Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) eski eş başkanı Selahattin Demirtaş, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilen Abdullah Zeydan’a yargı müdahalesi üzerine açıklama yaptı.
Zeydan’ın 2022 yılında iade edilen memnu haklarının, Adalet Bakanlığı’nın başvurusuyla, seçime iki gün kala iptal edildiği duyuruldu. Bu gelişme üzerine, Van İl Seçim Kurulu, mazbatayı, seçimi aldığı yüzde 27,15'lik oy oranıyla ikinci bitiren AK Partili Abdulahat Arvas'a verdi. DEM Partili Abdullah Zeydan ise Van'da oyların yüzde 55,48'ini almıştı.
HDP’nin eski genel başkanı Selahattin Demirtaş da tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nden Van’da yaşananlar üzerine bir açıklama gönderdi.
Açıklamasında, “Biz tüm hukuksuzluklara rağmen diyaloğun, barışın önünü açmaya çalışırken birileri ısrarla provokasyon peşinde koşmaktadır” diyen Demirtaş, “Buradan sizler aracılığıyla Sayın Cumhurbaşkanı'na seslenmek istiyorum. Seçim gecesi halkın iradesine saygı duyacağınızı ve mesajı aldığınızı belirtmiştiniz. Van'da yaşananlar sizin bu mesajlarınızla uyumlu değil maalesef. Halkın iradesine saygı duymak bu şekilde olmaz. Bunu halk da Hak da kabul etmez. Bu gidişata daha en başından dur demenizi bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Demirtaş dayanışma çağrısı yaptığı açıklamasında, “Van halkı başta olmak üzere tüm halkımızı, demokrasi yanlısı tüm güçleri, siyasi partileri bu hukuksuzluğa karşı durmaya çağırıyoruz. Zaman gerilim, çatışma zamanı değil, barışı inşa etme zamanıdır. Tüm siyasetçiler ve ülkeyi yönetenler Kürt halkının bu sesini duymalıdır. Halkımız, baskılara karşı sonuna kadar iradesine sahip çıkacaktır” dedi.
Memnu, diğer bir deyişle yasaklanmış haklar, kişinin ceza mahkumiyeti nedeniyle, ceza kanununun dışındaki kanunlar gerekçesiyle mahrum edildiği hakları anlamına geliyor. Seçimi kazanan Abdullah Zeydan, memnu hakların iadesinin iptal edilmesiyle siyasi yasaklı konumuna düşüyor. Zeydan'ın başkanlığı hakkında son kararı Yüksek Seçim Kurulu verecek.
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada Zeydan’ın, tüm hukuki prosedürlerini tamamlayarak Yüksek Seçim Kurulu’na başvurduğu ve adaylığının yapılan incelemelerin ardından YSK tarafından kabul edildiğine dikkat çekildi. Açıklamada, 29 Mart 2024 Cuma günü mesai bitimine beş dakika kala, Adalet Bakanlığı idari bir karar ve yazıyla, Zeydan’ın 2022 yılında iade edilen memnu haklarına itiraz ettiği belirtildi.
Bu başvuru üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kesinleşmiş memnu hak kararını veren mahkemeye yeniden başvurduğu ifade edilen açıklamada, şu bilgilere yer verildi: “Mahkeme aynı gün kesinleşmiş memnu hak kararını geri almış ve memnu hak talebini reddetmiştir. Karar henüz kesinleşmeden, yani itiraz ve temyiz hakkı kullanılmadan hemen YSK'ya bildirimde bulunmuştur.”
DEM Parti açıklamada, seçim sonuçlarına saygı gösterilmesini isteyerek “Belediye Eş Başkanımız Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının iadesini kabul kararını veren aynı mahkeme, aldığı kararı çiğnemiş ve hukuk güvenliği hakkını yok etmiştir. Bu girişim halk iradesini yok sayan bir anlayışın ürünüdür. Abdullah Zeydan, Van halkının Büyükşehir Belediye Eş Başkanıdır. Herkesi bu gerçeğe saygı duymaya davet ediyoruz. Alınan bu yanlış karardan derhal geri dönülmelidir. Van halkının iradesini hiçe sayan bu girişim hukuk dışıdır. Bu girişime karşı bütün demokratik kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz.”
