Gezi davasında yargılamaya katılan tüm sanıkların mahkum edilmesi ve işadamı Osman Kavala’nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasıyla ilgili olarak Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi’nin bugün Almanya Dışişleri Bakanlığı’na çağırılması üzerine, Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz de, Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Faruk Kaymakcı tarafından Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.
Diplomatik kaynaklara göre, Büyükelçi Schulz’a Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi’nin Türkiye’deki bir davayla ilgili olarak diplomatik teamüllere aykırı bir şekilde Almanya Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmasının ve sözkonusu davanın ön plana çıkarılarak, siyasileştirilmesinin kınandığı ifade edildi.
Büyükelçi Schulz’a ayrıca, bağımsız Türk yargısının vermiş olduğu mahkumiyet kararının hiçbir kurum, makam ve ülke tarafından sorgulanamayacağı, Türkiye’nin, anayasasının ve uluslararası yükümlülüklerinin bilincinde olan bir hukuk devleti olduğu, Türk yargısına ve siyasetine müdahale girişimlerinin reddedildiği kaydedildi.
Büyükelçi’ye ayrıca Viyana Sözleşmesi’nin içişlerine müdahale etmeme ilkesi de hatırlatıldı.
Karara uluslararası tepkiler
Kararın ardından ABD Dışişleri Bakanlığı, kararı eleştirirken, Avrupa Parlamentosu ve uluslararası hak örgütlerinden de sert açıklamalar gelmişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, işadamı Osman Kavala hakkında verilen mahkumiyet kararından “derin rahatsızlık ve hayalkırıklığı” duyduğunu bildirmişti.
Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor ve AB-Türkiye Parlamento Delegasyonu Başkanı Sergey Lagodinsky de yayınladıkları ortak açıklamada, “Türk yargısı bugün, Osman Kavala’yı hükümeti devirmeye teşebbüs ettiği iddiasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum ederek tahminlerin en kötüsünü doğruladı. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu üzücü kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına açıkça hor görüyor ve Avrupa Konseyi’nde devam eden ihlal prosedürleri bakımından da kesinlikle sonuçları olacaktır” ifadelerini kullanmıştı.
Uluslararası Af Örgütü’nden yayınlanan açıklamada Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası için “insan haklarına yıkıcı bir darbe” nitelemesi yapılırken, İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye Temsilcisi Emma Sinclair-Webb de Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Osman Kavala’yı verilen cezayı “olabilecek en kötü netice” olarak nitelemişti.