İSTANBUL —
Türkiye, Suriye’de savaşan Avrupa vatandaşlarını sınırdışı etmeye başladı. Ankara, Avrupalı müttefiklerinden bir süredir bu konuda baskı görüyordu. Türk medyasında çıkan haberlere göre bu yıl içinde Türk hükümeti 1000’den fazla Avrupalı cihat yanlısı militanı sınırdışı etti.
Adının açıklanmasını istemeyen bir bakanlık yetkilisi, tam rakam veremeyeceğini, ancak Türk güvenlik güçlerinin uluslararası meslektaşlarıyla işbirliği içinde olduğunu söyledi.
Taraf ve Al Monitor yazarı Semih İdiz’e göre, bu, Ankara’nın siyasetinde bir değişikliğe gidildiği anlamına geliyor. Ankara, Beşar Esat’ı devirmek için savaşan radikal İslamcı milislere göz yummakla suçlanıyordu.
Semih İdiz, Türkiye’nin bu tür transit geçişler için merkez ülke olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin Kafkaslar ve Balkanlar’daki cihat yanlısı unsurlara komşu olduğunu hatırlatan İdiz, Dağıstan’da ve Çeçenistan’da da bu etmenlerin etkili olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca Avrupa’daki Müslüman azınlıkların içinden de bu hareketlere destek gelmesinin Türkiye’yi köprü haline getirdiğini söyleyen İdiz, ancak bugünlerde Türkiye’nin köprü rolü oynamak istemediğini ve durumu kontrol altına almaya çalıştığını belirtiyor.
Uzmanlar, Ankara’nın bir süredir ABD ve Avrupa’dan Suriye’de savaşmak için Türkiye’yi üs olarak kullanan cihat yanlısı militanlara yönelik siyaseti nedeniyle baskı gördüğünü belirtiyor. ABD Başkanı Barack Obama, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mayıs ayında Washington’a yaptığı ziyarette de konuyu gündeme getirmişti.
Ancak Semih İdiz, Avrupa’nın da son zamanlarda Ankara üzerindeki baskıyı arttırdığını söylüyor. İdiz, özellikle Fransa, Almanya ve İngiltere’nin cihat yanlısı Avrupa vatandaşlarının Suriye’de savaşarak daha da radikalleşmesinden ve ülkelerine döndüklerinde cihat yanlısı eylemlere girişmelerinden kaygı duyduğuna dikkat çekiyor. Bu kişilerin sınırlı bir amaç için değil, evrensel cihat için savaştığını belirten İdiz, bu yüzden bugün Şam’ı, yarın Frankfurt’u hedef alabileceklerini vurguluyor.
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Soli Özel de bu konunun Ankara ve Avrupa arasındaki gerilimi arttırdığını düşünüyor. Özel, Ankara hükümetinin Avrupa’nın bu tehditle ilgili olarak kendilerine yardım etmediği kanısında olduğunu söylüyor. Özel’e göre, Türk hükümeti, Avrupalı ülkelerin Türkiye’ye kimin uçtuğu konusunda bilgi sahibi olmasına rağmen Türk hükümetine gerekli bilgileri vermediğini iddia ediyor.
Ancak uzmanlar son aylarda Avrupa ile Ankara arasında işbirliğinin arttığını ve bunun Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki üyelik görüşmelerinin tekrar başlaması konusunda anlaşmaya varılmasının sonucu olduğunu söylüyor. Geçen Çarşamba günü Ankara Brüksel’le mülteci ve yasadışı göçmenlerle ilgili anlaşmayı uzun bir gecikmeden sonra imzaladı.
Soli Özel Türkiye’nin cihat yanlısı gruplara karşı eylemlerinin risk taşıdığını söylüyor. Diğer ülkelerden örneklere bakıldığında bu tür bir siyasetin güvenlik riskleri taşıdığını vurgulayan Özel, cihat yanlısı grupların kendilerine destek veren ülkeler siyaset değiştirdiğinde bu ülkeleri sıklıkla hedef aldığına dikkat çekiyor.
