İSTANBUL —
Türk halkının yalnızca yüzde 18’i Suriye muhalefetine destek konusunda hükümetle aynı görüşte. Amerikan Alman Marshall Fonu tarafından yürütülen ve Türk kamuoyunun da görüşlerinin alındığı Transatlantik Eğilimler adlı raporda çıkan bu oran, hükümetin Suriye politikasına yönelik kamuoyu desteğinin düştüğünü gösteriyor.
Buna rağmen Türk yetkililer mevcut Suriye politikasının arkasında duruyor. Hükümet, kamuoyu desteğinin azalmasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümetine yönelik bir tehdit olarak görmüyor. Ancak Türk liderler geçen yıl Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı tutum alınmasından bu yana bu düşüşü kontrol altına tutmakta daha da zorlanıyor.
Milliyet gazetesi yazarı Semih İdiz, hükümetin Beşar Esad rejiminin hızla düşmesini umduğunu, Türk halkının bu beklentinin sonuç vermediğini fark ettiğini ve Suriye politikasına verilen desteğini çektiğini söylüyor. İdiz bu gerçekler karşısında hükümetin önümüzdeki aylarda politika değişikliğine gidebileceği öngörüsünde bulunuyor.
Türkiye’nin en uzun sınırını Suriye’yle paylaşması, Ankara açısından durumu daha da zorlaştırıyor. Türk muhalefeti ve basını, sorunu hükümet politikalarının başarısızlığına bağlıyor. Buna ek olarak artan mülteci kitlesiyle başa çıkabilmek için hükümetin Birleşmiş Milletler’den yeterli yardım alamamış olması, Suriyeli Sünni isyancıların Hatay gibi Alevi nüfusun yoğun olduğu bir bölgeye yerleştirilmesi, kamuoyu görüşünü etkiliyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi eski milletvekili Suat Kınıklıoğlu Suriye politikasında hükümete yönelik eleştiriler olduğunu kabul ediyor. Kınıklıoğlu bununla birlikte asıl önceliğin Esad rejiminin çekilmesi ve Suriye’de yeni bir hükümet kurulması olduğunda ısrar ediyor ve uzun vadede Ankara’nın bu tutumunun değerinin anlaşılacağını belirtiyor.
Suriye politikaları konusundaki memnuniyetsizliğin Güneydoğu’da artan çatışmalar olduğu da düşünülüyor. Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi uzmanı Sinan Ülgen, Ankara’nın Şam hükümetini PKK militanlarını silahlandırmakla suçladığını söylüyor. Ülgen, Türkler’in büyük bir kısmının PKK terörünün artışındaki nedeni, hükümetin ısrarlı Suriye politikasına bağladığını, hükümetin de bunun farkında olduğunu ama mevcut tutumunu sürdürmek zorunda kaldığını belirtiyor. Sinan Ülgen Ankara’nın Suriye muhalefetinin sivil ve askeri kanadına desteğini ve bunun yanı sıra Şam’da bir rejim değişikliği yönündeki çabalarını sürdüreceğini tahmin ediyor.
PKK, son bir yıldır, 1990’lardan bu yana en kanlı saldırılarını düzenliyor.
Milliyet gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş’a göre, artan PKK sorununun çözümü Suriye politikasının değil, iç politikanın değişmesinden geçiyor. Aydıntaşbaş’a göre Türkiye başta Suriye ve Irak olmak üzere kendi bölgesinde önemli rol oynamak istiyorsa kendi Kürtleriyle barışmak zorunda.
Başbakan Erdoğan PKK silah bırakıncaya kadar bu sorunu askeri yöntemlerle çözmeye kararlı görünüyor. Ancak Türkiye’deki siyasi gözlemcilere göre PKK’nın başarıya ulaştığı saldırılar, Ankara’nın Suriye politikasına yönelik muhalefetin daha da artmasına yol açıyor.
Buna rağmen Türk yetkililer mevcut Suriye politikasının arkasında duruyor. Hükümet, kamuoyu desteğinin azalmasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümetine yönelik bir tehdit olarak görmüyor. Ancak Türk liderler geçen yıl Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a karşı tutum alınmasından bu yana bu düşüşü kontrol altına tutmakta daha da zorlanıyor.
Milliyet gazetesi yazarı Semih İdiz, hükümetin Beşar Esad rejiminin hızla düşmesini umduğunu, Türk halkının bu beklentinin sonuç vermediğini fark ettiğini ve Suriye politikasına verilen desteğini çektiğini söylüyor. İdiz bu gerçekler karşısında hükümetin önümüzdeki aylarda politika değişikliğine gidebileceği öngörüsünde bulunuyor.
Türkiye’nin en uzun sınırını Suriye’yle paylaşması, Ankara açısından durumu daha da zorlaştırıyor. Türk muhalefeti ve basını, sorunu hükümet politikalarının başarısızlığına bağlıyor. Buna ek olarak artan mülteci kitlesiyle başa çıkabilmek için hükümetin Birleşmiş Milletler’den yeterli yardım alamamış olması, Suriyeli Sünni isyancıların Hatay gibi Alevi nüfusun yoğun olduğu bir bölgeye yerleştirilmesi, kamuoyu görüşünü etkiliyor.
Adalet ve Kalkınma Partisi eski milletvekili Suat Kınıklıoğlu Suriye politikasında hükümete yönelik eleştiriler olduğunu kabul ediyor. Kınıklıoğlu bununla birlikte asıl önceliğin Esad rejiminin çekilmesi ve Suriye’de yeni bir hükümet kurulması olduğunda ısrar ediyor ve uzun vadede Ankara’nın bu tutumunun değerinin anlaşılacağını belirtiyor.
Suriye politikaları konusundaki memnuniyetsizliğin Güneydoğu’da artan çatışmalar olduğu da düşünülüyor. Ekonomi ve Dış Politika Araştırma Merkezi uzmanı Sinan Ülgen, Ankara’nın Şam hükümetini PKK militanlarını silahlandırmakla suçladığını söylüyor. Ülgen, Türkler’in büyük bir kısmının PKK terörünün artışındaki nedeni, hükümetin ısrarlı Suriye politikasına bağladığını, hükümetin de bunun farkında olduğunu ama mevcut tutumunu sürdürmek zorunda kaldığını belirtiyor. Sinan Ülgen Ankara’nın Suriye muhalefetinin sivil ve askeri kanadına desteğini ve bunun yanı sıra Şam’da bir rejim değişikliği yönündeki çabalarını sürdüreceğini tahmin ediyor.
PKK, son bir yıldır, 1990’lardan bu yana en kanlı saldırılarını düzenliyor.
Milliyet gazetesi yazarı Aslı Aydıntaşbaş’a göre, artan PKK sorununun çözümü Suriye politikasının değil, iç politikanın değişmesinden geçiyor. Aydıntaşbaş’a göre Türkiye başta Suriye ve Irak olmak üzere kendi bölgesinde önemli rol oynamak istiyorsa kendi Kürtleriyle barışmak zorunda.
Başbakan Erdoğan PKK silah bırakıncaya kadar bu sorunu askeri yöntemlerle çözmeye kararlı görünüyor. Ancak Türkiye’deki siyasi gözlemcilere göre PKK’nın başarıya ulaştığı saldırılar, Ankara’nın Suriye politikasına yönelik muhalefetin daha da artmasına yol açıyor.