Erdoğan’ın başbakanlık döneminde Türk ekonomisi iki kat büyüdü. Ancak piyasalar Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasına temkinli yaklaşıyor.
Finansbank uzmanlarından Deniz Çiçek’e göre piyasaların kaygısı, yeni hükümetle Adalet ve Kalkınma Partisi’nin başına kimlerin getirileceği. Çiçek, AKP’nin yeni yönetimiyle ilgili belirsizliğin piyasalar üzerinde etkisi olduğunu söylüyor. Hükümetin Merkez Bankası üzerinde oluşturduğu baskıya değinen
Çiçek, Erdoğan’ın yerine gelecek başbakanın bu baskının sürüp sürmeyeceğini belirleyebileceğini de ekliyor.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, bankanın faiz oranlarını yeterince hızlı düşürmemesi dolayısıyla Erdoğan ve bazı bakanların eleştirilerine hedef oldu.
Uzmanlar Başçı’nın Ekonomi Bakanı Ali Babacan’ın koruması altında olduğunu, ancak Babacan’ın da Erdoğan’ın çevresinden baskı gördüğünü söylüyor.
Global Source Partners araştırma şirketinden Atilla Yeşilada, Babacan’ın uluslararası piyasaların güvenini temin etmede kilit role sahip olduğunu söylüyor. Türkiye ekonomisini Babacan ve Erdem Başçı yönettiği sürece sorun olmadığını belirten uzman, ikili zaman zaman siyasi müdahalelere izin verse de, önemli konularda gerekeni yaptıklarını söylüyor. Yeşilada piyasalardaki en büyük korkunun Babacan’ın yeni bakanlar kurulunda yer almaması olduğunu belirtiyor. Birçok kişi Babacan’ın desteği olmadan Başçı’nın görevini sürdüremeyeceğini düşünüyor.
Piyasalardaki endişeyi arttıran bir diğer unsur da mali piyasa denetçilerinin bağımsızlıklarını yitirmesi.
2002 krizinden sonra Dünya Bankası ve IMF’nin yol göstermesiyle sıkı bağımsız denetim sistemleri yaratılmıştı. Bu denetimin Türkiye’nin 2008 krizini atlatmasının ana nedeni olduğunu düşünülüyor.
Ayrıca Erdoğan’ın faiz oranlarının düşürülmesi yönünde Merkez Bankası’na yaptığı baskının sonuç getirmesi, yatırımcıları bankanın yönetim kurulunun yalnızca görünüşte bağımsız olduğunu düşünmeye itti.
Yeşilada, yeni ekonomi bakanı olma olasılığı bulunan Numan Kurtuluş’un açıklamalarının, Türkiye’de ekonomik kararların tamamen kişisel bir biçimde alınabileceğine ve tüm denetim kurumlarının Kurtuluş’un kontrolü altına alınabileceğine işaret ettiğini söylüyor.
Türkiye’nin stratejik konumu ülkeyi Asya ve Avrupa arasında bir köprü yapıyor. NATO üyeliği ve AB üyeliği süreci de ülkenin önemine işaret ediyor. Ancak huzursuzluk ülkeye milyonlar kaybettiriyor. Borsa geçen sene üçte bir değer kaybetti. Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanı ve henüz ismi belirlenmeyen başbakanını zor bir ekonomik dönem bekliyor.
