BRÜKSEL —
Türkiye’nin üyelik sürecine destek veren İrlanda’nın Avrupa Birliği dönem başkanlığı koltuğuna oturması, Fransa’nın siyasi gerekçelerle koyduğu blokajı gevşetmesi ve Avrupa Birliği Komisyonu’nun teknik anlamda yeşil ışık yakması Ankara’nın başlık açma beklentilerinin karşılanacağı yönünde bir hava oluşmasına neden olmuştu. Hatta bu çerçevede Avrupa Birliği ülkeleri arasında varılan ilke anlaşması doğrultusunda Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu başlığının 26 Haziran’da açılması kararı verilmişti.
Ancak ne Türkiye ne de Avrupa Birliği açısından evde yapılan hesap çarşıya uymadı. Gezi Parkı eylemlerine yönelik olarak hükümetin takındığı tavır, bu tavra tepki gösteren Avrupa Birliği’ne ve özellikle de bazı üye ülkelere Ankara’dan verilen çok sert tepkiler başlığın kaderini değiştirdi. Ankara’nın eleştirilerinin odağında önemli yer tutan Almanya, daha önce açılmasına yeşil ışık yaktığı başlığın açılmasını engelleyeceğinin sinyallerini geçtiğimiz haftalarda verdi.
Sürdürülen yoğun diplomasi trafiği Almanya’ya geri adım attırmaya yetmeyince Lüksemburg’da toplanan Avrupa Birliği Genel İşler Konseyi’nin kararı, Berlin’in istediği gibi şekillendi. Kararla ilgili olarak Türkiye’yle de sürekli temas halinde kalındı.
Alınan karara göre üye ülkeler başlık açılması konusunda anlaşmaya vardılar ancak yaprak kıpırdamayan müzakere sürecinde üç yıl aradan sonra açılacak ilk başlık olması açısından önemli olan 22 numaralı başlık daha önce belirlendiği gibi 26 Haziran’da değil her şey yolunda giderse Avrupa Birliği Komisyonu’nun ekim ayında yayımlayacağı İlerleme Raporu’ndan sonra açılacak.
Almanya’nın bu yönde karar alınmasında ısrar etmesinde sonbaharda yapılacak seçimlerin etkisi önemli yer tutsa da bunun tek faktör olduğunu söylemek mümkün değil. Gezi Parkı eylemleri sonrasında günlerce, “Yaşananları görmezden gelemeyiz” mesajı veren ve bu mesajı veren tek ülke olmayan Almanya’nın isteği doğrultusunda alınan karar başlığın açılmasını 26 Haziran’dan ileri bir tarihe itmesi açısından olumsuz bir niteliğe sahip. Bununla birlikte Birlik tarafından alınan kararın, başlık etrafında yaşanan ve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde kapanması zor yaralar açma potansiyeline sahip olan krizi sona erdirmesi açısından olumlu bir boyuta sahip olduğu yorumu yapılabilir.
Ancak ne Türkiye ne de Avrupa Birliği açısından evde yapılan hesap çarşıya uymadı. Gezi Parkı eylemlerine yönelik olarak hükümetin takındığı tavır, bu tavra tepki gösteren Avrupa Birliği’ne ve özellikle de bazı üye ülkelere Ankara’dan verilen çok sert tepkiler başlığın kaderini değiştirdi. Ankara’nın eleştirilerinin odağında önemli yer tutan Almanya, daha önce açılmasına yeşil ışık yaktığı başlığın açılmasını engelleyeceğinin sinyallerini geçtiğimiz haftalarda verdi.
Sürdürülen yoğun diplomasi trafiği Almanya’ya geri adım attırmaya yetmeyince Lüksemburg’da toplanan Avrupa Birliği Genel İşler Konseyi’nin kararı, Berlin’in istediği gibi şekillendi. Kararla ilgili olarak Türkiye’yle de sürekli temas halinde kalındı.
Alınan karara göre üye ülkeler başlık açılması konusunda anlaşmaya vardılar ancak yaprak kıpırdamayan müzakere sürecinde üç yıl aradan sonra açılacak ilk başlık olması açısından önemli olan 22 numaralı başlık daha önce belirlendiği gibi 26 Haziran’da değil her şey yolunda giderse Avrupa Birliği Komisyonu’nun ekim ayında yayımlayacağı İlerleme Raporu’ndan sonra açılacak.
Almanya’nın bu yönde karar alınmasında ısrar etmesinde sonbaharda yapılacak seçimlerin etkisi önemli yer tutsa da bunun tek faktör olduğunu söylemek mümkün değil. Gezi Parkı eylemleri sonrasında günlerce, “Yaşananları görmezden gelemeyiz” mesajı veren ve bu mesajı veren tek ülke olmayan Almanya’nın isteği doğrultusunda alınan karar başlığın açılmasını 26 Haziran’dan ileri bir tarihe itmesi açısından olumsuz bir niteliğe sahip. Bununla birlikte Birlik tarafından alınan kararın, başlık etrafında yaşanan ve Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde kapanması zor yaralar açma potansiyeline sahip olan krizi sona erdirmesi açısından olumlu bir boyuta sahip olduğu yorumu yapılabilir.