Erişilebilirlik

Alman Hükümetinde Enerji Krizi


Almanya Başbakanı Olaf Scholz
Almanya Başbakanı Olaf Scholz

Sosyal Demokrat Partili Başbakan Olaf Scholz'un, Yeşiller ve Hür Demokratlar (FDP) ile yürüttüğü koalisyon hükümetinde yeni bir kriz yaşanıyor.

Aynı zamanda Başbakan Yardımcısı olan Yeşiller‘den Federal Ekonomi Bakanı Robert Habeck’in, diğer ortakları koalisyon anlaşmasında öngörülen "ileriye dönük hedefleri engellemekle" suçlaması ve hükümetin durumuyla ilgili hoşnutsuzluğunu vurgulaması, uzmanlar arasında "koalisyonu sonlandırabilecek bir tehdit" olarak yorumlandı.

Habeck, Başbakan Scholz’e çağrıda bulunarak, yaşanan görüş ayrılıklarının giderilmesi için devreye girmesini istedi.

Scholz şimdilik sessiz kalmayı tercih ederken, Türkiye’de deprem bölgelerine ziyarette bulunan Sosyal Demokrat Parti (SPD) Eş Başkanı Lars Klingbeil Ankara’dan yaptığı açıklamada, hükümet ortakları FDP ve Yeşiller’e sağduyulu davranma ve yaşanan sürtüşmelere son verme çağrısında bulundu.

Yeşiller, özellikle enerji ve iklim politikalarında daha radikal ve hızlı kararlar alınmasını talep ederken, liberal FDP bu önerilere karşı çıkıyor.
Son olarak Habeck’in gelecek yıldan itibaren konutlarda ısıtma sisteminde yenilenebilir enerji mecburiyeti getirilmesini istemesi liberallerin büyük tepkisine neden oldu.

Gerginlik çıkaran bir diğer konu, Yeşiller’in benzin ve mazotlu araçların 2035 yılı itibariyle trafiğe çıkmalarına izin verilmemesi istemesi.
FDP ise böyle bir kararın Alman otomotiv sektörüne ve dolayısıyla Almanya’nın ekonomisine zarar vereceğini savunarak karşı çıkıyor.

Koalisyondaki sorunlar sadece Yeşiller ile FDP arasında değil. FDP Genel Başkanı ve Federal Maliye Bakanı Christrian Lindner‘in dengeli bütçede ısrar ederek, yeni borçlanmaya gidilmeyeceğini açıklaması ve 2024 bütçesinin sunumunu ertelemesi SPD’yi kızdıran bir karar oldu.

Lindner, Scholz’un Başbakanlık Binası’nın büyütülmesi planına da 860 milyon Euroluk harcamayı neden göstererek veto etti.

Hükümet tarafında yaşanan gerilim ve sorunlara paralel, muhalefetteki Hristiyan Birlik Partisi CDU’nun Genel Başkanı Friedrich Merz, partisinin Yeşiller’le birçok konuda aynı çizgiyi izlediğini ve çok sayıda eyalette karşılıklı taviz vermeden ortak hükümet oluşturduklarını söyleyerek, federal çapta da bir Birlik-Yeşiller koalisyonuna sıcak baktığını açıkladı.

Yeşiller’e Destek Azalıyor, Karşı Çıkan AfD

SPD, Yeşiller ve FDP arasındaki huzursuz atmosfer, seçim anketlerine de yansıyor. Yapılan son kamuoyu araştırmalarında, Yeşiller’e desteğn azaldığı ve sağ popülist Almanya için Alternatif partisine desteğin daha da yükseldiği görünüyor.

Anketlere göre Birlik partileeri CDU/CSU yüzde 28, SPD yüzde 21, AfD yüzde 16, Yeşiller yüzde 15, FDP yüzde 8 ve Sol Parti de yüzde 5 oy alıyor. Bu sonuçlara göre şu anda iktidarda bulunan koalisyonun çoğunluğu kaybettiği ortaya çıkıyor.

Alman Siyasetine Yeni Partiler Geliyor

Berlin’deki siyasi kulislerde ilgiyle izlenen bir diğer gelişme ise, önümüzdeki süreçte iki yeni partinin kurulabileceği ile ilgili söylentiler.
Alman siyasetinde dengeleri alt üst edebilecek haberlere göre, son seçimde meclise kıl payı girebilen Sol Parti’nin bölünmesi bekleniyor.

Partinin en tanınan ismi olan, ancak Corona pandemisi, Almanya’ya gelen mülteciler ve Ukrayna’ya silah yardımı gibi konularda Sol Parti’nin izlediği çizgiyle uyuşmayan açıklamalar yapan Sarah Wagenknecht’in kendi partisini kurmayı hedeflediği belirtiliyor.

Corona önlemlerini reddeden, mültecilerin sayısının sınırlanmasını isteyen ve Rusya’dan yana açıklamalar yapan Wagenknecht’in bundan sonraki seçimde Sol Parti’den aday olmayacağını ilan etmesi bu yöndeki söylentilere yeni malzeme verdi.

Yapılan kamuoyu araştırmalarında, Almanya’nın en çok tanınan siyasetçileri arasında en önde yer alan Wagenknecht’in kuracağı bir partinin, hem Sol Parti’den hem de göçmen ve İslam karşıtı AfD seçmenlerinden destek alabileceği ve oy potansiyelinin yüzde 15’leri aşabileceği ifade ediliyor.

Öte yandan özellikle Yeşiller’i huzursuz eden bir diğer partileşme iklim aktivistleri kaynaklı bir oluşum.

Yeşiller’in çevre ve iklim konusunda çok taviz verdiğini ve yeteri kadar radikal uygulamalara yanaşmadığını öne süren aktivistler, "Son Nesil" adlı sivil toplum hareketinin temsilcilerinden oluşuyor.

Avrupa çapında müzelerdeki sanat eserlerine saldırıları ve caddelere kendilerini yapıştırma eylemleri ile tanınan, ama çoğu yerde de tepki bulan aktivistlerin, partileşme sürecini başlattıkları, bunun için ilk olarak bir dernek kurduğu ve şimdiye kadar 900 bin Euro bağış topladığı öğrenildi.

"Son Nesil" ya da benzer bir isim altında kurulabilecek partinin genç kuşaktan destek alabileceği ve Yeşiller’in oy oranına olumsuz etki yapabileceği tahmin ediliyor.

XS
SM
MD
LG