Myanmar’daki (Burma) son insani krizin başlamasının üzerinden dört ay geçti. Arakan’da polis karakollarına saldırı iddialarının ardından Müslüman nüfus bölgeden kitleler halinde göç etmeye başlamıştı. Amerika’nın Sesi 650 bin mültecinin durumunu daha yakından görmek için mülteciler ve yardım görevlileriyle görüştü.
Myanmar’da yetkilerin baskısından kaçan 650 bin Arakan mültecisi zorlu bir yıla hazırlanıyor.
Gerek gıda, gerek barınak açısından destek faaliyetleri daha organize hale gelmiş durumda. Ancak bu yardım, büyük aileler için yeterli olmuyor.
Fatma Nur, “Bize her ay ortalama 10-12 kilo pirinç veriyorlar. Bu yeterli olmadığı gibi, üstelik 10 kilodan fazla pirinç almış değilim,” şeklinde konuşuyor.
Dünya Gıda Programı 20 bin ton pirinci 185 bin hane halkına dağıttı. Yetkililer bunun yeterli olmadığını kabul ediyor.
Dünya Gıda Programı'ndean Shelly Thakral, “Aileleri ve aile büyüklüğünü daha açık şekilde hedef almaya çalışıyoruz. Böylece 4 ila 6 bireyli ailelere düşen payı artırmaya bakıyoruz. 8 kişiden fazla olanlarsa iki kat alacak. ‘Açız, yeterli gıdamız yok’ diyen insanların ihtiyaçlarını dikkate almalıyız,” diyor.
Sınır Tanımayan Doktorlar tarafından yapılan bir kamp araştırması, en az 6 bin 700 Arakanlı’nın Myanmar’daki saldırılarda hayatını kaybettiğini ortaya koydu. Ayrıca uydu görüntüleri Kasım ayında 40 kasabanın daha yıkıma uğradığını, toplam sayının 354’e yükseldiğini gösterdi.
Kanıtlar arttıkça, kriz bölgelerinin deneyimli çalışanları arasında görüş birliğinin oluşması sürpriz değil:
Nonviolent Barışgücü'nden Aservatham Florington, “Tüm bu travmatik deneyimleri yaşayan, aile bireylerinin gözleri önünde öldürüldüğünü ve cinsel saldırıya maruz kaldığını görenler açısından bu toplumlar, derhal evlerine geri dönmeyi uygun bulmuyor,” diyor.
Aralık ayında son saldırılardan kaçanlarla birlikte kamplardaki mülteci sayısı 860 bine yaklaştı. Muhammed Amar gibi mülteciler için eve dönmek bir öncelik değil:
Muhamid Amar, "Haklarımızı almadan Myanmar’a hemen dönmeyeceğiz. Eğer oraya gidersek bizi keserler, öldürürler, vururlar. Yani şimdi oraya dönmeyeceğiz,” diyor.
Myanmar hükümeti Arakanlılara yönelik zulüm iddialarını reddediyor, ancak Müslüman azınlığın ne zaman dönebileceği belli değil. Bu arada kamplardaki mülteci krizinin de 2018’de devam etmesi bekleniyor.
