Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Orta Doğu'da giderek tırmanan kriz için toplandı. Toplantının ilk bölümünde yüzüncü gününe yaklaşan Gazze krizi, ikinci bölümünde de ABD ile İngiltere’nin, İran destekli Husilerin askeri hedeflerine karşı Yemen’e düzenlediği son saldırılar ele alındı.
BM Güvenlik Konseyi’nin kritik toplantısı, 7 Ekim’den beri devam eden saldırılarda yaşamını yitiren Filistinli sayısının 24 bine, yaralı sayısının da 60 bine yükseldiği, Batı Şeria’da yerleşimci sorunun giderek tırmandığı, İsrail-Lübnan sınırındaki çatışmaların arttığı, bölgede gerilim ve tehditlerin yükseldiği bir dönemde gerçekleşti.
“Gazze'nin kuzeyinde tam anlamıyla dehşet sahneleri yaşanıyor”
BM’nin İnsani Yardım’dan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths ile, İnsan Haklarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Ilze Brands Kehris, Gazze’deki son durumla ilgili 15 üyeli konseye bilgi verdi.
BM Genel Sekreter Yardımcısı Griffiths, özellikle Gazze’nin kuzeyinde tam anlamıyla dehşet sahnelerinin yaşandığı, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere binlerce kişinin öldüğü ve yaralandığı askeri operasyonların acımasızca sürdüğünü, nüfusun yüzde 85'ini oluşturan 1,9 milyon sivilin, zorla yerinden edildiğini, yiyecek ve suyun tükendiğini ve kıtlık riskinin de gün geçtikçe artığını söyledi.
Griffiths, ”Gazze’de sağlık sistemi tamamen çöktü. Kış, hayatta kalma mücadelesini daha da şiddetlendirdi. 134 BM tesisi vuruldu, en az 148 BM personeli öldürüldü. Gazze'de güvenli bir yer artık yok. Gazze’de insan onuruyla yaşamak, insani yardım sağlamak neredeyse imkansız bir hale geldi. Han Yunus da dahil orta bölgelere yardım etmek için erişimimiz büyük ölçüde yok. 7 Ekim'den bu yana, Hamas’ın şiddeti ve bin 200 İsrail vatandaşını katletmesi vicdanımızda bir lekedir. Tüm rehinelere insani muamele yapılması ve derhal serbest bırakılması çağrımı yineliyorum. Harekete geçmezsek bu, insanlığımız üzerinde silinmez bir leke olarak kalacak” dedi.
“İnsanların zorla yerinden edilmesi savaş suçu sayılabilir”
BM İnsan Haklarından Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Kehris, Filistin’de insanların zorla yerlerinden edilmesinin savaş suçu sayılabileceğini vurguladı.
Kehris, bu tür zorunlu tahliyelerin, zorla nakil ve savaş suçu anlamına gelebileceğini belirterek “İsrail, Gazze’de sivillere sözde barınaklara gitmesi çağrısı yaptı. Bu çağrısına rağmen İsrail, askeri operasyonlarında barınaklardaki sivilleri vurdu. Doğu Kudüs de dahil olmak üzere Batı Şeria'da İsrailli yerleşimciler ve İsrailli güvenlik personeli tarafından uygulanan şiddet olaylarında dramatik bir artış kaydedildi. İsrail’de yönetimdeki bazı kişiler Filistinlilerin, yaşadıkları topraklardan bazı ülkelere göç etmesini talep etti. Bu tür açıklamalar, Filistinlilerin kasıtlı olarak Gazze'den çıkartılarak bir daha geri dönemeyecekleri yönündeki korkuları da güçlendirdi” dedi.
Kehris, Batı Şeria’da yaşanan şiddetin onlarca yıldır devam eden insan hakları ihlalleri bağlamında ortaya çıktığını kaydederek “Krize kalıcı bir çözüm bulmak için, 7 Ekim'den bu yana işlenen insan hakları ihlallerin hesabı verilmeli. Adaletin sağlanması için hem Filistinlilerin hem de İsraillilerin haklarına saygı gösterilmesi, korunması, kalıcı bir barışın inşası için asıl ve tek olan temel amaç olmalıdır. Gazze’de acil ateşkes sağlanması, Hamas’ın elindeki rehineleri koşulsuz serbest bırakması kalıcı bir çözüm için önemli adımlar olabilir” dedi.
