Fransa’nın başkenti Paris’te 10-11 Şubat’ta düzenlenen Yapay Zeka Eylem Zirvesi, yılın en önemli buluşmalarından biriydi. Dünya liderleri, sektör devleriyle bir araya gelerek “yapay zekanın” ve aslında dünyanın geleceğini tartıştı.
Zirvede, “Yapay zeka konusu yanlış ellere geçerse tehlike doğar mı? İş dünyası ve meslekler nasıl değişecek? Makinalar insanın yerini alır mı? Güvenlik ve denetim sorunları çözülebilecek mi?” gibi sorulara yanıt arandı.
Paris’teki zirvenin ikinci gününde liderler oturumunda, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Hindistan Başbakanı Nerandra Modi ile birlikte söz alan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, “enerji ve yapay zeka ilişkisi” üzerine bir konuşma yaptı.
Birol, yapay zeka (AI) konusunda daha yolun başında olunduğunu belirterek, “Şu ana kadar gördüklerimiz göreceklerimizin çok ufak bir kısmı” dedi. “Enerji yoksa yapay zeka da yok” uyarısı yapan Birol’un Türkiye’ye de bir mesajı vardı: “Bu yarışta Türkiye’nin geride kalma lüksü yok.”
Fatih Birol, yapay zeka zirvesinin ikinci gününde, başkanlığını yaptığı Paris’teki Uluslararası Enerji Ajansı’nda (IEA) VOA Türkçe’nin sorularını yanıtladı.
VOA Türkçe: Paris Yapay Zeka Eylem Zirvesi önemliydi. İki gün boyunca zirvede neler tartışıldı? Sizin gözünüzle anlatabilir misiniz?
Fatih Birol: Bana göre dünyada yapılan en önemli zirvelerden bir tanesiydi. 50’nin üzerinde devlet başkanı, dünyanın en önemli yazılımlarını yapan teknoloji devleri, ABD, Çin, Hindistan, Avusturalyalı liderler ve şirketlerin en tepe yöneticileri ve uluslararası örgütlerin temsilcileri katıldı.
VOA Türkçe: Zirvede öne çıkan detaylar neler?
Fatih Birol: Birincisi devlet başkanlarının ve toplantıya katılanların çoğu, “Yapay zeka insanlığın hayrına mı olacak, yoksa yanlış ellere geçerse bir tehlike haline gelebilir mi?” sorusunu tartıştı. İkincisi, insanlar bu yapay zekanın sadece belli ülkelerde, belli kişilerin elinde olmasının riskli bir şey olduğunu düşünüyor. Üçüncüsü yapay zekanın aynı zamanda dünya ekonomisini, üretimi, sanayi sektörünü hızlı bir şekilde geliştirebileceğini ve insanlığa çağ atlatabileceğini düşünüyorlar. Son olarak, bütün bu yapay zekaların olabilmesi için büyük veri merkezlerinin olması gerekiyor. Veri merkezlerinin çalışması için de tek şart enerjinin olması lazım. Eğer enerji yoksa yapay zeka da yok. Bu çok önemli. Benim dün gece Elysee’deki ve bu sabah Grand Palais’deki konuşmam tamamıyla bu konu üzerineydi.
“Yeni çağ, elektrik çağı”
VOA Türkçe: Enerji gerçekten önemli. Bir cihazın fişini çektiğinizde kapasitesi ne kadar yüksek olursa olsun, bitti… Bu yeni enerji talebi sorununu nasıl çözmeyi düşünüyorlar?
Fatih Birol: Yapay zekayı günlük hayatta kullanıyoruz, daha da kullanacağız. Şimdi henüz yolun başındayız. Bu konu bütün denklemleri değiştirecek. Yapay zekanın olması için büyük veri merkezlerine ihtiyaç var. Orta ölçekli bir veri merkezi, tek başına 100 bin kişilik bir şehir kadar elektrik kullanıyor. Ve şu anda dünyada binlerce veri merkezi inşa ediliyor. Onun için çok fazla elektriğe ihtiyaç var. Elektriğin de kesintisiz elektrik olması gerekiyor. Dünya kömür çağından sonra petrol ve doğal gaz çağına girmişti. Ama yeni çağ elektrik çağı, elektrik çok hızlı bir şekilde büyüyecek. Bunun en önemli itici güçlerinden bir tanesi de yapay zeka için veri merkezlerine elektrik sağlamak olacak. Bence en önemli konu bu. Bu da yeni denklemler, nükleer enerji gibi konularda yeni sayfalar açmaya devam ediyor.
“Veri merkezleri mantar gibi her yerde bitecek”
VOA Türkçe: ABD 500 milyar dolar, AB 200 milyar Euro, Fransa 109 milyar Euroluk yatırımlardan söz etti. Ne kadar enerji yatırımına ihtiyaç var?
Fatih Birol: Sadece önümüzdeki beş yıl içindeki ilave elektrik talebi dünyada şu anda Amerika ve Japonya’nın kullandığı toplam elektriğe eşit. ABD ve Japonya’nın önümüzdeki beş yılda kullanacağı elektrik kadar ilave elektrik talebi gelecek. Bunun da nedeni, veri merkezlerinin dünyaya açılması. Hani deriz ya Türkçede, “mantar gibi her yerde bitecekler”. Veri merkezleri olmadan yapay zeka olmuyor. Veri merkezleri için de elektriğe ihtiyacımız var.
VOA Türkçe: Etik tartışmalar, düzenlemeler… ABD ve İngiltere etik bildirgesine imza atmadı. Bu zirvede bir “yapay zeka rekabet cephesi” oluştu mu sizce? ABD ve İngiltere bir yanda, Çin, Hindistan ve AB diğer yanda.
