AZAZ —
Suriye hükümeti ayaklanmacılara ve sivillere karşı misket bombası kullanmadığını söylüyor. Ancak insan hakları grupları ellerine geçen kanıtların bu yönde olmadığını vurguluyor. Suriye’ye giden Amerika’nın Sesi muhabiri Scott Bobb, gördüğü bomba kalıntılarının insan hakları gruplarının iddialarını güçlendirdiğini bildiriyor.
Suriye’nin kuzeyindeki Azaz’da, Ocak sonunda Suriye hükümeti silah uzmanlarının yüksek derecede ölümcül olarak nitelendirdikleri bir silah kullandı. Azaz sakinleri bir uçağın, bölgeye 9 büyük misket bombası attığını söylüyor.
Üzerlerindeki Rusça yazılar bu bombaların 30 yıl önce yapıldığını gösteriyor. Her bomba sonradan havada serbest kalmak ve böylece azami hasar vermek üzere tasarlanmış 30 tane daha küçük bomba içeriyor.
Azazlı Muhammed Bekri olanları şöyle anlatıyor: “Uçak sesi duyduğumuzda evlerimizdeydik. Bazıları tarlalara doğru koştu, buarada uçak bombaları bıraktı. Biz çiftçiyiz. Burada ayaklanmacı terörist filan yok.”
Görgü tanıkları bombalardan yalnızca birinin patladığını söylüyor. İçinden çıkan ufak bombalar farklı yerlere isabet etmiş. Bir tanesi bir eve girmiş ve Bekri’nin kayınbiraderini, kuzenini ve üç çocuğu ağır yaralamış.
Suriye ordusu elinde misket bombası olmadığında ısrarlı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov da Şam hükümetinin Rus yapımı misket bombası kullanmadığını söyledi.
Amerika’nın Sesi bomba parçalarının fotoğraflarını birkaç silah uzmanına gösterdi.
Savaş Araştırmaları Enstitüsü’nden Chris Harmer bunların misket bombası olmadığını söylüyor: “Bu bence 81 milimetrelik ya da belki 120 milimetrelik havan mermisine benziyor. Kesinlikle misket bombası değil.”
Amerika’nın Sesi’nin ulaştığı başka uzmanlarsa buna şiddetle karşı çıkıyor.
Washington’daki Küresel Güvenlik Grubu uzmanı Joseph Trevitchik fotoğraflardaki bombanın zırhlı araçları ya da tankları yok etmek için tasarlanmış bir tür misket bombası olduğunu söylüyor: “Bu ya hükümetin halkı korkutmaya çalıştığını ya da bölgedeki halkın arasına hükümet karşıtlarının karıştığını gösteriyor. Bu yüzden hükümet de elinden gelen her türlü saldırıya girişiyor.”
İnsan hakları grupları Suriye ordusunun Ekim’den beri ayaklanmacıların elindeki bölgelerde halk üzerinde düzenli olarak misket bombası kullanıldığını öne sürüyor.
Uluslararası Af Örgütü’nden Donatella Rovero misket bombası saldırılarıyla ilgili belge topluyor. Rovero, misket bombası yüzünden onbinlerce kişinin öldüğünü ya da yaralandığını, köy ve kasabaların boşaltıldığını söylüyor: “Sivil hedefler üzerinde Suriye’de gördüğümüz düzeyde yoğun olarak silah kullanımı kuşkusuz savaş suçları kapsamına giriyor.”
Birleşmiş Milletler yetkilileri Uluslararası Suçlar Mahkemesi’nden üst düzey Suriye hükümeti yetkililerinin savaş suçları ve insanlığa karşı işlenmiş suçlardan yargılanmasını istiyor.
Azaz, ayaklanmacıların 8 ay önce kenti ele geçirmelerinden beri Suriye hükümeti tarafından defalarca bombalandı. Savaş öncesi 55 bin kişinin yaşadığı kent, halkın yüzde 90’ının kaçmasından sonra bir hayalet şehri andırıyor.
Suriye’nin kuzeyindeki Azaz’da, Ocak sonunda Suriye hükümeti silah uzmanlarının yüksek derecede ölümcül olarak nitelendirdikleri bir silah kullandı. Azaz sakinleri bir uçağın, bölgeye 9 büyük misket bombası attığını söylüyor.
Üzerlerindeki Rusça yazılar bu bombaların 30 yıl önce yapıldığını gösteriyor. Her bomba sonradan havada serbest kalmak ve böylece azami hasar vermek üzere tasarlanmış 30 tane daha küçük bomba içeriyor.
Azazlı Muhammed Bekri olanları şöyle anlatıyor: “Uçak sesi duyduğumuzda evlerimizdeydik. Bazıları tarlalara doğru koştu, buarada uçak bombaları bıraktı. Biz çiftçiyiz. Burada ayaklanmacı terörist filan yok.”
Görgü tanıkları bombalardan yalnızca birinin patladığını söylüyor. İçinden çıkan ufak bombalar farklı yerlere isabet etmiş. Bir tanesi bir eve girmiş ve Bekri’nin kayınbiraderini, kuzenini ve üç çocuğu ağır yaralamış.
Suriye ordusu elinde misket bombası olmadığında ısrarlı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov da Şam hükümetinin Rus yapımı misket bombası kullanmadığını söyledi.
Amerika’nın Sesi bomba parçalarının fotoğraflarını birkaç silah uzmanına gösterdi.
Savaş Araştırmaları Enstitüsü’nden Chris Harmer bunların misket bombası olmadığını söylüyor: “Bu bence 81 milimetrelik ya da belki 120 milimetrelik havan mermisine benziyor. Kesinlikle misket bombası değil.”
Amerika’nın Sesi’nin ulaştığı başka uzmanlarsa buna şiddetle karşı çıkıyor.
Washington’daki Küresel Güvenlik Grubu uzmanı Joseph Trevitchik fotoğraflardaki bombanın zırhlı araçları ya da tankları yok etmek için tasarlanmış bir tür misket bombası olduğunu söylüyor: “Bu ya hükümetin halkı korkutmaya çalıştığını ya da bölgedeki halkın arasına hükümet karşıtlarının karıştığını gösteriyor. Bu yüzden hükümet de elinden gelen her türlü saldırıya girişiyor.”
İnsan hakları grupları Suriye ordusunun Ekim’den beri ayaklanmacıların elindeki bölgelerde halk üzerinde düzenli olarak misket bombası kullanıldığını öne sürüyor.
Uluslararası Af Örgütü’nden Donatella Rovero misket bombası saldırılarıyla ilgili belge topluyor. Rovero, misket bombası yüzünden onbinlerce kişinin öldüğünü ya da yaralandığını, köy ve kasabaların boşaltıldığını söylüyor: “Sivil hedefler üzerinde Suriye’de gördüğümüz düzeyde yoğun olarak silah kullanımı kuşkusuz savaş suçları kapsamına giriyor.”
Birleşmiş Milletler yetkilileri Uluslararası Suçlar Mahkemesi’nden üst düzey Suriye hükümeti yetkililerinin savaş suçları ve insanlığa karşı işlenmiş suçlardan yargılanmasını istiyor.
Azaz, ayaklanmacıların 8 ay önce kenti ele geçirmelerinden beri Suriye hükümeti tarafından defalarca bombalandı. Savaş öncesi 55 bin kişinin yaşadığı kent, halkın yüzde 90’ının kaçmasından sonra bir hayalet şehri andırıyor.