Uzmanlar Türk güvenlik güçlerinin El Kaide ile bağlantılı grupları yakalama konusunda güçlü bir karneye sahip olduğunu belirtiyor. Ülkede 2003 yılında yapılan El Kaide saldırılarının ardından polis, İstanbul’daki hücreleri hızla ortaya çıkarmıştı.
Adının açıklanmasını istemeyen bir bakanlık yetkilisi, tam rakam veremeyeceğini, ancak Türk güvenlik güçlerinin uluslararası meslektaşlarıyla işbirliği içinde olduğunu söyledi.
Taraf ve Al Monitor yazarı Semih İdiz’e göre, bu, Ankara’nın siyasetinde bir değişikliğe gidildiği anlamına geliyor. Ankara, Beşar Esat’ı devirmek için savaşan radikal İslamcı milislere göz yummakla suçlanıyordu.
Semih İdiz, Türkiye’nin bu tür transit geçişler için merkez ülke olduğunu belirtiyor. Türkiye’nin Kafkaslar ve Balkanlar’daki cihat yanlısı unsurlara komşu olduğunu hatırlatan İdiz, Dağıstan’da ve Çeçenistan’da da bu etmenlerin etkili olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca Avrupa’daki Müslüman azınlıkların içinden de bu hareketlere destek gelmesinin Türkiye’yi köprü haline getirdiğini söyleyen İdiz, ancak bugünlerde Türkiye’nin köprü rolü oynamak istemediğini ve durumu kontrol altına almaya çalıştığını belirtiyor.
Uzmanlar, Ankara’nın bir süredir ABD ve Avrupa’dan Suriye’de savaşmak için Türkiye’yi üs olarak kullanan cihat yanlısı militanlara yönelik siyaseti nedeniyle baskı gördüğünü belirtiyor. ABD Başkanı Barack Obama, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mayıs ayında Washington’a yaptığı ziyarette de konuyu gündeme getirmişti.
Ancak Semih İdiz, Avrupa’nın da son zamanlarda Ankara üzerindeki baskıyı arttırdığını söylüyor. İdiz, özellikle Fransa, Almanya ve İngiltere’nin cihat yanlısı Avrupa vatandaşlarının Suriye’de savaşarak daha da radikalleşmesinden ve ülkelerine döndüklerinde cihat yanlısı eylemlere girişmelerinden kaygı duyduğuna dikkat çekiyor. Bu kişilerin sınırlı bir amaç için değil, evrensel cihat için savaştığını belirten İdiz, bu yüzden bugün Şam’ı, yarın Frankfurt’u hedef alabileceklerini vurguluyor.
Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Soli Özel de bu konunun Ankara ve Avrupa arasındaki gerilimi arttırdığını düşünüyor. Özel, Ankara hükümetinin Avrupa’nın bu tehditle ilgili olarak kendilerine yardım etmediği kanısında olduğunu söylüyor. Özel’e göre, Türk hükümeti, Avrupalı ülkelerin Türkiye’ye kimin uçtuğu konusunda bilgi sahibi olmasına rağmen Türk hükümetine gerekli bilgileri vermediğini iddia ediyor.
Ancak uzmanlar son aylarda Avrupa ile Ankara arasında işbirliğinin arttığını ve bunun Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki üyelik görüşmelerinin tekrar başlaması konusunda anlaşmaya varılmasının sonucu olduğunu söylüyor. Geçen Çarşamba günü Ankara Brüksel’le mülteci ve yasadışı göçmenlerle ilgili anlaşmayı uzun bir gecikmeden sonra imzaladı.
Soli Özel Türkiye’nin cihat yanlısı gruplara karşı eylemlerinin risk taşıdığını söylüyor. Diğer ülkelerden örneklere bakıldığında bu tür bir siyasetin güvenlik riskleri taşıdığını vurgulayan Özel, cihat yanlısı grupların kendilerine destek veren ülkeler siyaset değiştirdiğinde bu ülkeleri sıklıkla hedef aldığına dikkat çekiyor.
Uzmanlar Türk güvenlik güçlerinin El Kaide ile bağlantılı grupları yakalama konusunda güçlü bir karneye sahip olduğunu belirtiyor. Ülkede 2003 yılında yapılan El Kaide saldırılarının ardından polis, İstanbul’daki hücreleri hızla ortaya çıkarmıştı.
