Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında 2016 yılında sivil toplum kuruluşu statüsünü kazanan Bridge to Turkey Fund (BTF - Türkiye'ye Köprü Vakfı), BM Kadının Statüsü Komisyonu 61. Dönem Toplantıları kapsamında New York'ta “kadının güçlendirilmesinde eğitimin önemini” vurgulayan bir panel düzenledi.
Kuruluşundan bu yana 1716 öğrenciye yardım eden ve Türkiye’de ihtiyacı olan çocuklara yaklaşık 2,6 milyon dolarlık bağış yapan BTF, 2016-2017 öğretim yılında da 544 üniversite öğrencisine burs yardımında bulunuyor.
Amerika’nın Sesi ile BTF’in amaçları üzerine konuşan vakfın New York ve New Jersey temsilcisi Gül Bahtiyar, "Biz şanslı insanlarız, okuduk, öğrendik, buralara geldik, şimdi verme vaktidir imkanı olmayan çocuklara. Genç kızlarımıza yardımcı olmak, onlara ablalık yapmak, geçtiğimiz yollardan bahsetmek. Belki onların umutlarına umut olmak, onların yollarına yol açmak. Bilemeyiz belki yardımı olur belki olmaz ama en azından burada böyle bir şeyin olabildiğinin farkında olabilmeleri bile bir umut verecektir. Maddi destek olarak onların zorluklarını yenmelerini sağlamaya çalışıyoruz” dedi.
Panele katılan konuklar arasında iş dünyasının en başarılı kadınlarından birisi olarak kabul edilen Ümran Beba de vardı. Pepsico’nun ilk kadın CEO’su olan Beba, iş dünyasında kadınların sayısının artırılmasının, özellikle yönetici pozisyonlarında eşitlik sağlanmasının öneminden bahsetti.
Beba, şirket olarak New York ve Dallas ofislerinde bu ay içinde yeni bir uygulamaya geçildiğini, çalışan kadınların çocuklarına daha yakın olabilmeleri için anaokulu öncesi çocuklara hizmet verecek bir yuva açılmasına karar verdiklerini, benzer programların Meksika ve Pakistan’da yapılması için çalışmaların devam ettiğini belirtti.
Beba şöyle devam etti:
"Büyük firmaların yapabileceği girişimlerden bir tanesi bu. Bir de yeni başlattığımız bir proje var, ismi de Return to Work. Bu programın amacı nedir? Çocuk yüzünden işine ara vermiş olan kadınların işe geri dönmeleri için bir hazırlık programı. Kadınların işe dönmelerini nasıl kolaylaştırabiliriz? On haftalık bir geri dönüş programıyla onlara eğitim veriyoruz. Ondan sonra eğer başarılı olurlarsa da kendileri isterlerse, şu anda pilot çalışması yaptığımız pozisyonlarımız var, pazarlama ağı ve operasyon alanlarında çalışma imkanı bulacaklar. Bence bu on haftalık ileri seviye programı çok önemli çünkü belli bir ara verdikten sonra güncelleştirmek adına bu program onlara büyük katkıda bulunacak.”
Beba’ya göre tüm büyük firmaların bu tip programlar yapması çok önemli.
Panele Beba dışında SYNCSORT Genel Başkanı Tendu Yoğurtçu, Koruncuk Vakfı Başkanı Figen Özbek ve avukat Zeynep Sağıroğlu katıldı.
Amerika’nın Sesi ile gelecekteki projeler üzerine konuşan, Türkiye’de binlerce çocuğa eğitim veren Koruncuk Vakfı’nın Genel Müdürü Ayşe Güvenis ise vakıf olarak sadece Türk çocukları değil gündemin en büyük sorunlarından birisi olan mülteci çocuklar için de çalışmalar başlattıklarından bahsetti.
Güvenis, "Psikolojik, sosyolojik her türlü eğitimi vermeye çalışıyoruz. Ayrıca yeni köyler açmaya çalışıyoruz. Mülteci çocuklara yardım etmeye çalışıyoruz. Bildiğiniz gibi Türkiye'de 3,5 milyon kayıtlı mülteci var, bu rakamın 5 milyon olduğu düşünülüyor. Bu çocukları eğitim hayatına entegre etmeye, istismara uğramış çocukların topluma tekrar kazandırılmasına, meslek sahibi olmaları ve bir şekilde ayakta kalıp ilerde inşallah ülkelerine geri döndüklerinde biraz bizim katkımızı almış olarak dönmelerini sağlamaya çalışıyoruz” dedi.