“Kızıldeniz ve Yemen’deki son gelişmeler milyonlar etkilenebilir”
BM Güvenlik Konseyi toplantısının gündeminin ikinci bölümünde Kızıldeniz ve Yemen’de giderek tırmanan krizle ilgili BM Siyasi ve Barış Operasyonları Dairesi Genel Sekreter Yardımcısı (DDPA) Khaled Khiari, konsey üyelerine brifing verdi.
Khiari, Orta Doğu’da giderek daha geniş bir bölgenin güvenliğinin risk altında olduğunu, Yemen ve Kızıldeniz'deki şiddetin ciddi siyasi, güvenlik, ekonomik ve insani yansımalar yaratma riski taşıdığını söyledi. Yemen’deki durumun oldukça kırılgan olduğunu belirten Khiari, "Ülkedeki son insani gelişmeler oldukça kırılgan bir halde. Yemen'deki savaşı sona erdirmek ve siyasi bir çözüme ulaşma yönündeki ilerleme, son yaşanan gerilimler, kırılganlıklar sonrasında çok büyük zarar görebilir. Yemen halkı daha da sıcak bir çatışmayla karşı karşıya kalabilir” dedi.
Khiari, Kızıldeniz'deki son gelişmeler sonrasında bölgesel gerilimleri daha da artırma riskinin endişe verici bir şekilde arttığını belirterek “Husilerin saldırıları, dünkü olaylar, potansiyel olarak Yemen'deki, bölgedeki ve küresel çapta milyonları etkileyebilecek tehlikeli bir tırmanma rotasında olduğunu gösteriyor. Tüm taraflar gerilimin daha fazla artmasını önlemek, itidalli olmak için ellerinden geleni yapmalı. BM Güvenlik Konseyi gerilimi daha fazla önlemek için çabalarını sürdürmeli” dedi.
ABD:”Meşru müdafaa hakkımızı kullandık”
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Thomas-Greenfield, Yemen'deki Husi hedeflerine yönelik saldırıların, Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ndeki ticari gemilere karşı düzenlenen pervasız saldırıları bozmak için gerekli ve orantılı olarak yapıldığını söyledi.
Thomas-Greenfield, Husilere karşı düzenlenen operasyonların uluslararası hukuka uygun olduğunu belirterek “ABD meşru müdafaa hakkını kullandı. Geçtiğimiz Kasım ayından bu yana Husiler tehditleriyle iki bindenden fazla gemiye saldırdı, gemilerin yönünü değiştirdi. 20'den fazla ülkenin denizcileri rehin alındı. Dünkü saldırıyı ABD, diğer ülkelerle birlikte meşru müdafaa amacıyla yaptı. Biz, bölgede daha fazla çatışma istemiyoruz. Amacımız basit, Kızıldeniz’de gemi dolaşımını serbestleştirmek, gerilimi azaltmak ve istikrarı yeniden sağlamak istiyoruz” dedi.
Rusya: “İngiltere ve ABD’nin saldırısı BM Şartı ihlali”
Rusya BM Daimi Temsilcisi Vasili Nebenzia, ABD ve İngiltere’nin Yemen’de Husilere yönelik saldırıları meşru müdafaa olarak değil BM şartının ihlali olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Nebenzia, ”Sözde uluslararası koalisyon saldırısında, uçak ve gemilerden birden fazla şehirdeki havalimanlarını ve diğer altyapılar bombalandı. Bu saldırılar Yemen'e ve halkına yönelik saldırılar olarak gerçekleşti. Aynı yıkım Gazze'de yapıldı, savaş şimdi Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ne yayıldı. ABD ve İngiltere'nin bu saldırılar BM Şartı'nı ihlal ediyor” dedi.
Forum