Ukrayna'nın cephe kenti Zaporijya'da ebeveyn olmak, vuruş mesafesindeki Rus silahlarına karşı çocukların hayatını düşünmek anlamına geliyor. İnsansız hava araçları, balistik füzeler, süzülen bombalar, top mermileri bir anda ölüm yağdırıyor. Ancak Rus askerleri, hiç kullanmadıkları ve aynı derecede ölümcül olma potansiyeline sahip bir başka silahı daha kontrol ediyor: O da yakındaki Zaporijya nükleer güç santrali.
Bu santral bir zamanlar Avrupa'daki diğer tüm nükleer santrallerden daha fazla elektrik üretiyordu. Santral işgalin ilk haftalarında Rus güçlerinin eline geçti ve Rusya o zamandan beri altı reaktörü kontrol altında tutuyor. Santral, her iki tarafın da diğerini suçladığı tekrarlanan saldırılara maruz kaldı.
Bombalar ve radyasyon tehlikesi Zaporijya'daki aileleri endişelendiriyor. Şehirdeki çocukların çoğu da okuldaki bir sınıfın içini bile henüz görmedi. Dört yıldan uzun bir süredir, önce COVID-19 salgını sırasında yüz yüze derslere ara veren okullar, Şubat 2022'de savaş başladıktan sonra da derslere internet üzerinden devam etti.
Füzeler ve bombalar her gün düşmeye devam ederken Zaporijya, geleceği için bir yeraltı okul sistemi oluşturmak amacıyla büyük bir inşaat girişimi başlattı.
Radyasyona ve bombaya dayanıklı tasarlanan ve 12 bin öğrenciye eğitim verebilecek 10 kadar yeraltı okulunun inşaatına başlandı. Yetkililer daha sonra hastane sistemine geçileceğini söylüyor.
Katerina Rijko’nun çocukları 88 numaralı okula giden üçüncü nesil. Rijko, günlük bombaların radyasyondan daha somut bir korku olduğunu söyledi. Katerina Rijko’nun annesinin gittiği Sovyet döneminden kalma okulun ana binası tertemiz ama sınıflar boş. Okulun yeraltı versiyonu neredeyse tamamlanmış durumda. Rijko, çocuklarını oraya göndermekte tereddüt etmeyeceğini belirtti. Yaklaşık dört yıl süren online eğitim hem çocuklar hem de ebeveynler üzerinde olumsuz etkiler yaratmış durumda.
Rijko, “Sınıf arkadaşları bile birbirini tanımıyor ama eğitim almanın ve ekran başında olmamanın tek güvenli yolu bu” dedi.
“Nükleer gölge”
Rusya'nın Şubat 2022'deki geniş çaplı işgalinden birkaç gün sonra Zaporijya'nın 300 bin sakini, kendilerini ön saflarda buldu. Kiev ya da Harkiv gibi büyük Ukrayna şehirlerinin aksine, Zaporijya’da bomba sığınağı olarak kullanılabilecek bir metro sistemi yoktu. Çok az okulda öğrencilerin daha güvenli bir şekilde derslere katılabileceği bodrum katları bulunuyordu.
Birçok bölge sakini burayı terk etti, bazıları ise geri döndü. Ancak aynı adı taşıyan bölgenin başkenti Zaporijya'nın müstakil evleri ve Sovyet tarzı apartman blokları, Mariupol, Melitopol ve Berdyansk şehirleri gibi Rus güçleri tarafından ele geçirilen bölgelerden kaçan Ukraynalılarla hızla doldu.
Salgın sonrası sınıflara dönüşün beklendiği Eylül 2022'de yeni eğitim yılı başladığında okullar bomboştu. Pencereler bomba şok dalgalarından korunmak için kapatılmış, çimler bakımsız bırakılmıştı. 50 kilometre ötedeki nükleer reaktör, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ve Rus hükümeti arasındaki yoğun müzakerelerin ardından soğuk kapatmaya girdi.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu o zamandan bu yana sahada bir avuç personeli dönüşümlü olarak görevlendirmiş durumda. Reaktörün çalıştığı ancak güç üretmediği soğuk kapatma durumunda bile riskler bulunuyor. Asıl tehlike, sürekli Rus bombardımanı altında bulunan Ukrayna kontrolündeki bölgeden gelen dış elektrik kaynağının, jeneratörlerin kaldırabileceğinden daha uzun bir süre kesilmesi.
Erimeyi önleyen su pompaları, radyasyon monitörleri ve diğer temel güvenlik sistemlerini çalışır durumda tutmak için nükleer santralin elektriğe ihtiyacı var.
Associated Press'in kısa bir süre önce nükleer santrale en yakın Ukrayna kontrolündeki bölgeye yaptığı bir gezi sırasında hava kararırken havadan atılan iki bomba birkaç dakika içinde elektrik altyapısını vurmuştu.
Rusya, Ukrayna'nın elektrik şebekesini defalarca vurdu ve bu saldırılar bu yıl daha da yoğunlaştı. Sürekli tehlikenin altını çizen acil durum çalışanları yangını söndürmeye çalışırken nükleer santrale giden elektrik üç gün boyunca bir kez daha kesildi. Nükleer Enerji Ajansı'na göre bu yıl en az yedinci kez santralin elektriği ya tek bir elektrik hattına ya da jeneratör gücüne düştü.
