İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talebiyle dün polis eşliğinde adliyeye getirilen TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras nöbetçi sulh ceza hakimliği tarafından yurtdışı yasağı da içeren adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
1971 yılında kurulan TÜSİAD tarihinde ilk kez, kurumun en üst düzey temsil makamları olan Yönetim Kurulu ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanları birlikte savcılıkta ifade verdi ve mahkeme tarafından tutuklamaya alternatif bir tedbir olarak geliştirilen “adli kontrol kararına” tabi tutuldu.
Turan ve Aras hakkında 13 Şubat’ta TÜSİAD Genel Kurulu’nda yaptıkları konuşmalar nedeniyle "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “gerçeği aykırı bilgiyi alenen yayma” suçlarından soruşturma başlatılmıştı
Orhan Turan: “Duyduğum serzenişleri dile getirdim, yurt dışı yasağı ağır olacaktır”
Savcılık ve mahkemedeki ifadeleri sırasında iki TÜSİAD yöneticisi de kurumsal sorumlulukları çerçevesinde konuşmalar yaptıklarını dile getirdiler ve yurtdışı yasağına itiraz ettiler.
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Dernek başkanı olarak Anadolu’da dolaştıkça gördüm ve duyduğum serzenişleri dile getirdiğim bir konuşma kaydettim. Benim hakkımda başlatılan bu iddialar doğru değildir. Ben Türkiye’de önemli bir iş adamıyım. Çok fazla yurt dışına çıkış yapıyorum. Mart ve Nisan ayında Çin ve Amerika seyahatlerim olacak. Yapay zekâ ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Türk girişimcilerini biraraya getirmeye çalışıyoruz. Adresim bellidir. Hakkımda verilecek adli kontrol tedbiri yurt dışı yasağı ağır olacaktır" dedi.
Ömer Aras: “Toplumun genel hassasiyetini dile getirmeye çalıştım”
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras da soruşturmaya konu olan halkı yanıltıcı bilgiyi yaydığı iddiasını reddetti.
“Eğitim dili ve hukuk üstünlüğü, ekonomide alınması gereken tedbirler, ülkemizin kalkınması için kadın hakları ve finansal konularda Türkiye’nin önünün açılması için birtakım örnekler vererek toplumun genel hassasiyetini dile getirmeye çalıştım. Kamuda yanıltıcı herhangi bir bilgi vermedim. Bütün anlatım ve yaklaşımlarım etkinin ekonomiye yorumlanmasıydı” diyen TÜSİAD YİK Başkanı 33 yıldır aynı evde oturduğunu, 38 yıldır aynı işyerinde çalıştığını söyledi.
Özgür Özel: “İktidar açıkça, ‘Beni eleştiren, sesini çıkaran yanar’ diyerek tüm toplumu tehdit etmektedir”
TÜSİAD YİK ve Yönetim Kurulu Başkanlarının adli kontrol kararı uygulanmasına CHP Genel Başkanı Özgür Özel tepki gösterdi.
X hesabından açıklamalarda bulunan Özel, “Tayyip Erdoğan’ın sabah hedef aldığı TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ile Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras’ın önce polis nezaretinde ifadeye götürülmesi ardından haklarında yurt dışı yasağı ve adli kontrol kararı verilmesi demokrasi ve hukuk ortamının nasıl çürütüldüğünün yeni bir göstergesi olmuştur. ‘Ekonomi çok iyi’, ‘İktidarın yargısına helal olsun’ deseler ayakta alkışlayacakları iş insanlarına, sadece eleştirdikleri için bu muamele reva görülmektedir. İktidar açıkça, ‘Beni eleştiren, sesini çıkaran yanar’ diyerek tüm toplumu tehdit etmektedir. Ne yaparsanız yapın, bu ülkede derdi çekenler, derdini anlatacak. İş insanı da sanatçı da gazeteci de siyasetçi de konuşacak. Türkiye bu baskıya, bu kötülüğe susmayacak” ifadelerini kullandı.
Erdoğan: “TÜSİAD'ın yarım yüzyıldan fazladır sebep olduğu siyasi, sosyal, ekonomik maliyetlerin hesap vermesiyle işe başlanmalı”
Özgür Özel’in TÜSİAD yöneticilerini hedef gösterdiğini söylediği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dünkü AK Parti Meclis Grubu’nda “patronlar kulübü”ne sert eleştiriler yöneltti.
