ABD Başkanı Joe Biden, 31 Mayıs ve 1 Haziran 1921'de siyahların hedef olduğu büyük bir katliama sahne olan Oklahoma’nın Tulsa kentini ziyareti öncesi bir bildiri yayınladı. Biden, katliamın 100’üncü yılında 31 Mayıs’ı anma günü ilan etti ve ABD halkını ülkedeki sistemik ırkçılığın kökünü kazımaya çağırdı.
Yüz yıl önce, beyaz üstünlük yanlısı vahşi bir çetenin, Tulsa'nın Siyah mahallesi Greenwood'a baskın düzenlediğini, ateş bombası attığını ve bölgeyi yok ederek aileleri ve çocukları soğukkanlılıkla öldürdüğünü belirten Biden, ‘’Evler, işletmeler ve kiliseler yakıldı. Toplamda, 300 kadar Siyah Amerikalı öldürüldü ve yaklaşık 10.000'i yoksul ve evsiz kaldı’’ dedi.
Katliamdan önce Greenwood’un, ekonomik ve kültürel bir merkez haline geldiğini ve kuvvetli bir Siyah toplumu barındırdığını söyleyen Biden, İç Savaş ve Yeniden Yapılanmayı izleyen yıllarda bu mahallede, Siyah Amerikalılar’ın kurumsal ve açık ırkçılığın devam eden acılarına rağmen yeni bir başlangıç yapabildiklerini dile getirdi.
Yükselen Jim Crow sistemlerine ve Ku Klux Klan'ın yeniden ortaya çıkmasına rağmen, Greenwood'un ekonomik refahının ve bölge halkının eşit hak taleplerinin büyüdüğünü kaydeden Biden ‘’Bu bölgeyi birçok Siyah Amerikalı için bir gurur kaynağı yaptı. Ancak mahalleyi ve ailelerini beyaz üstünlükçülerin hedefi haline de getirdi. 2 gün içinde vahşi bir kalabalık, Black Wall Street'in inşa etmesi on yıldan fazla süren zor başarısını alt üst etti’’ dedi. Greenwood, ABD’nin en varlıklı siyahlarının yaşadığı, “siyahların Wall Street’’i olarak da biliniyordu.
Sonraki yıllarda, bu yıkımdan çıkmayı neredeyse imkansız kılan yasa ve politikaların izlendiğini belirten Biden, ‘’Saldırının ardından, çok pahalı olan yeni inşaat standartları gerektiren yerel yönetmelikler çıkarıldı, bu da birçok Siyah ailenin yeniden inşa edemeyeceği anlamına geliyordu. Daha sonra, Greenwood ipotek şirketleri tarafından bölge ayrımcılığına uğradı ve federal hükümet tarafından ‘tehlikeli’ olarak değerlendirildi, böylece siyah ev sahipleri eşit şartlarda ev kredisine veya krediye erişemedi. Sonraki yıllarda da federal otoyol inşaatı da dahil olmak üzere federal yatırım, bölgenin bazı kısımlarını parçaladı ve kopardı. Greenwood'daki siyah ailelere ve siyah zenginliğe yönelik saldırı nesiller boyunca devam etti’’ ifadelerini kullandı.
Federal hükümetin, zenginlik ve fırsatların siyahların elinden alınmasında oynadığı rolü hesaba katması ve kabul etmesi gerektiğini de vurgulayan ABD Başkanı, ‘’Biden-Harris Yönetimi, federal politikanın Greenwood ve diğer Siyah topluluklarda oynadığı rolü kabul etmeye, çocukların ve ailelerin ekonomik güvenliğine tarihi yatırımlar ve ekonomik olarak dezavantajlı bölgelerdeki azınlıklara ait olanlar da dahil küçük işletmelere sermaye sağlamaya yönelik programlar yoluyla, uzun süredir var olan ırksal eşitsizlikleri ele almaya kararlıdır’’ dedi. Biden, altyapı projelerinin fırsatları arttırma, ırksal eşitliği ve çevresel adaleti geliştirme sözü verdi.
Biden bildirisinin sonunda anayasa ve ABD yasalarının kendisine verdiği yetkiye dayanarak 31 Mayıs’ı, Tulsa Irkçı Katliamı’nın 100’üncü yılında anma günü ilan etti. ABD Başkanı halkı 1921'de iki günde meydana gelen muazzam can ve güvenlik kaybını anmaya, hayatta kalan ve hayatlarını yeniden inşa etmeye çalışanların cesaretini ve direncini kutlamaya ve sistemik ırkçılığın kökünü kazımak için birlikte çalışmaya, bu nedenle yok edilen toplulukları ve yaşamları yeniden inşa etmeye yardımcı olmaya çağırdı.
1921 yılında beyaz bir çete Tulsa’daki siyah bir topluluğu katletmiş, 300 kişi hayatını kaybetmiş, 10 bin kişiyse evsiz kalmıştı. Biden’ın, 31 Mayıs-1 Haziran 1921'de yaşanan katliamın anısına ABD’nin güneybatısındaki 400 bin nüfuslu kente ziyareti sırasında, kentteki katliamı kronolojik olarak anlatan yeni bir müzenin açılışı yapılacak. Ancak, saldırıdan kurtulanlara ve torunlarına tazminat ödenip ödenmeyeceği, ödenecekse bu tazminatın ne kadar olacağı ve katliamda öldürülenler için işaretlenmemiş, şüpheli mezar alanlarının nasıl aranacağı soruları varlığını sürdürüyor.