz, bunun için de mücadele etmeye oy vermeye, sistemin çerisine katkıda bulunmaya ki oyumuzla devam edeceğiz’ ruhunun var olduğunu göstermesi açısından son derece önemli.”

Seçim sonuçları Türkiye’de olduğu kadar Amerika’da da bir süre daha konuşulacak gibi görünüyor.

STÜDYO VOA

Adams soruşturmasında sorgulanacak yeni Türk işadamları var mı? – 30 Eylül
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG