İsveç’in resmen tanıdığı, İngiltere, İspanya, Fransa, İrlanda ve Portekiz parlamentolarının sembolik olarak destekledikleri Filistin’in tanınmasına Avrupa Parlamentosu’ndan da “ilke olarak” destek çıktı. Avrupa Parlamentosu’ndaki siyasi gruplar arasındaki anlaşmazlıklar aşılamadığı için oldukça çekingen ve dolaylı ifadeler içeren bir metin üzerinden oylanan tanıma için 498 parlamenter lehte 88 parlamenter ise aleyhte oy kullandı. 111 parlamenter ise çekimser kalmayı tercih etti.
Doğrudan bir tanıma söylemi benimseyemeyen Avrupa Parlamentosu, tanımayı "ilerleme sağlanması şart olan" barış görüşmelerindeki gelişmeyle el ele gitmesi koşuluna bağladı.
Siyasi grupların büyük bölümünün girişimiyle hazırlanan ve uzlaşı metni niteliğinde olan ortak kararda, bölgede büyüyen gerginliklerden ve artan şiddetten duyulan ciddi endişe dile getirildi. Kutsal mekanların şiddete maruz kalmasının İsrail-Filistin sorununun dini bir soruna dönüşmesine neden olma riskine vurgu yapılan metinde, İsrail tarafından inşa edilen yerleşim birimlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğu hatırlatılarak iki tarafa da iki devletli çözümün yaşayabilirliğinin altını kazıyacak her tür eylemden kaçınma çağrısı yapıldı.
Kudüs’ün iki devletin başkenti olacağı 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüme güçlü desteğini yineleyen AP, kapsamlı bir barışa duyulan ihtiyacın altını çizdi. Olası tek çözümün İsrail ve Filistin’in iki devlet olarak bir arada yaşaması olduğunu vurgulayan AP, barış sürecinde ilerleme sağlama amaçlı “Barış Parlamenterleri” inisiyatifi başlatma kararı aldı.
Avrupa Birliği Adalet Divanı bünyesinde faaliyet gösteren Genel Mahkeme’nin Hamas’ın Avrupa Birliği terör örgütleri listesinden çıkarılması gerektiğine yönelik kararından saatler sonra yapılan oylamaya temel oluşturan metinde tanımaya doğrudan atıf yapılmasını ve daha güçlü bir söylem benimsenmesini sosyalistler, komünistler ve çevreciler talep ederken muhafazakarlar ve liberaller karşı kapmta yer alarak uzlaşı metni için bastırdı.
Oylama sonrasında siyasi gruplardan gelen açıklamalar da konuya ilişkin bölünmüşlüğü net şekilde ortaya koyar nitelikteydi.
Hristiyan Demokratların lideri Manfred Weber, “İvedi ve şartsız bir tanıma söz konusu değil” derken Sosyalistler ve Demokratlar Grubu lideri Gianni Pittella, kararın tarihi nitelikte olduğunu ve tüm parlamento açısından zafer anlamına geldiğini vurguladı.
Avrupa Parlamentosu’nun adımı Filistin kanadında memnuniyetle karşılandı ve resmi tanıma süreçlerini hızlandırıcı etki yaratmasına yönelik temennileri artırdı. İsrail de ise beklendiği gibi oldukça soğuk karşılanan karar, taraflar arasındaki müzakerelerin yeniden başlamasına zarar verebilecek unsur olarak değerlendirildi.
