Başkentte sokakta yaşam mücadelesi içindeki hayvanlar için nasıl daha iyi hizmetler sunulabileceği hayvan hakları örgütleri ve hayvan severler tarafından ilgiyle karşılanan 1. Hayvan Hakları Çalıştayı’nda ele alındı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlendiği çalıştayda, sokak hayvanları için boş arazilerde barınak kurulması yerine mahalle içerisinde yaşayabilecekleri alternatif çözümler üretilmesi tartışıldı.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, başkentte vatandaşlarca şikayet konusu da olan sokak hayvanları meselesini hayvan haklarını dikkate alarak çözmek konusunda sivil toplum kuruluşlarıyla çalıştay ortamında bir araya geldi. Çalıştaydaki önerileri dikkate alarak sokak havyanları için projeler geliştirmeyi planladığını kaydeden Yavaş, çalıştay kapsamında belediyecilik hizmetlerinde insana saygılı davranmanın yanı sıra diğer canlılara da saygılı davranmayı hedeflediklerini belirten açıklamalara imza attı.
1.Hayvan Hakları Çalıştayı’nda, belediyeler eliyle sokak hayvanları için barınaklar oluşturulması yerine mahalle içerisinde bu hayvanlar için sağlıklı küçük yaşam alanları oluşturulması talebi ön plana çıktı. Hayvan severler, eğer sokak hayvanı çevresindekiler için herhangi bir şiddet durumu yaratmıyorsa bu hayvana mahallenin parçası olma şansı tanınması gerektiği görüşünü savunuyorlar.
Çalıştaya katılımcı sivil toplum kuruluşlarından PATİKO ve Başkent Birliği üyesi İsmail Erdoğan gibi isimler ise sokak hayvanları için barınaklar kurulmasıyla çözüm sağlanamayacağı görüşünü dile getirdi. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan İsmail Erdoğan, “25 yıllık bir tecrübe var. Bu 25 yıllık tecrübede gördük ki bu barınaklar bu işlere çözüm üretemiyorlar. Farklı çözümleri farklı şekillerde konuşmamız gerekiyor. Ve bu çözüm önerilerini hem devlet hem de gönüllüler ayağında ortaklaşa bir akıl yürütmemiz gerekiyor” dedi. Sokak hayvanlarını şehir dışında büyük bir arazide bakmayı doğru çözüm bulmadığını vurgulayan Erdoğan, “Tek bir gerçeğimiz var, yaşam alanları şehirden çok uzaklaştırmadan bu hayvanları ufak ufak alanlara yerleştirmek. Yani Gölbaşı’ndaki hayvanları buraya taşıyarak daha rahat yaşam alanlarında yaşatabiliriz evet ama sokaklardaki hayvanlara aslında dokunmamız gerekiyor. Özellikle kabul görmüş hayvanlarımız sokaklarında eğer yaşayabiliyorlarsa biz o hayvanları oldukları yerde yaşatalım” diye konuştu.
SİMORG Sokak Hayvanları için Mücadele ve Organizasyon Derneği Üyesi Gül Merttürk de, VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, sokak hayvanlarına yönelik sorunun çözümünün belediyeler, STK’lar, gönüllülerin yanı sıra aslında vatandaşların işbirliği ve duyarlılığı olduğunu söyledi. Merttürk, “Vatandaşlarımız hayvanların sorunlarını bilmeli, onları benimsemeleri ve bu konuda belediyelere ve STK’lara yardımcı olmaları gerekmekte. Barınaklar geçici bakımevleridir buralar sadece muhtaç hayvanlar içindir. Yani sakat ve yaşlı hayvanlar içindir. Sağlıklı hayvanların yeri mahallemizdir, sokaklarımızdır, evlerimizdir. Bu yaşam alanları muhakkak artırılmalı yani mahalle arasında, dağlarda ormanlarda yaşayamayan hayvanlar için yaşam alanları muhakkak oluşturulmalı diye düşünüyoruz” görüşünü aktardı.
EMPATİ Doğa ve Hayvan Savunucuları Derneği Başkanı Neslihan Şener Zaimoğlu, dernek olarak hayvan popülasyonunu azaltarak hayvanların yaşam kalitelerini arttırmak, değerli kılmak ve hak ettikleri koşulları vermeyi amaçladıklarını anlattı. Zaimoğlu, VOA Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, “Gönüllü kuruluşların belediyeyle işbirliği içinde devletin tahsis edeceği arazilerde geçici bakımevlerinin yükünü azaltacak yaşam alanlarının kurulmasını istiyoruz.Bunlar bütün hayvanları sokaklardan toplayalım, yaşam alanlarına koyalım mantığıyla değil bebekken alıyorsunuz, annesi ölmüş sokakta yaşaması mümkün değil. Biz bu hayvanımızı alıp yaşam alanına alıp sağlık ve beslenme desteğini belediyeden alarak gönüllü kuruluşlar olarak, dernekler olarak böyle yaşam alanları kurmak ve yürütmek istiyoruz” dedi.
“Hayvan polisi gerekiyor”
SİMORG olarak ayrıca hayvanlara yönelik şiddete karşı da kolluk kuvvetlerine yetki verilmesi gerektiğini kaydeden Gül Merttürk ise, “Hayvanlara yönelik şiddet suç ama insanlarımız bu konuda nereye başvuracaklarını bilmiyor. Emniyet ya da Jandarmaya bildirince yetki alanına girmediği söyleniyor ve yetkilerinin olmadığı söyleniyor ki haklılar. Hayvanlara yönelik şiddet Türk Ceza Kanunu’na alınır alınmaz bu bağlamda bir de hayvan polisliğinin oluşturması lazım ki bu duruma el koyabilsin diye düşünüyoruz. Hayvan polisi gerekiyor” dedi.
Ayrıca sokak hayvanlarına yönelik sağlık hizmetlerinde de iyileştirmeler gerektiğine dikkat çeken Merttürk, “Kısırlaştırma faaliyetlerine önem vermeliyiz. Bu konuda belediyelerimizin STK’larla işbirliği içinde el ele olması gerekiyor. Başkent olmamıza rağmen 8 adet ambulansımız var bununla beraber yeterli değil ilçe belediyelerinde ambulans olması lazım. Elzem olan şey ilimizde ve ilçelerimizde hayvan hastanelerinin yapılması gerekmekte. Vatandaşlar herhangi bir sağlık biriminin müdahalesi gereken durumda barınaklara götürüyorlar, doğru bir adres de değil zaten” diye konuştu.