DEM Parti ayrıca bugün Yüskek Seçim kurulu önünde basın açıklaması yapacağını bildirdi ve “Eş Genel Başkanlarımız Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan ile MYK üyelerimiz, milletvekillerimiz bugün (2 Nisan Salı) saat 16.00'da Van'da yapılan seçim darbesine ilişkin YSK önünde basın açıklaması yapacaktır” dedi.
Karara tepkiler büyüyor
Van’daki seçimi kazanan DEM Parti adayı Abdullah Zeydan’ın “seçilme hakkını” da kapsayan memnu haklarının, Adalet Bakanlığı’nın başvurusuyla, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iptal edilmesi kararına tepkiler büyüyor.
Karara ilk tepki, Diyarbakır Barosu’ndan geldi. Baro Başkanı Nahit Eren, kararın seçime müdahale olduğunu belirterek “Yargı aracı kılınarak seçme ve seçilme hakkına müdahale girişimini kabul etmiyoruz. Van halkının iradesine saygı gösterin. Abdullah Zeydan’ın bir yıl önce almış olduğu memnu hakların iadesi kararının seçimden bir gün önce hukuksuzca kaldırılması planlı bir müdahaledir” dedi.
Kararla ilgili VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Eren, kararın hukuksuz olduğunu söyledi. Bunun seçim sonuçlarına müdahale olduğunu savunan Eren, “Mahkeme, kendi aldığı kesinleşmiş iade kararını kaldırıyor. Gerekçe neymiş, ‘savcı itiraz etmemiş’. O zaman kararı tebliğ ederek Yargıtay’a göndermesi lazım, bunu da yapmıyor. Hemen iptal edip seçime iki gün kala adli sicil kaydına işletiyor” diye konuştu.
Kararın ardından bir açıklama yapan Diyarbakır Barosu ise “Van halkının tercihine saygı gösterin” çağrısı yaptı.
Mahkemenin 4 Nisan 2023’te verdiği kararın, kanun yolları tüketilmeden kaldırmasının hukuka aykırı olduğunu vurgulayan Baro, şunları söyledi:
“Seçimden önceki son iş gününde başvurunun yapılması ve memnu hakların iadesi kararının aynı gün kaldırılarak adli sicil kaydına işlenmesi, seçimlerden hemen sonraki gün bir siyasi partinin tam da bu kararlar ve sebeplerle Van İl Seçim Kurulu’na itirazda bulunulması, tüm sürecin önceden kurgulandığını göstermektedir. Van İl Seçim Kurulu’ndan, seçim sonuçlarına yönelik hukuka aykırı yargı kararları üzerinden yapılmak istenilen müdahaleleri boşa çıkarmasını ve itirazı reddetmesini bekliyoruz. Aksi bir durum, demokrasiye ve seçmen iradesine açık bir müdahale sonucunu doğuracaktır.”
Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz da karara tepki gösterenler arasında, Özaraz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Yargı eli ile yurttaşın seçme ve seçilme hakkı ihlal edilerek Kürt halkının iradesine hukuksuzca müdahale edilmesi kabul edilemez. Bu hukuksuz tutumdan derhal vazgeçilerek hukuk ve demokrasiye dönüş çağrısında bulunuyorum” dedi.