Fatih Birol: Yapay zeka, herkesin önemini yavaş yavaş kavradığı ve kavradıkça da ekonomilerini, politikalarını ona göre yönlendirdiği yeni bir alan. Ve ülkeler arasında, bu konuda çok ciddi bir rekabet var. ABD, Avrupa, Çin, Hindistan çok hızlı bir şekilde geliyor. Ortadoğu ülkeleri, Suudi Arabistan ve diğerleri geliyor. Herkes bu konuda önde olmak istiyor. Şu andaki tabloya baktığımızda ABD ve Çin’in önde olduğunu görüyoruz. Avrupa ve Hindistan onları biraz mesafeyle takip ediyor. Ama çok ciddi bir yarış var ülkeler arasında. Bunu söylemek mümkün. Yapay zekayı kimin kontrol edeceği de 21. yüzyıla damga vuracak bir gelişme olacak. Daha yolun başındayız. Şu ana kadar gördüklerimiz göreceklerimizin çok ufak bir kısmı. Yapay zeka, günlük hayatımızı değiştirecek, dünyaya bakışımız, ekonomiye bakışımızı değiştirecek. Ama bütün bunların olması için de enerjiye ihtiyaç var.
VOA Türkçe: Peki nasıl bir enerji bu dev talebi karşılayabilir?
Fatih Birol: Nükleer burada önemli çünkü yapay zekada 7 gün 24 saat elektriğe ihtiyacınız var. Yani kesintiyi kabul etmiyor bu sistem. Bununla birlikte yeni başka enerji türleri mesela jeotermal enerji gündeme geliyor, diğer enerji türleri de mutlaka kullanılacak. Ama ABD’deki Microsoft’lar, Google’lar, Meta’lar, yapacakları data merkezleri için elektriği 10 yıl 15 yıl önceden şimdiden peşin para verip alıyorlar.
VOA Türkçe: Sizin kuracağınız “Yapay Zeka Enerji Gözlemevi” nasıl bir çalışma modeli oluşturacak?
Fatih Birol: Yapay zeka yeni, yapay zeka-enerji ilişkisi çok daha yeni. Yani insanlar ne kadar ilave elektrik ihtiyacı olacak bu konuda muazzam bir soru işareti var. Biz dünyadaki tüm örnekleri inceleyerek, hangi data merkezinin ne kadar elektrik ihtiyacı var, bunların hepsini bir Gözlemevi’nde, bunların hepsini dünyaya açıklayacağız. Dünyanın her yerinde insanlar evinden, iş yerinden girip hangi data merkezi ne kadar elektrik kullanıyor, bunu görebilecekler.
Yapay zeka korkusu ve etik kaygılar
VOA Türkçe: Çok baş döndürücü gelişmeler ama bu gelişmeler karşısında etik kaygılar var. Öncelikle bir etik tartışma yaşanıyor. Yapay zekanın önü açılmalı mı yoksa son derece dikkatli kurallar mı konmalı?
Fatih Birol: Bence yapay zekanın önünü açmak son derece önemli insanlık açısından. Ama bunu hiçbir regülasyona tabi olmadan tamamıyla başı boş bırakmak da doğru değil. Belli düzenlemelerin yapılması gerekir. Ama düzenlemelerin de gelişmeleri kesintiye uğratmayacak şeklide yapılması gerekir.
VOA Türkçe: İnsanlar korkuyor. Milyonlarca işsiz olacak, makinalar işimizi elimizden alacak. Sizce bu korkular yerinde mi? Hani hep korktu insanlık, buhar bulununca korktu, televizyon bulununca korktu, internet bulununca başka bir korku geldi. Şimdi nasıl bir korku var?
Fatih Birol: Davos’ta da bu soru vardı. “Acaba yapay zeka, insan zekasının yerini alıp, insan zekası tamamıyla atıl bir duruma mı gelecek” diye bir korku var. Ben bu korku tamamen yersiz diyemem. Kaygılar var. Ama bence yapay zekanın önünü açmak ama bunu yaparken de onun yaratacağı bazı sakıncalar için de şimdiden tedbir almak lazım.
VOA Türkçe: Bu da politikacıların işi. Peki son soru, Türkiye bu tartışmalarda nerede?
Fatih Birol: Zirvede Türkiye’den birilerini göremedim. Ama Türkiye için, bizim ekonomimiz de hızlı bir şekilde gelişiyor, sanayimiz büyüyor. Türkiye’nin de yapay zeka konusunda fazla vakit geçirmeden, ciddi büyük adımı atması gerekiyor. Çünkü büyük bir nüfusumuz var, ekonomimiz büyük. O bakımdan yapay zeka yarışında Türkiye’nin geride kalma lüksü yok.
VOA Türkçe: Neler yapması gerekiyor? Mesela ilk adım ne olmalı?
Fatih Birol: Bence şu an bazı sanayi kuruluşlarında bazı adımlar atılıyor. Bu adımların daha da güçlendirilmesi gerekir. Ve tabii, hala yapılmadıysa hükümet, sanayi, akademi, sivil toplum, hep beraber bir strateji oluşturmakta, geç kalmadan hızla “Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ni” yapmakta fayda var.
Fatih Birol kimdir?
Türk ekonomist ve enerji uzmanı Fatih Birol 1958’de Ankara’da doğdu. 1 Eylül 2015'ten bu yana Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) İcra Direktörü olarak görev yapıyor. Birol, Dünya Ekonomik Forumu (Davos) Enerji Danışma Konseyi'nin de başkanı. Birol, 2017'de Financial Times tarafından “Yılın Enerji Kişisi” seçildi.
Time dergisinin 2021'de dünyanın en etkili 100 kişisi arasında sıraladığı Birol, Forbes dergisi tarafından “küresel enerji dünyasının en etkili isimlerinden biri” seçildi.
Forum