Londra'daki Kraliyet Birleşik Hizmetler Enstitüsü'nde nükleer politika araştırmacısı olan Darya Dolzikova, “Nükleer enerji santralleri, şebekeyle bağlantılarının kesilmesi amaçlanarak hazırlanmış tesisler değildir. Bunun için tasarlanmamışlardır. Ayrıca bu kadar uzun süre soğukta çalışmak üzere de tasarlanmamışlardır” dedi.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, Rusya'yı nükleer santralleri kasıtlı olarak hedef almakla suçluyor. 1986 yılında Ukrayna'nın kuzey sınırında, Zaporijya'dan yaklaşık 900 kilometre uzaklıktaki Çernobil'de meydana gelen erime, kaza bölgesinden uzakta yaşayan Ukraynalı çocuklar arasında tiroid hastalığı oranlarını arttırmış ve radyasyon Kuzey Yarımküre'nin büyük bölümüne yayılmadan önce yakın çevreyi kirletmişti. Bugün, Çernobil’in etrafındaki alan, hizmet dışı bırakılan sahayı güvende tutmak için gereken teknik personel haricinde girişe “yasak bölge” olarak duruyor.
Rus güçleri işgalin ilk günlerinde Çernobil'in kontrolünü ele geçirmiş ancak Ukrayna güçleri tarafından geri püskürtülmüştü.
Uzmanlar, Zaporijya santralinin Çernobil'den daha güvenli ve modern bir tasarıma sahip olduğunu ve büyük ölçekli bir erime tehlikesinin aynı olmadığını söylüyor. Ancak bu, riski sıfıra indirmiyor. Rusya’nın savaş bittikten sonra bile tehditkâr bir komşu olmaya devam edeceği öngörüsünde bulunuluyor.
Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Çalışmaları Merkezi'nden araştırmacı Sam Lair, başka yerlerde “aşırı” olarak görülebilecek bir yatırımın Ukrayna için daha anlaşılabilir olduğunu düşünüyor.
Lair, “Orada Ruslar’ın konvansiyonel hava ve füze saldırısı altındalar ve bu saldırıların sadece askeri hedeflere yönelik olmadığı konusunda deneyimleri var. Onların yerinde olsaydım ben de onları inşa ederdim” dedi.
Buna ek olarak, Zaporijya bölgesi radyasyon sızıntısı durumunda kullanılmak üzere Avrupa Birliği'nden 5,5 milyon iyot hapını hibe olarak aldı.
Savaşın başlamasından bu yana Rusya, doğrudan tehditlerde bulunmadan nükleer silah stoku bulunduğunu defalarca ima etti. Eylül ayında Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Rusya'nın nükleer silah sahibi bir ülke tarafından desteklenen herhangi bir saldırıyı ortak bir saldırı olarak değerlendireceğini söyledi ve “egemenliğe kritik bir tehdit” oluşturan herhangi bir saldırıya nükleer silahlarla karşılık verebileceğini vurguladı.
Ukraynalı yetkililer, Rusya'nın Çernobil ve Zaporijya nükleer santrallerine yönelik saldırılarının sadece bir başlangıç olabileceğinden endişe ediyor. Zelenski, Eylül ayı sonunda BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Rusya'nın Ukrayna'nın elektriğinin büyük bir bölümünü üreten daha fazla nükleer santrale saldırı hazırlığında olduğu uyarısında bulunmuştu.
Zelenski, “Rusya nükleer santrallerimizden birinde nükleer bir felakete neden olursa radyasyon devlet sınırlarına saygı göstermeyecektir” demişti.
Gelecek için yeraltında eğitim
Yeraltında bir okul sistemi inşa etmenin maliyeti çok yüksek. Sadece 71 numaralı okulun yeraltı versiyonunun bütçesi 112 milyon grivnadan (2,7 milyon dolar) fazla. Uluslararası bağışçılar bunun büyük bir kısmını karşılıyor. Ulusal ve yerel hükümetler bunu ordunun finansmanıyla eşit bir öncelik haline getirdi.
Zaporijya bölge başkanı Ivan Fedorov, “Herkes ordunun güçlendirilmesi ve yardım edilmesinin 1 numaralı öncelik olduğunu anlıyor ama yeni nesil Ukraynalılar’ı kaybedersek kimin için savaşacağız?” dedi.
71 numaralı okulda okuyan 15 yaşındaki Daria Onçeva, yeraltı sınıflarını dört gözle bekliyor ve bunun tek nedeni nihayet okul arkadaşlarıyla aynı yerde olacak olması değil. Oncheva, okulda olmanın evde oturmaktan daha güvenli olduğunu düşünüyor.
Şehrin karşısındaki 88 numaralı okul daha da ileride. Okulda odalar kazılmış ve ilk radyasyon saldırısını engelleyecek kadar kalın betonla kaplanmış durumda. Projeyi yürüten müteahhit aynı zamanda Ukrayna ordusu için de hendekler kazıyor. Tamamlandığında okul, müstakil evlerinde küçük bahçeleri bulunan ancak bodrumları olmayan mahalle için de birincil bomba sığınağı olacak.
İyimser bir takvime göre okul Aralık ayına kadar çocuklar için hazır olacak. Okulda toplam 400 ton metalden oluşan üç kat inşaat demiri ve 3 bin 100 metreküp güçlendirilmiş beton kullanıldı. Binanın üzeri yaklaşık bir metre toprakla örtülecek, bir futbol sahası ve oyun alanı ile gizlenecek.
Okulda bir hava filtreleme sistemi, iki ayrı elektrik hattı, ekstra gıda ve su kaynakları da dahil olmak üzere üç gün boyunca bağımsız olarak çalışabilme özelliği bulunacak.
Forum