CHP Genel Başkanı Özel: “Mazbata ikinci olana verilirse Erdoğan'ın balkon konuşmasında verdiği sözler hükümsüz olur”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Anka haber ajansına yaptığı değerlendirmede, Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilen Abdullah Zeydan’ın memnu haklarının geri alınması hakkında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sonrası yaptığı balkon konuşmasına atıfta bulunarak, “Seçim sonuçları hakkında yaptığı balkon konuşmasında, gerçi birinci parti olan partimizi kutlamadı ama, seçim sonuçlarına saygılı davranacağını ifade eden bir konuşma yapmıştı. Ben bu konuşmayı önemsedim. Orada öyle konuşup da sonra rakibinin üç katı kadar oy alan bir büyükşehir belediye başkanı varken ona tuzak kurup ikinci olana mazbatayı vermeye rezaletine kalkışırlarsa söylediği bütün sözler hükümsüz hale gelmiş olur. Çünkü aday zamanında başvurmuş, temyiz kağıdını almış, memnu hakların iadesi hallolmuş, aylarca kampanya yapmış. Cuma akşamı saat 16.55’te, Diyarbakır'dan gidip bir başvuruyla bunu iptal ettirmek, Van halkının iradesini hiçe saymak, ona pusu kurmaktır” dedi.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise kararı ‘AK Partinin halk iradesine tahammülsüzlüğü’ olarak yorumladı. Tanrıkulu sosyal medya hesabından paylaştığı mesajında, “Aynı örnekleri 2019 seçimlerinde Diyarbakır Bağlar ve diğer üç ilçede görmüştük. Bu kez Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı gasp etmeye çalışıyorlar. Yargı ve YSK bu hukuksuzluğa alet ve aracı olmamalıdır. Pamuk ipliğine toplumsal bakışımızı dinamitleyecek bu girişim kabul edilemez. Tüm gücümüz ile karşı duracağız” ifadelerini kullandı.
CHP lideri Özel, Van’da seçimi kazanan DEM Partili Zeydan yerine AK Partili Arvas’a mazbata verilmesi üzerine bir heyet görevlendirdi.
Heyette CHP Milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç, Sezgin Tanrıkulu ve Mahmut Tanal yer alıyor.
DEM Parti: “Bu örnek, bugüne kadar denenen antidemokratik uygulamalarda yeni bir çığır açtı”
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ise partisinin hukuken sorumluluğu olmadığını söyledi.
Basın toplantısı düzenleyen Doğan, “DEM Parti, hukuken başka türlü yorumlanabilecek ya da bir irade gaspıyla Van halkını karşı karşıya bırakabilecek herhangi bir boşluk bırakmamıştır. Herkesin bilmesini isteriz ki biz, aday belirleme sürecinde ön seçimin yanısıra özellikle titizlikle çalıştığımız konulardan biri de, işte bugün karşı karşıya kaldığımız konuydu. Elbette buna benzer girişimlerde bulunmak isteyebileceklerini tahmin ediyorduk. Ama bu karşılaştığımız örnek, bugüne kadar denenen antidemokratik yol, yöntem ve uygulamalarda hakikaten yeni bir çığır açtı. Bu denli pervasız, bu denli aleni, bu denli aşikâr, bu denli tüm ülkenin gözünün içine soka soka irade gaspıyla bir halkı karşı karşıya bırakmak ve bundan geri adım atabileceklerini zannetmek olsa olsa büyük bir yanılsama olabilir, büyük bir yanılgı olabilir” dedi.
Karardan geri dönülmesi çağrısı yapan Doğan, herkesi tepki göstermeye çağırdı. Doğan, kararın halkın iradesini hiçe sayan bir girişim olduğunu dile getirerek şunları söyledi:
“Tüm demokratik kamuoyunda bu konuda duyarlılığa, sorumluluk güçlenmeye ve dayanışmaya davet ediyorum. Biliyoruz ki bugün DEM Parti'ye yapılan yalnızca DEM Parti'yle sınırlı kalmıyor, kalmayacak. Kendilerini bu hukuksuzluğun, bu anti demokratik uygulamaların, yol ve yöntemlerin dışında kalabilecek ya da bunlardan payını almayacak zannedenlere özellikle seslenmek istiyorum: Bir ülkenin bir bölgesi bir bölgesinde ortaya çıkan böyle büyük bir irade karşısında ortaklaşmazsak, dayanışmazsak demokratik değerlerden, insan haklarından, hukuktan bahseden hiç kimsenin inandırıcılığı kalmaz bu ülkede. Tüm siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına, barolara, bu ülkede sorumlu, duyarlı yurttaş hissiyle yaşayan, bu ülkedeki demokratik değerlere önem ve anlam atfeden herkese Van halkının iradesini sahiplenmek için çağrıda bulunuyoruz.”
Bu arada AK Parti, Van İl Seçim Kuluna başvurarak mazbatanın kendi adaylarına verilmesini istedi.
