Birleşmiş Milletler 77'nci Genel Kurulu için beş gündür New York'ta bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, resmi ziyaretinin son gününde düzenlediği basın toplantısında diplomatik temaslarını değerlendirdi.
Çavuşoğlu, New York'taki temaslarının ardından bugün Los Angeles'a, oradan da eski başbakan Şinzo Abe'nin cenaze törenine katılmak için Japonya’ya gideceğini söyledi.
Bakan Çavuşoğlu, BM 77. Genel Kurulu kapsamında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 25, kendisinin de 33 görüşme yaptığını, gerçekleştirdiği temaslarda ikili ilişkilerin yanı sıra hem küresel hem de bölgesel konuları görüştüklerini, tüm görüşmelerin odak noktasının da Rusya ile Ukrayna arasındaki gelişmelerin olduğunu kaydetti. Bakan Çavuşoğlu, birçok meslektaşından Türkiye’nin krizde barış için üstlendiği rol için övgü dolu ifadeler duyduğunu, temaslarında Türkiye’nin şu anda barış için bir umut olduğunun kendisine ifade edildiğini belirtti.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, temaslarında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın krizde üstlendiği rolün de övüldüğünü belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanımız’ın üstlendiği rol ve küresel gıda güvenliği bağlamında İstanbul Anlaşması'nın işlemesi ya da işlemeyi sürdürmesi herkesin ortak temennisi. BM Genel Kurulu haftasında Rusya'nın kısmi seferberlik kararı, Luhansk, Donetsk, Zaporijya ve Herson'da referandum ilanı ve esir takası önemli gelişmeler oldu. Rusya, Ukrayna arasında adil ve kalıcı bir çözüm için Türkiye olarak elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Herkes 4 aylık olan bu anlaşmanın uzatılması mümkün mü değil mi diye bunu da soruyor. Biraz önce Genel Kurul Başkanı ile yaptığımız ikili görüşmede de bunu sordular, yine bir ateşkes olacaksa Rusya ile Ukrayna arasında bunun da Türkiye sayesinde olacağını herkes biliyor yani umut Türkiye. Tabii savaşın bitmesini isteyenler var, istemeyenler var. İstemeyenlerin sayısı az ama genel anlamda gördük ki artık bu savaş bitsin istiyor ülkeler” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, savaşın olumsuz etkilerini herkesin her alanda hissetmeye başladığını, bu nedenle çabalarını sürdüreceklerini belirterek, “Bu denge politikasını epeydir, uzun zamandır sürdürüyorduk. Bu denge politikasını sürdürürken dış politika ekseninde kayma mı var Türkiye'nin diye çok eleştiriler de oldu, içerde de oldu, dışarda da oldu, sorgulandı. Biz bu ilişkilerimizin diğer temaslarımıza alternatif olmadığını her zaman söylüyorduk. Şimdi bunun ne kadar önemli olduğunu herkes de görmeye başladı” dedi.
Çavuşoğlu, F-16 savaş uçaklarının satışı konusunda ABD'nin Türkiye'yi oyalayıp oyalamadığıyla ilgili soruları da yanıtladı. Bakan Çavuşoğlu, şu ana kadar sürecin normal bir şekilde sürdüğünü kaydederek, “Kongre’den gelen bazı sesler sebebiyle ister istemez herkes bir engel mi çıkacak ya da şartlı mı olacak diye sorular da soruyor ama teknik düzeyde müzakereler normal seyirde devam ediyor, yönetimin bu konuda kararlılığı da devam ediyor. Blinken, yaptığımız ikili görüşmede de bunu söyledi. Diğer taraftan Kongre’den bazı çatlak sesler geldi. Kongre’den bir karar çıktı ama bu bağlayıcı bir kanun değil” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, F-16’ların satışı konusunda Kongre düzeyinde temaslarının sürdüğünü, Volkan Bozkır ve Efkan Ala’nın New York’tan Washington'a ABD Kongresi’nde temaslarda bulunmak için gittiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York temasları sırasında görüştüğü Kongre üyeleri ve senatörlerin olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Bu görüşmelerde de bu önemli senatörler F-16'ların Türkiye'ye verilmesi konusunda güçlü destek veriyor ama biz yönetime şunu da söylüyoruz; gerek teknik görüşmelerde gerekse siyasi görüşmelerde bizim elimizi kolumuzu bağlayan bir anlaşma içinde biz olmayız. Yani biz F-16'yı alacağız şöyle kullan böyle kullan, şunu yapamazsın, bunu yapamazsın. Bir NATO üyesinin diğer bir NATO üyesine böyle bir kısıtlama getirmesi kabul edilebilir bir şey değil. Burada bazı lobilerin özellikle Yunanistan Başbakanı'nın Washington'a gelmesinden sonra Yunan lobisi gibi, Ermeni lobisi gibi bazı lobilerin buna karşı çıktığını, engellemeye çalıştığını biliyoruz ama şu anda ciddi bunu destekleyen lobilerin yani Türkiye'ye verilmesi konusunda destek veren lobilerin olduğu da bir gerçek” dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 9-13 Ekim tarihleri arasında ABD’ye gerçekleştireceği ziyaretiyle ilgili soruyu da, "Gayet normal. Bir ana muhalefet partisinin yurt dışı temaslarının olması son derece doğaldır, bundan doğal ne olabilir. Biz her zaman olduğu gibi yurtdışındaki misyonlarımızda gerek yerel yöneticiler, gerekse siyasi partilerin temsilcileri, tabii ki yüce Meclisimiz’in üyeleri dahil, geldikleri zaman eğer bizden bir talepleri olursa biz gereğini yapıyoruz, devletin yurtdışındaki kurumları, misyonları olarak. Sonuçta özellikle dış politika ve diğer konulara baktığımız zaman, sorumluluk tabii ki ana sorumluluk iktidarda ama muhalefetin de sorumluluğu var. Muhalefetin de Türkiye'nin milli meselelerinde, ana meselelerinde neredeyse iktidar kadar sorumluluğu var. Dolayısıyla Sayın Kılıçdaroğlu'nun Amerika olsun veya başka ülkelerdeki temasları olsun bunlar son derece doğal" diye yanıtladı.