New York’ta görülen Halkbank davasının bir üst mahkemeye taşınma talebi, mahkemenin yargıcı tarafından sert bir dille reddedildi.
New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’ndeki davada Halkbank, “özel ve ayrıcalıklı” yargılanma talebi reddedilince bir üst mahkemeye başvurmuş ve bu mahkeme kararını verinceye kadar tüm yargı sürecinin durdurulmasını istemişti. Bu talebi reddeden Yargıç Berman, “Halkbank ya mahkemeye çıkar ya da bunun sonuçlarına katlanır” dedi.
New York Güney Bölgesi Savcılığı, İran’a yönelik ABD yaptırımlarının delinmesi davasında yargılanan Halkbank’ın özel ve ayrıcalıklı yargılanma talebini reddetmişti. Bunun üzerine Halkbank, 17 Aralık günü bir üst mahkeme olan New York İkinci Bölge Federal Mahkemesi’ne yaptığı başvuruda, bu ret kararının durdurulmasını istemişti. Halkbank, istinaf mahkemesi kararını açıklayana kadar da tüm yargı sürecinin durdurulmasını talep etmişti.
Halkbank’ın 17 Aralık’taki talebi, buna 23 Aralık’ta verilen yanıt ve savcılığın 19 Aralık’ta bu talebe itirazı dahil olmak üzere kayıtları inceleyen mahkeme, Halkbank’ın talebini reddetti. Mahkeme kararında “Halkbank’ın bölge mahkemesindeki süreçten kaçma ve geciktirme çabalarını reddetmektedir. Halkbank’ın iki makul seçeneği var. Ya meşru savunma yapmak üzere ABD mahkemesine çıkar ya da duruşmaya katılmayı reddederek bunun riskleriye karşı karşıya kalır” ifadeleri kullanıldı.
Kararda, cezai davalarda özel duruşmalara izin verilmesi gibi bir uygulamanın yapıldığına ilişkin bir kanıtın olmadığı, bu nedenle de Halkbank’ın bu talebinde sonuca ulaşmasının olası olmadığı belirtildi. Halkbank’ın ön duruşmaya katılması yönünde verilen iki mahkeme kararını ihlal ettiği, Halkbank’ın mahkemenin yetki alanına ilişkin yaptığı itirazı da ancak ön duruşmaya katılmasının ardından değerlendirebileceğini net şekilde ifade ettiği hatırlatıldı.
Mahkeme kararında, “Sürecin durdurulmasına yönelik bir karar, Halkbank’ın İran’a yönelik ABD yaptırımlarından kaçınmasını amaçlayan 20 milyar dolarlık komploda kolaylaştırıcı bir rol üstlendiği iddialarına ilişkin hızlı bir şekilde hüküm verilmesini engelleyecektir” denildi.
ABD’nin son iki yıl içinde Halkbank ve onu temsil eden King & Spalding hukuk firmasıyla uzlaşmaya varmak üzere pazarlık yaptığı, bankayla ilgili iddianamenin, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin diğer üst düzey yetkililerinin müdahaleleri ve Türkiye adına New York ve Washington’da bir yılı aşkın bir süredir sürdürülen lobi çabalarının ardından açıklandığı” vurgulandı.
Yargıç, Halkbank’ın dava sürecinin Türk ekonomisine zarar vereceği yönündeki tezine de karşı çıktı. “Olası herhangi bir ekonomik zararın hafifletilmesi Halkbank’ın hakkındaki suçlamalara hızlı bir şekilde yanıt vermesiyle sağlanabilir” dedi.
Davanın yargıcı Richard Berman, daha önce verdiği kararda ön duruşmanın 10 Şubat’ta yapılmasına hükmetmişti.
Mahkeme en son açıkladığı kararda, istinaf mahkemesindeki olası süreci de göz önünde bulundurarak duruşma takvimini değiştirdiğini belirtti. Buna göre, ön duruşmanın 25 Şubat’ta yapılması, savcılığın evrakını 21 Ocak, Halkbank’ın da itirazını 4 Şubat’a kadar iletmesi öngörülüyor.