“Bu sadece DEM Partinin değil herkesin sorunudur”
Yüksek Seçim Kurulu önünde açıklama yapan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan karardan vazgeçilmesi çağrısı yaptı.
Halkın iradesinin Adalet Bakanlığı eliyle gasp edildiğini savunan Bakırhan, “Hukuk hükümleri çok açıktır. Zeydan başkanımız başvurmuştur, il seçim kurulu tarafını kabul edilmiştir başvurusu. Yüksek Seçim Kurulu resmi sonuçları açıklarken de kendisini aday olarak göstermiştir, herhangi bir engel olmamıştır. 2 günlük itiraz süresi sürecinde de başta iktidar Adalet Bakanlığı olmak üzere kimse itiraz etmemiştir. Dolayısıyla YSK’nin vermiş olduğu onayla birlikte aslında adaylık süreci tamamlanmıştır” dedi.
Kararın geri alınması çağrısı yapan Bakırhan, “Yeter iki dönem kayyum atadınız, bölge halkının iradesini gasp ettiniz. Halk sizlere seçimde yanıt verdi şimdi başka bir biçimi de gasp etmek istiyorsunuz. Van'ın iradesine kesinlikle sahip çıkacağız asla Van halkının iradesini bu tür oyunlarla çarçur edilmesine izin vermeyeceğiz. Daha dün Cumhurbaşkanı halkın iradesine ve sandık sonuçlarına saygı duyacağız demişti. Ne oldu hemen bir gün sonra ne değişti? Bir gün sonra Van halkının gasp edilen iradesi halkın iradesi değil mi? Bu konuşmalarda acaba Cumhurbaşkanı Kürtler hariç onların iradesi hariç mi demek istemiştir?" diye konuştu.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise yaşananları "kumpas" olarak nitelendirdi. Hatimoğulları, karar için önceden hazırlık yapıldığını savunarak, siyasi darbe yapıldığını söyledi.
Herkesi karara karşı durmaya çağıran Hatimoğulları, "Eğer Erdoğan ‘halkın iradesine saygı göstereceğim’ dediyseniz halkın iradesine saygı gösterin o zaman. Sözde hukuk eliyle ortadan kaldırmaya çalışmanız adeta bir siyasi darbedir. Bu siyasi darbeye ne Kürt halkı ne Van halkı ne Türkiye halkları ne Türkiye'deki demokrasi güçleri asla ve asla geçit vermeyecek. Hep birlikte bu siyasi darbenin karşısında duracağız. İktidar bir hezimet yaşamıştır bu seçimlerde ve bu hezimetin intikamını DEM partililerden almaya kalkışırsa büyük yanılır. Bugün yürüttüğü siyasetin sonucudur bu hezimet. Bu hezimet Anayasa'yı, hukuku tanımayarak kendi kendine bir siyasi irade yaratmaya çalışıp otoriterleşen anlayışın sonucudur" diye konuştu.
Zeydan, Selahattin Demirtaş ile aynı cezaevinde kalmıştı
VOA Türkçe’nin adliye kaynaklarından aldığı bilgiye göre, Adalet Bakanlığı Zeydan’la ilgili başvuruyu, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptı. Savcılık da başvuruyu, Zeydan’la ilgili mahkûmiyet kararını veren Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme de talebi kabul ederek, Zeydan’ın memnu haklarının iadesini iptal etti.
Zeydan, 26 Temmuz 2015'te HDP ve DBP ilçe başkanlıklarının, TSK'nın gerçekleştirdiği hava operasyonları ve ülke genelindeki gözaltı operasyonlarına tepki göstermek amacıyla Yüksekova'da yapılan toplantıda konuşması nedeniyle, Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında 4 Kasım 2016'da tutuklanmıştı. Zeydan hakkında açılan davanın dosyası, güvenlik gerekçesiyle Diyarbakır’a gönderilmişti. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Zeydan, "silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek" suçundan 5 yıl, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezası üst mahkemede onanan Zeydan, Edirne Cezaevi’ne konulmuştu. Zeydan, cezasını eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la aynı koğuşta çekmişti.
Forum