Erdoğan, “Türkiye sizin tapulu mülkününüz, millet sizin personeliniz, siyasetçiler de maaşlı elemanlarınız değildir. Eski Türkiye’nin karanlık ve kaotik ikliminde senelerce borunuzu öttürmüş olabilirsiniz. Hukukun kapsama alanı dışında tutulduğunuz eski Türkiye’yi özlüyor da olabilirsiniz ama yeni Türkiye’de haddinizi bileceksiniz. İşadamı derneğiyseniz işadamı derneği gibi davranmayı öğreneceksiniz. Milleti kışkırtmayacak, devletin kurumlarını provoke etmeyecek, yargıyı baskı altına almaya kalkışmayacaksınız. Mesele hesap vermekse TÜSİAD'ın yarım yüzyıldan fazladır sebep olduğu siyasi, sosyal, ekonomik maliyetlerin hesap vermesiyle işe başlanmalı” dedi.
Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından daha önce yalnızca TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras hakkında soruşturma başlatmış olan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı yeni bir açıklama yaparak Aras ile birlikte TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan’ın sözleri hakkında da soruşturma açıldığını, iki ismin güvenlik şube polisleri tarafından adliyeye getirileceğini duyurdu.
TÜSİAD YİK ve Yönetim Kurulu Başkanları ne demişti?
TÜSİAD’ın 13 Şubat’ta İstanbul’da gerçekleştirdiği Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, özellikle hukuk devleti demokratik standartlara vurgu yaparak son dönemdeki siyasi görünümlü yargılamalara dair kamuoyunda oluşan soru işaretlerine dikkat çekmişti.
TÜSİAD Başkanı, “Hukukun üstünlüğünü, hemen ve tam olarak tesis etmeden ne ekonomide ne toplumda ne iç ne de dış politikadaki sorunlar çözülebilir. Toplumsal kutuplaşmanın yerini, toplumsal uyuma bırakması, siyasette yumuşama ve siyasi alanın genişlemesi, sorunlarımızın çözümünü mutlaka kolaylaştıracaktır. Hukukun üstünlüğünü tesis edersek, tüm sorunlarımızı konuşarak, ortak akılla çözebiliriz. 10 küsur sene önceki olaylara, şimdi yeni soruşturmalar açılıyor. Tutuklu milletvekillerine, siyasi parti liderlerine ve belediye başkanlarına sürekli yenileri ekleniyor. İster seçimle ister atamayla gelen kamu görevlilerinin görevlerinden alınmasının, yeni örneklerine şahit oluyoruz. Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, galiba artık şirket kurmaktan daha kolay” demişti.
TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Başkanı Ömer Aras ise Bolu Kartalkaya’da meydana gelen yangın üzerinden Türkiye’de güven bunalımı yaşandığını dile getirerek “Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Çöken bir sistemdir. Bu sistemin nasıl düzeleceği çok net bellidir. Sistemin kendi kendini düzeltme mekanizması olmalıdır. Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine yetkin kişiler gelmelidir” ifadelerini kullanmıştı.
TÜSİAD Salı günü yaptığı açıklamada da geri adım atmadı
AK Parti, MHP ve hükümetten gelen tepkiler sonrası dün (18 Şubat) yeni bir açıklama yayınlayan TÜSİAD “bağımsız ve tarafsız şekilde, ülkemizin refahı ve kalkınmasına katkı sağlayacak konuları” gündeme aldıklarını söyleyerek kurum yöneticilerinin sözlerinin arkasında durduğu mesajını verdi.
Açıklamada, “Türkiye’nin dünyadaki rekabet gücünün yükselmesine katkı sağlıyor; uluslararası iş dünyasındaki temsil gücümüz ile ülkemizin yüksek menfaatleri doğrultusunda çalışıyoruz. Kamuoyunda derneğimize yöneltilen eleştiriler dahil her konunun dile getirilmesi, Türkiye’de tartışma ve demokrasi kültürünün zenginliği olarak görülmelidir” denilerek, “Ekonomik kalkınmayı ancak insan hakları temelli, katılımcı demokrasi ilkesini benimsemiş bir hukuk devleti ile kalıcı hale” getirebileceğinin altı çizildi.
AK Parti Grup Başkanı Güler: "Ellerine tutuşturulmuş metinleri okumasınlar"
AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, TÜSİAD yönetimi için, "Bilmedikleri alanlarda ellerine tutuşturulmuş metinleri bildiri gibi okumasınlar" dedi. Güler, İklim Kanunu Teklifi’yle ilgili basın toplantısında, TÜSİAD’ın Türkiye’deki siyasi ve ekonomik sorunlarla ilgili yorum yaparken kendilerini ilgilendiren konularda açıklama yapmadığını iddia ederek eleştirdi. TÜSİAD'ın özellikle CHP’li belediyelerdeki olumsuz gelişmelere tepkisiz kaldığını belirterek, "Siyasi açıklamalar yapıyorlar ama kendilerini ilgilendiren konularda sessiz kalıyorlar," dedi.
Forum