Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye ile Amerika’nın her konuda anlaşmasının mümkün olmadığını belirterek, “Ancak başarılı olmak için birlikte çalışmamız gerektiği noktasında her zaman aynı görüşteyiz” dedi.
Çavuşoğlu, Washington’daki temasları kapsamında George Washington Üniversitesi’nde Türkiye’nin dış politikası ve Türk-Amerikan ilişkileri hakkında konferans verdi.
Türkiye’nin çevresindeki çok sayıda kriz ve ihtilaflara işaret ederek, çok zorlu bir coğrafyada olduklarına değinen Çavuşoğlu, bu gelişmeleri sadece izlemekle yetinemeyeceklerini, sorunların çözümü için sürekli diyalog, gerçek işbirliği ve bölgesel sahiplenmenin gerektiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin bölgesinde ve küresel arenadaki angajmanını artırmaya dönük girişim ve gayretlerinden bahsederek, 10 yıl öncesine göre bugün çok daha küresel bakışa sahip bir ülke haline geldiklerini kaydetti.
Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan Avrupa-Atlantik ailesinin parçası olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, Türk-Amerikan ilişkilerinin de günümüzde artık siyasi ve askeri müttefikliğin ötesine geçtiğini belirtti.
Çavuşoğlu, Türkiye ile Amerika arasında PYD gibi bazı konularda yaşanan anlaşmazlıklara atıfta bulunarak, “Her konuda anlaşamayız, ancak başarılı olmak için birlikte çalışmamız gerektiği noktasında her zaman aynı görüşteyiz” dedi.
‘AB dış politikası Türkiyesiz olamaz’
Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğinin de stratejik hedef olmaya devam ettiğini, ancak bu konuda AB’nin stratejik vizyon eksikliği yaşadığını kaydeden Çavuşoğlu, Türkiye ve AB’nin bugün her zamankinden daha fazla birbirine ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Türkiye’nin AB üyeliğini sürecinin bugün yeni bir enerji kazandığını ifade eden Çavuşoğlu, Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan bazı Avrupa ülkelerinin de bu pozisyonlarını değiştirmeye başladığını ve AB dış politikasının Türkiyesiz olamayacağını fark ettiklerini belirtti.
Birleşmiş Milletler’in (BM) yapısını da eleştiren Çavuşoğlu, BM Güvenlik Konseyi’nin yapısının 21’inci yüzyılın ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olmadığını ve küresel sorunların temelinde yatan sebeplere çözüm bulmada zayıf ve yavaş kaldığını, daha temsiliyetçi ve daha demokratik bir mekanizmanın gerektiğini kaydetti.
Çavuşoğlu, Türkiye’nin IŞİD’e karşı ve terörle mücadele çabalarına da değinirken, 2011 yılından bu yana 3 bin 250 şüpheliyi sınır dışı ettiklerini aktardı. Çavuşoğlu, bunlardan birinin de Brüksel saldırılarını düzenleyen İbrahim El Bakravi olduğunu ifade ederek, Bakravi hakkında zamanında Belçikalı yetkilileri uyardıklarını ancak bu uyarılarının Belçika makamlarınca dikkate alınmadığını söyledi.
‘PYD IŞİD’e karşı müttefik olarak görülemez’
Çavuşoğlu, tüm ülkelerin teröre karşı sıfır tolerans göstermesi, “iyi terörist-kötü terörist” gibi ayrımların yapılmaması gerektiğini özellikle vurguladı.
PYD’nin de IŞİD’e karşı müttefik olarak görülemeyeceğinin altını çizen Çavuşoğlu, bir taraftan PKK’yı terör örgütü ilan edip diğer taraftan PKK’nın Suriye’deki koluyla işbirliği yapmanın sadece daha fazla terör saldırılarına yol açacağı uyarısında bulundu. Çavuşoğlu, PYD’nin Suriye’nin birliği için savaşmadığını da belirtti.
IŞİD’in sadece hava saldırılarıyla yenilgiye uğratılamayacağına dikkati çeken Çavuşoğlu, ABD’nin üçüncü ülkelere muharip asker göndermeme kararını anladıklarını ancak IŞİD’e karşı 65 ülkenin olduğu bir koalisyonda sadece Türkiye’den kara askeri göndermesinin beklenemeyeceğini söyledi.
Teröre karşı olduğu gibi düzensiz göç ve insan ticaretini durdurmak için de birlikte çalışmaları gerektiğini ifade eden Cavuşoğlu, Türkiye olarak düzensiz göçün kontrol altına alınmasını sağlamak için adımlar attıklarını söyledi.
‘Şaka gibi’
“Binlerce insan hayatlarını denizde riske atarken izleyemeyiz” diyen Çavuşoğlu, sığınmacıların ihtiyaçlarının karşılanması için bugüne kadar Türkiye’nin bütçesinden yapılan harcamayla uluslararası camianın katkısı arasında derin farka işaret ederek, “Bu şaka gibi. Bu yük paylaşılmalı” dedi.
Çavuşoğlu, toplantının soru-cevap bölümünde, Türkiye ile AB arasındaki sığınmacı anlaşmasıyla ilgili olarak, Türkiye’nin 3 milyar Euro için daha fazla mülteci kabul ettiği şeklindeki iddiaların adil olmadığını, neticede bu paranın Türkiye’nin bütçesine girmediğini, sığınmacılar için kullanıldığını kaydetti.
Bir soru üzerine, Ankara ve İstanbul’daki saldırıların, dünyanın her bir köşesinde teröre karşı çabaların birleştirilmesi ve yeni stratejiler geliştirilmesi gerektiğini ortaya koyduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, teröre karşı dünyanın neresinde olursa olsun aynı hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini belirtti.
‘Brüksel’de başka Nijerya’da başka…’
Çavuşoğlu, Brüksel’de, Fransa’da bir terör saldırısı olduğunda dünya ayağa kalkarken, örneğin Nijerya’da Boko Haram bir köyde 2 bin kişiyi katlettiğinde bunu kimsenin duymadığını, Lahor’da, Afrika’da, İstanbul’da, Ankara’da bir saldırı olduğunda ilginin aynı düzeyde olmadığını söyledi.
Bir başka soru üzerine, PKK’nın Kürtleri temsil etmediğini, Türkiye’deki Kürtler’in PKK’nın ideolojisini benimsemediğini, aynı şekilde PYD’nin de Suriye’deki Kürtler’i temsil etmediğini ifade eden Çavuşoğlu, Türkiye’nin Kürtler’le bir sorununun olmadığını vurgulayarak, Irak’ın kuzeyindeki bölgesel Kürt yönetimiyle çok iyi ilişkilere sahip olmalarını örnek verdi.
Türkiye olarak bölgedeki her türlü mezhepçi politikalara karşı olduklarını vurgulayan ve bu bağlamda İran’ın bazı bölgesel politikalarını eleştiren Çavuşoğlu, Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesinin de hem Ortadoğu meselesi hem de bölge için önemli olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, Rusya ile de ilişkileri normalleştirmek istediklerini kaydetti.
Çavuşoğlu, Kıbrıs meselesinin çözümü için bu yıl gerçek bir fırsatın bulunduğunu da ifade etti.
