Dünyada 39 ülkede örgütlü Amerika merkezli bir akademik kurumlar ağı olan “Scholars at Risk” (SAR), Türkiye’de son yıllarda hak ihlalleri, gözaltılar ve hapis cezalarına maruz kalan bilimadamlarının çok büyük riskler altında görevlerini sürdürdüklerini belirtti.
Bilimadamlarının akademik özgürlüklerini ve haklarını savunan SAR, 20 yıldır ABD de dahil dünya ülkelerinde bilimadamlarına yönelik baskı, ayrımcılık ve hak ihlallerine karşı örgütlü olarak mücadele ediyor.
Amaçları bilimadamlarının akademik özgürlüklerini koruyarak, eğitim kurumlarında eğitim gören öğrencilerin bağımsız ve özgür akademisyenler tarafından eğitilmesi. Kuruluş, dünyada birlikte çalıştıkları 400’den fazla uluslararası eğitim kurumlarıyla birlikte üniversitelerin, akademisyenlerin ve öğrencilerin hakları için mücadele veriyor.
“Son gözaltılar hükümetin akademisyenlere çizgiyi aşmayın tehdidi”
SAR’ın Program Direktörü Daniel Munier VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, son gözaltı ve tutuklamaların hükümet tarafından bilinçli olarak yapıldığını öne sürdü.
Munier, hükümetin bu şekilde Türk bilimadamlarını korkutmayı ve sindirmeyi amaçladığını, bunun “çizgilerini aşmaları halinde başlarına gelebilecekleri gösteren” bir tehdit yöntemi olduğunu kaydetti
Son yıllarda Türk bilimadamlarına yönelik baskı, hak ihlalleri ve haklarında başlatılan adli süreçler konusunda çok sayıda şikayet aldıklarını belirten Munier, oluşan bu olumsuz şartların görevde olan akademisyenler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını savundu.
Munier şunları kaydetti: “Türkiye’de 2016 yılında yaşanan darbe girişimi sonrası birçok akademisyenin KHK ile görevden alınmasıyla başlayan bilimadamı kıyımı sadece barış çağrısı yaptıkları için ve bildiriye imza atan akademisyenlerle devam etti. Bu akademisyenler görevlerinden alındı, haklarında adli soruşturmalar başlatıldı. Türkiye’de son yıllarda bilimadamlarına yönelik baskılar ve hak ihlallerinin boyutları giderek arttı. Geçtiğimiz haftada çok sayıda bilimadamı gözaltına alındı. Türkiye’deki baskılar yüzünden akademisyenler çok zor şartlar altında çalışıyor. Artık Türkiye’de bilimadamı olmak çok riskli” diye konuştu.
“Bilimadamları sadece baskı olmadan özgürce işlerini yapmak istiyor”
Munier sözlerine şöyle devam etti: “Biz SAR olarak çalışmalarımızla ilgili geçtiğimiz ay yayınladığımız kapsamlı raporda Türkiye’ye de yer verdik. Türk bilimadamlarının ne tür risklerle karşı karşıya kaldığını ve riskleri yaratan faktörleri yayınladık. Türkiye’de bir çok akademisyenle temas halindeyiz. Bu kişiler görevlerini yaparken atılmak, göz altına alınmak veya haklarında adli kavuşturma başlatılacağı endişesini bize anlatıyorlar. Bazıları seyahat yasakları yüzünden ülke dışına çıkamıyor, katılmak zorunda oldukları uluslararası konferanslarda yer alamıyor. İşlerini tam yapamıyor açıkçası. Çok sayıda şikayet ve yardım talebi alıyoruz. Halen görevdeki bazı bilimadamları yaşadıkları olumsuz şartlar yüzünden ülkeyi terk etmek üzere. Bu bilimadamları Türkiye’de sadece özgürce araştırmalarını yapmak, öğrencilerini eğitmek ve çalıştıkları üniversitelerin akademik bağımsızlığını korumak çabasındalar. Sadece görevlerini yerine getirmek istiyorlar. Ülkelerinde yaşayıp baskılar olmadan işlerini yapmak istiyorlar.”
“Hükümet bilimadamlarına gözdağı veriyor”
Munier, Türkiye’de geçen haftaki tutuklamaların üniversitelerde görev yapan akademisyenlere gözdağı vermek amacıyla hükümet tarafından yapıldığı savunarak, “Bu son gözaltılar hükümetin bilimadamlarına yönelttiği bir tehdittir; ‘Bu tür şeyler yaparsanız sizin de başınıza bunlar gelecektir’. Bu bilimadamlarına ‘çizgiyi aşarsınız başınız derde girer’ mesajıdır. ‘Siz siz olun sakın çizgiyi aşmayın. Eğer çizgiyi aşarsanız başınızı derde sokarsınız’ uyarısıdır. Bu Türkiye’deki bilimadamlarına, ‘bir sabah evinizde gözaltına alınabilirsiniz’ demektir. ‘Kariyeriniz biter, cezaevine gönderilebilirsiniz, ülke dışına çıkma hakkınız elinizden alınabilir’ diye tehdit etmektir” diye konuştu.